Mert İLKUTLUĞ / İZMİR, DHA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 02, 2002 02:00
"Ermenilere soykırım yapıldı, Kürtler katledildi. Türk kelimesi bir ulusu değil, dili ifade eder" gibi inanılmaz yalanların yer aldığı kitap, İzmir'deki İsveç İş Kültürü Günleri toplantısında dağıtıldı.
İsveç Büyükelçiliği'nin, İzmir'de bir toplantıda, Ermeni soykırımı, Kürt katliamı gibi birçok yalanı içeren kitap dağıtması büyük tepki gördü. Büyükelçi Anne Dismorr derhal savunmaya geçti. Eski büyükelçi Henrik Liljegren ve Türk asıllı eşi Nil Liljegren ise Türk dostuydu.
İsveç Büyükelçiliği, İzmir'deki resmi bir toplantıda Ermeni soykırımından, Kürt katliamına kadar sayısız yalan içeren bir kitap dağıttı. İsveç İş Kültürü Günleri toplantısında dağıtılan ve İsveç Enstitüsü tarafından hazırlanan kitaptaki Ermeni soykırımı yapıldığı, Kürtlerin katledildiği ve Türk kelimesinin bir ulusu değil, dili ifade ettiği iddiaları büyük tepkiye neden oldu. Geçen yıl görev süresi dolan İsveç'in eski Büyükelçisi Henrik Liljegren, Türk asıllı eşi Nil Liljegren'le, büyük bir Türk dostuydu. Dünkü olay, ‘‘Nil Hanım gitti, böyle oldu. O olsa, böyle kitap olmazdı’’ yorumuna yol açtı.
BÜYÜK TEPKİ GÖRDÜ
Ege Serbest Bölgesi Kurucu ve İşleticisi Anonim Şirketi (ESBAŞ) tarafından düzenlenen toplantıya İsveç Büyükelçisi Anne Dismorr, Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Türk-İsveç İş Konseyi Başkanı İshak Alaton başta olmak üzere çok sayıda Türk ve İsveçli işadamı katıldı. Sorular bölümünde söz alan Ege Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Taner, ‘İsveç ve Türkiye’ kitabına büyük tepki gösterdi. Taner, soykırımla ilgili bölümün ardından, ‘‘Araştırmacılar, Türk sözcüğünün bir halk grubu veya bir ulusun değil de bir dil grubunun adı olduğunu ileri sürmektedir’’ sözlerini okudu ve ‘‘Bizim bir ulus dahi olduğumuzu reddeden bir metnin yer aldığı kitabı dağıtmakla, İsveç Hükümeti nasıl bir maksat güdüyor?’’ dedi.
BÜYÜKELÇİ’DEN SÖZDE ÖZÜR
İsveç Büyükelçisi Anne Dismorr ise Türkiye'nin ulus olmadığına dair düşünceleri bulunmadığını belirtti. Dismorr, ‘‘Ama azınlıklar ve dil konusunda farklı düşüncelerimiz var. Tepkiler yanlış okumadan kaynaklanıyor’’ dedi.
ESKİ BAŞKONSOLOS YAZDI
İstanbul'da 1990-1995 arasında görev yapan Büyükelçi Kaj Falkmen’in yazdığı kitap, İsveç Enstitüsü'nce 2000 yılında yayınlandı. İsveç Başbakanı Göran Persson ise önsöz yazdı.
İsveç’ten skandal kitap
Skandal kitapta, tepki toplayan bölümlerin bazıları şöyle:
Türkler ve Kürtler vatana ihanet ve casuslukla suçlanan Ermenileri katlettiler ve göçe zorladılar. Ermeni katliamları ilk elde Osmanlı birliklerinin çoğunluğunu oluşturan Kürtler tarafından gerçekleştirildi. Türkler de görünürde Rus barınak veya yiyecek temin etme olanaklarını yok etmek, gizliden gizliye ise Kürt bağımsızlığını çökertmek amacıyla Kürtleri başka bölgelere sürmeye Kürt köylerini yakmaya başladı.
65 milyon insanın yaşadığı Türkiye'de birçoğu tamamen entegre olmuş, bir kısmı da (PKK) silahlı mücadeleye girmiş 12 milyonun üzerinde Kürt vardır. Bugün Kürtler, uluslararası alanda sağladıkları desteğin de yardımı ile kendilerine kültürel hakların tanınmasını istemektedir.
Tam bir Atatürkçüydü
‘Nil Yenge’ diye tanınan İsveç Sefiresi Nil Liljegren, eşi Henrik Liljegren Türkiye'de İsveç Büyükelçisi olarak görev yaptığı sürece ilginç mesajlarıyla gündeme gelmişti. İsveç vatandaşı olmasına rağmen her defasında Türkiye'yi savunan ve laiklikten ödün vermeyen Nil Hanım, KKTC bayrağı olduğu için bir toplantıya katılmayan Yunan sefiresine sert çıkmıştı. Nil Hanım, Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda Recai Kutan'ı nasıl öptüğünü, ‘‘Onu bir öptüm şapır, şupur oh yarabbi şükür’’ diye anlatmıştı.
Sömürüyorlar, bir de hakaret mi göreceğiz
Tdplantıyı terk eden Ege Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Deniz Taner, ‘‘Kitapta gördüklerim karşısında şaşkına döndüm. Bizim bir ulus olduğumuzu dahi kabul etmiyorlardı. Hiçbir Türk işadamı böyle bir şeyi kabul edemez’’ dedi.
Taner, kitabın bir devlet kuruluşu olan İsveç Enstitüsü tarafından hazırlandığını, bir diplomat tarafından yazıldığını ve önsözünü de İsveç Başbakanı'nın yazdığına dikkat çekti. Taner,‘‘Biz her dakika başı böyle hakaret, aşağılanma mı göreceğiz? Ticari ilişkilere bakarsak da 99 rakamlarına göre 180 milyon dolar ihracat, 1.8 milyar dolar ithalat yapmışız. Bu kadar açık hiçbir şekilde dünya ticaretinde kabul edilemez. Yani bizi zaten ticari olarak sömürüyorlar bir de bu şekilde aşağlamalarına izin mi vereceğiz?’’ diye konuştu.