Nihat Zeybekci'den CNN TÜRK'e geçmiş olsun ziyareti

15 Temmuz gecesi saldırıya uğrayan Doğan TV Center'a geçmiş olsun ziyaretinde bulunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'yi, Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar ve CNN TÜRK Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Boratav karşıladı.

Nihat Zeybekci, ziyaret sonrası şu açıklamalarda bulundu: "Öncelikle CNN'e, Doğan Medya Grubu'na geçmiş olsun diyorum. Ülkemize ve milletimize geçmiş olsun. 15 Temmuz, Türkiye'nin tarihinne sürülmüş kara bir lekedir. Türkiye'ye yapılmış büyük bir haksızlıktır. Ben bu kalkışmayı bu harekatı yapanları nefretle şiddetle kınıyorum. Ama diğer taraftan bu milli bir destandır. Bu milletin, dünya demokrasi tarihine baktığınız zaman da dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak milli bir demokrasi devrimidir.

Ben bundan çıkacak olan olumlu sonucu ise şöyle görüyorum. Türkiye'de bugüne kadar demokrasi millete lütfedilen bir olguydu. Millete bugüna kadar 60 anayasıyla 80 anayasasıyla ve devletin diğer o despot yapısıyla devletin millete hükmeden yapısıyla, yahut eskilerin tarihe geçmiş sözleriyle 'bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz, size ne oluyor' diyen o anlaşıyla lütfedilen bir yapıydı. 15 Temmuz demokrasi devrimiyle millet, halk 79 milyonuyla demokrasi için bedel ödedi.

"Özgür medyamız da, bu milletin hareketinin enerji kaynağı oldu"

Nasıl ki bu vatan kutsalsa, çünkü millet şehitlerin kanıyla bedel ödedi. Nasıl bayrak, millet kutsalsa millet demokrasiyi de artık kutsal hale getirdi. Kendi bünyesine aldı. Onun için milleti oluşturan bu tüm faktörlere baktığımız zaman, milletin sokaklarda, köprüde o gece, Vatan Caddesi'nde, Genelkurmay önünde, Meclis'te, Kısıklı'da ve her yerde tanka, topa, tüfeğe, uçağa karşı inançlı bir şekilde yürüyüşünün yanında bir de medya grubumuz, medyamız, özgür medyamız da, bu milletin hareketinin enerji kaynağı oldu. Tetikleyecisi ve motoru oldu.

"Bu hain örgütü karşı, kahramanca sizler de direndiniz"

Bu hain örgütü karşı, kahramanca sizler de direndiniz. Buradaki arkadaşlarımızın direnişini tüm Türkiye seyretti. O gece ben hiç unutmuyorum. İşgal sırasında, o teröristlerin işgali sırasında yayın odasını boşalttıktan sonra, ilk yayına çıkan arkadaş bir tane boş kovanla geldi oraya. İlerde de direnen arkadaşları görüyorduk. Bu bir kazanım, milletin bu demokrasi devrimini, aynı zamanda hükümet olarak da Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi bu 15 Temmuz'u bundan sonra şehitler günü olarak anacağız.

"CNN'i de tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum"

Ama bu demokrasi devriminin kazanımının en önemli faktörü olan bütün yayın kuruluşlarımızı, özellikle de o gece bilerek istenerek kasten, nokta hedef olarak saldırılan CNN'i de tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Onun için tekrar geçmiş olsun diyorum. Bir daha Allah bunları göstermesin, ama şunu unutmayalım.

Bir daha hiç kimse bu ülkede milletin idaresi ve milletin demokrasisi, milletin özgürlükleri, milletin haber alma hakkı, yaşam hakkı neyse, nefes alma hakkı kadar doğal olan bu haklarına karşı hiç bir şekilde artık yan gözle bakamayacaktır. Ve böyle bir şeye asla kalkışamayacaktır. Çünkü artık sahibi millettir. Ama uyanık olmamız lazım. Topyekün bu ülkenin insanları olarak fevri ve yahut da her türlü bu bir darbe teşebbüsü ya da başka şeyler fili durumda olmayabilir. Ama birlik ve beraberliğimizi bozmamız lazım.

"Türkiye'de birlik ve baraberlik anlamında da güzel bir başlangıç"

15 Tmemuz'da sevindiğim başka bir konu da nasıl ki Türkiye'de bütün milletle beraber özgür basının da bu demokrasi devriminde katkısı olduysa Türkiye'de birlik ve baraberlik anlamında da güzel bir başlangıç oldu. Bunu korumamız lazım. Yani siyasette, tüm farklı görüşlerde sağcısı solcusu, AK partilisi, CHP'lisi, HDP'lisi, MHP'lisi artı Alevisi, Sünnisi, Kürdü, Türkü hepsi hep beraber bir birlik havası oldu. Millet olarak böyle bir tehlike karşısında refleks olarak bu birlik ve beraberliğimizden kazançla çıkmamız lazım. Kazançla çıkarak da bunun üzerinde uzlaşabilen, üretebilen ittifak edebilen milli menfaatlerde ortak bir çözüme gidebilen kabiliyetten kazanabileceğimizi umuyorum ve bundan seviniyorum.

"İstihdam yaratan bir Türkiye'ye doğru önümüze bakacağız"

Diğer bir sevindiğim konu da ülke olarak dünya arenasına çıktığımzda, şu anda çok negatif bir propaganda da var, karşı propaganda da var. İnşallah onlar da geçecek. Ama bundan önce ki dönemlerle ilgili Türkiye olarak demokrasimizle ilgili acabalar, amalar,ancaklar hukukun üstünlüğü, insan hakları, özgürlüklerle ilgil amalar, ancaklar, fakatlar. Bunların tamamı da bundan sonra ortadan kalkacaktır. Bunlar ortadan kalktıktan sonra da şöyle bir eli bağlı, ayağında ağırlıklar koşmaya çalışan bir Türkiye ekonomisinden kurtulduk ve inşallah bundan sonra çok güçlü bir şekilde büyüyen, daha çok üreten reel söktere dayalı daha çok büyüten, üreten ve ihracat yapan, istihdam yaratan bir Türkiye'ye doğru önümüze bakacağız. Bu da ayrı bir kazanç olacak."