Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan ile CHP’ye çatan Erdoğan, Cemal Kamacı Spor Salonu’ndaki konuşmasında özetle şunları söyledi:
Eski defterler karıştırılıyor
Geçen hafta sonu Bayrampaşa ilçe kongremizde Aydın Doğan medyasının yayınlarıyla ilgili bazı gerçekleri açıkladım bazı sorular sordum. Dedim ki, "Size 1 hafta süre. Haftaya yine bir kongredeyiz. Bu soruların cevaplarını çıkın, açıklayın. Siz açıklamazsınız ben açıklarım" dedim. O gün geldi, şimdi son beş gündür yazılıp çizilenleri birlikte değerlendirelim. Aydın Doğan medyası müflis tüccarın eski defterleri karıştırması gibi defterleri karıştırıp, "Acaba AK Partiye nereden vururum?" gayretinde koşturup dururken, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Elmadağ rampalarında on yıllardır yapılamayan bu yolları "Biz nasıl duble yollar yapar, Ankara Samsun arasını açarız?" bunun koşturmasını yapıyoruz farkımız bu. Dedikoduyla meşgul olan biz değiliz, sizsiniz Bay Doğan grubu, sizsiniz.
Yanlış yapan bedelini öder
Bizim açımızdan mesele Almanya’da görülen neticesinde mahkeme, iddiaların hangisinin yanlış olduğuna karar verecektir. Halkımız bizi hiçbir zaman bu tür suiistimallerin içinde görmedi bundan sonra da görmeyecektir. Varsa yanlış yapan elbette cezasını çeker, bedelini öder. Davada Türkiye’yi ilgilendiren boyut ortaya çıkarsa idari yönden ne gerekiyorsa yaparız. Paraların suiistimal edildiği hesaplarda usulsüzlük bizim için çok ciddi iddiadır. Mahkemede kanıtlanırsa hakettikleri cezayı bunun sorumluları almalıdır.
Medya yargısız infaz yapıyor
Hürriyet, Milliyet, Vatan, Radikal ve Posta gibi Aydın Doğan’ın beş gazetesiyle Star, Kanal D ve CNN Türk gibi üç televizyon topyekûn iftira kampanyası yürüttüler. Sonra partimizi ve hükümetimizi de bu kampanyaların hedefi haline getirdiler. Sonra çıkıp, "Bizi hedef gösteriyorsun" diyorlar. Sen benim partimi, beni hedef gösteriyorsun. Ben seni söyleyince "Beni hedef gösterdi" diyorsun yok öyle yağma. Yerini bileceksin. Aydın Doğan’ın medyasında bu gerçeklerin yer aldığını gördünüz mü? Ben söyleyeyim, hayır. Beş gün bekledim, düzeltirler diye ama düzelttiler mi hayır."
Yerin kulağı var, duyuyoruz
Aydın Doğan, kendi kanalında çıkmış cevap veriyor. Kendi kanalı dedik ya, şıracı boza meselesi. Tutuşturmuşlar soruları. O, ona cevap veriyor Enteresandır kendi adamları bile patronun verdiği cevaplara, "bizi tatmin etmedi" diyor. Ama tabii bunu diyenler kendi köşelerinde sipariş üzerine yazıları yazmaya devam ediyor. Yerin kulağı var, herşeyi duyuyoruz ama bütün bunlara rağmen birileri bir şeyler yazmaya devam ediyorlar ama şunu bilmelerini istiyorum. Yerin kulağı var. Yeri geldikçe birçok şeyler açıklanacak.
Kalemşorlara sözüm var
Aydın Doğan’dan maaş alan kalemşorlara bir çift sözüm var. İstisnalar da var içlerinde. Tarafsız ve bağımsız olmak demek, patronunuzun çıkarlarından bağımsız olmak, demektir. Siz bağımsız olsaydınız patronunuz hakkında yayınlanan kağıt kaçakçılığı iddialarını yazılarınızda sorgulamanız gerekmez miydi? Bu iddialar
haber değeri taşımıyor muydu?
Mektuplarında 2 şapkam var diyorMEKTUPLARINDA işadamı ve yayıncı olmak üzere iki ayrı şapkası olduğunu yazıyor. İşadamı şapkasıyla Başbakan olarak benden talep ve beklentilerini iletiyor. Ama öyle anlaşılıyor ki, aksini söylese de bu şapkaları birbirine karıştırıyor. Eğer kabul ederse, bu da benim gönderdiği mektuplara milletin huzurunda verdiğim cevap olsun. Bu kayıtlara giriyor. Televizyonlarda şu anda izleniyor. Grubunuzun örneklerini verdiği yayıncılıkta işadamı ve yayıncı şapkanızı karıştırmamanız kaydıyla, medya grubunuzun muhalefete yakınlığının ifade edilmesinden neden rahatsızlık duyduğunuzu anlamakta güçlük çekiyorum. Demokratik tavırlar, medyanın eleştirilmesini doğal karşılamanız size tavsiyem. Bundan sonra yayıncı kimliğinizi kullanarak işadamı şapkanızla yürüttüğünüz diğer işlerinizde imtiyaz talep etmeyeceğinizi umuyor, bundan sonra da bugüne kadar olduğu gibi bütün vatandaşlarımız gibi eşit muameleme göreceğinizi özellikle vurgulamak istiyorum. Yayıncı ve işadamı şapkalarınızı karıştırmamak, bağımsız ve yansız yayıncılık yapmak medya grubunuzda çok sesliliği koruma şeklindeki sözlerinizi tarihe karşı taahhütleriniz olarak değerlendiriyorum. Diğer hususlar tarih kayıtlarında tahkik edilebileceğinden ayrıca değinmeye ihtiyaç hissetmiyorum. Bununla yetiniyor bu bahsi burada kapatıyorum. Cevap olarak şimdilik bununla yetiniyorum.
