Nikáh; 12 Eylül
Güncelleme Tarihi:
Mustafa KINALI / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2003 01:52
Torunu Ayça Dinçsoy'dan biri 7.5 yaşında diğeri 40 günlük iki çocuk görerek ‘‘Büyük Dede’’ olma mutluluğunu yaşayan 7'inci Cumhurbaşkanı Kenan Evren, şimdi de 1982'de Çin'i ziyaret ettiği sırada tanıştığı ve daha sonra manevi evlat edindiği Ching Wang'ı evlendirecek olmanın heyecanını yaşıyor.
Yarın akşam, yani 12 Eylül'de Harbiye Orduevi'nde yapılacak mütevazi bir düğün töreniyle, narenciye ve pamuk tüccarı 38 yaşındaki Metin Ekal ile 32 yaşındaki Wang hayatlarını birleştiriyor.
TÜRK VATANDAŞI
Wang, çok iyi konuştuğu Türkçesiyle şunları söyledi: ‘‘Dedem Kenan Evren ile tanışmamız, dünyamı değiştirdi. Çin gezisinde kendisine rehberlik ettim. O zaman 11 yaşındaydım. Daha sonra sürekli tebrik attım, bağımı hiç koparmadım. Bana, bugün çok sevdiğim, en yakın arkadaşım olan Ayça'yı kastederek ‘Senin yaşında torunum var. Türkiye'ye gelmek ister misin?' dedi. Hemen kabul ettim. Ev hanımı olan annem Li Fang ile beden eğitimi öğretmeni olan babam Ze Pei de tekliften memnun oldu. Daha sonra, 1983'de 23 Nisan Bayramı kutlamaları için Çin'den istenen 11 kişilik heyet içine ben de alındım. 10 gün kalıp döndüm. Burada Ayça'dan, annem dediğim annesi Şenay hanımdan ve babam dediğim babası Erkan Gürvit'ten de büyük destek gördüm ve görmeye devam ediyorum. 1999'da da Türk vatandaşı oldum.’’ Düğün tarihinin 12 Eylül olması ise Evren tarafından belirlendi. Evren, bu tarihi seçmesinin gerekçesini şöyle açıkladı:
ÖZELLİKLE 12 EYLÜL
‘‘Eylül'de evlenmek istiyorlardı. Ben o tarihte İstanbul'da olacaktım. Zaten Wang'ı 12 Eylül vasıtasıyla tanıdım. Devlet Başkanı olarak 12 Eylül'den sonra Çin'e gittim. 12 Eylül olmasaydı ne ben Çin'e giderdim, ne de böyle bir şey olurdu. Xanghay'da beni bir ilkokula götürdüler. İçeriyi gezerken küçük bir kız elimden tuttu, nereye gittiysek, elimi bırakmadı. Hoşuma gitti bu.’’
Dedemden istediler
Nişanlım Metin Ekal ile 6 yıl önce tanıştık. O da Boğaziçi Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde okuyordu. Metin ile Marmaris'e gittik ve dedemle tanıştırdım, o da olumlu buldu. Nisan ayında da Metin'in annesi, ablası ve eniştesi gelerek beni dedemden istediler, o da uygun gördü. Çin'e gelip gittiğinde, birlikte birçok yeri gezdik. Ancak anne ve babamla hiç görüşmediler. İlk görüşme önceki gün oldu ve onlar da damatlarını beğendiler. Doğa tutkunuyuz, gezmeyi çok seviyoruz. Bir keresinde Çin Seddi'nde dolaşırken bana, ‘‘İşte bak seni Çin Seddi'nden aldım, Türkiye'ye götürüyorum’’ demişti.
TÜRK VATANDAŞI
Wang, çok iyi konuştuğu Türkçesiyle şunları söyledi: ‘‘Dedem Kenan Evren ile tanışmamız, dünyamı değiştirdi. Çin gezisinde kendisine rehberlik ettim. O zaman 11 yaşındaydım. Daha sonra sürekli tebrik attım, bağımı hiç koparmadım. Bana, bugün çok sevdiğim, en yakın arkadaşım olan Ayça'yı kastederek ‘Senin yaşında torunum var. Türkiye'ye gelmek ister misin?' dedi. Hemen kabul ettim. Ev hanımı olan annem Li Fang ile beden eğitimi öğretmeni olan babam Ze Pei de tekliften memnun oldu. Daha sonra, 1983'de 23 Nisan Bayramı kutlamaları için Çin'den istenen 11 kişilik heyet içine ben de alındım. 10 gün kalıp döndüm. Burada Ayça'dan, annem dediğim annesi Şenay hanımdan ve babam dediğim babası Erkan Gürvit'ten de büyük destek gördüm ve görmeye devam ediyorum. 1999'da da Türk vatandaşı oldum.’’ Düğün tarihinin 12 Eylül olması ise Evren tarafından belirlendi. Evren, bu tarihi seçmesinin gerekçesini şöyle açıkladı:
ÖZELLİKLE 12 EYLÜL
‘‘Eylül'de evlenmek istiyorlardı. Ben o tarihte İstanbul'da olacaktım. Zaten Wang'ı 12 Eylül vasıtasıyla tanıdım. Devlet Başkanı olarak 12 Eylül'den sonra Çin'e gittim. 12 Eylül olmasaydı ne ben Çin'e giderdim, ne de böyle bir şey olurdu. Xanghay'da beni bir ilkokula götürdüler. İçeriyi gezerken küçük bir kız elimden tuttu, nereye gittiysek, elimi bırakmadı. Hoşuma gitti bu.’’
Dedemden istediler
Nişanlım Metin Ekal ile 6 yıl önce tanıştık. O da Boğaziçi Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde okuyordu. Metin ile Marmaris'e gittik ve dedemle tanıştırdım, o da olumlu buldu. Nisan ayında da Metin'in annesi, ablası ve eniştesi gelerek beni dedemden istediler, o da uygun gördü. Çin'e gelip gittiğinde, birlikte birçok yeri gezdik. Ancak anne ve babamla hiç görüşmediler. İlk görüşme önceki gün oldu ve onlar da damatlarını beğendiler. Doğa tutkunuyuz, gezmeyi çok seviyoruz. Bir keresinde Çin Seddi'nde dolaşırken bana, ‘‘İşte bak seni Çin Seddi'nden aldım, Türkiye'ye götürüyorum’’ demişti.