’Yandaş medya’da eleştirenlere de kızdı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de "Doğan Grubu’nun kontrol edemediği, sindiremediği bağımsız gazete ve televizyonların bulunduğunu ve milletin gerçekleri onlardan öğrendiğini" kaydetti konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şimdi sindiremedikleri medya gruplarının da adını değiştirdiler. ’Yandaş medya’ diyorlar. AK Parti’nin yandaş medyasıymış bunlar. Onların içerisinden de zaman zaman bizim çok çok aleyhimize konuşanlar var. Bu konularla ilgili onlarla da çelişkilerimizin, çatışmalarımızın olduğu günler oldu. Bu arada yine olacak. Ama bazılarını sineye çekiyoruz. O da olacak.
Çünkü maalesef bazı yanlışlara yataklık etmeyi adet haline getirenler de var. Hukukta bu, suça yataklık etmektir. Ama ne yazık ki Türkiye’de bütün iftiralara tahammül etmesi gereken birinci derecede merci başbakandır veya cumhurbaşkanıdır. Bu ara cumhurbaşkanımızın şahsına, bakan arkadaşlarıma yapılan hakaretleri, iftiraları okuyorsunuz, duyuyorsunuz. Ama biz ’ya sabır’ çekiyoruz. Allah’tan özgür bir medya var da kurduğunuz şıracı-bozacı tezgahı bozuluyor."
Baykal’ın imar rantını yazdınız mıSayın Baykal’ın Antalya’da imar rantı sağlanan gizlediği mal varlığını yazdınız mı? Gerek eşinin, gerek kendisinin mal beyanını sayfalarınızda yayınladınız mı, var mı? Tayyip Erdoğan gönderdi yayınlandı sayfalarında. Hangisi muteber. Benimki şeffaf açık duruyor. Hakkınızda kağıt kaçakçılığı iddiası karşısında SPK sizin savunmanızı istemiş. Aydın Doğan’ın kamuda takip ettiği işleri yazın o zaman, gerçekten bağımsız olduğunuza inanalım. Arkadaşlarım sordular hala cevap vermediniz.
Hafta başı, ortası sonu aylar önce SPK Başkanını Aydın Doğan’ın bir yazarı Vatan Gazetesi için tehdit etti mi şantaj yaptınız mı? SPK özgür. O gereğini yapar merak etme. Bundan sonra da hiçbir haksız talebine olumlu cevap alamayacaksın. Bunu böyle bilesin. Milletimizin emanetine ihanet etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz.
Güzelbey’e haksızlıkGaziantep Belediye Başkanı’nın yolsuzlukla usulsüzlükle suçladınız. Cevap verdi. Bugüne kadar bu cevapların hiçbirini yayınlamadınız. Tek satır yazmadınız. Yazdıklarınız yalan ve iftira diyor gazetenizin biri. Bizzat inceledim. Peki Asım Güzelbey’e yaptığınız haksızlığı kim nasıl telafi edecek?
IPI’ya: Kimsin sen?
Bugün de üyesi oldukları uluslararası basın kuruluşu (IPI: 120 ülkeden gazetecilerin oluşturduğu Uluslararası Basın Enstitüsü), o güya kendi gazetelerinde yazıyor ültimatom çekmiş bana. Kimsin sen de ültimatom çekiyorsun bana ne ültimatomu? Kendi oluşturmuş oldukları bir kuruluş. Kimsenin benim ülkemde kabul etmediği uluslararası basın konseyi. Kibarlığımız sebebiyle daha önce buradaki toplantılarına katıldık ama baktık ki bir şirkete çalışıyor, sadece Doğan Grubu’yla alakası var, ondan sonra da gitmedik.
Promterden okuduCemal Kamacı Spor Salonu’ndaki kongrede salonun içine Erdoğan’ın dev fotoğrafları ile "Başbakanın kıralı, Kasımpaşa’lı" "Beyoğlu seni bir başka seviyor" yazılı posterler asıldı. İzleyeciler ve Başbakan salonda dağıtılan, "Başbakanın kralı, Kasımpaşalı" yazılı
kaşkollar taktılar. "Kıskananlar çatlasın" sloganları atıldı. Aydın Doğan’a yönelik konuşmaları daha önce irticalen yapan Başbakan Erdoğan bu kez konuşmalarını promterden yaptı, zaman zaman önündeki notlardan yararlandı.