Nihat Zeybekci: 7 milyar dolar maliyete katlanırız

Bakan Zeybekci, G20 Ticaret Bakanları Toplantısı'nın kapanış konuşmasını yapmasının ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

İstanbul'un dün ve bugün gerçekleştirilen toplantılar vesilesiyle 2 gün boyunca dünyanın ticaret ve ekonomi anlamında merkezi haline geldiğini belirten Zeybekci, bu merkezin gururla görevini yerine getirdiğini söyledi.

Zeybekci, Serbest Ticaret Anlaşması (STA) ve gümrükler söz konusu olduğunda gıda güvencesi sorununun bulunduğunu, buna ilişkin toplantıda neler konuşulduğunun sorulması üzerine, STA'ların detaylarına girmediklerini, geneli itibarıyla tartıştıklarını ifade etti.

Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) ve Trans Pasifik Ortaklığı (TPP) gibi organizasyonlarla dünyayı ortak bir anlayışa doğru götürmeyi amaçladıklarını aktaran Zeybekci, "STA dediğimizde, belirli standartlara uymak ve tarım ile gıdadaki belirli standartları tutturmak şartıyla, bunların kesinlikle serbest olması yönünde bir fikir beyanımız var" diye konuştu.

Bakan Zeybekci, TPP gibi anlaşmaların, özellikle tarım açısından küresel ticaretle uyumlu olmadığı yönünde eleştiriler bulunduğunun iletilmesi üzerine, şunları kaydetti:

"Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) olarak dünyada ticaretin serbest olması ve ticaretin önündeki tüm engellerin kaldırılması gibi ana bir hedef var. TPP, TTIP ve Avrasya Gümrük Birliği gibi organizasyonları kurup, kendi içinde kurallar koyduğunuzda, ilk bakışta DTÖ'nün kurallarına aykırı gibi bir görüntü veriyor. Bununla birlikte, 'dünyada tamamen ticaretin serbestleştirilmesi' gibi çok büyük bir hedef koyduğunuzda, bunu uygulama son derece zorlaşıyor.

Ancak ülkeleri 30'lu, 50'li kümeler haline getirerek, o kuralları bu gruplar için uyguladığınız zaman, sonra bakıyorsunuz ki tüm gruplar aynı kurallara tabi oluyor. Dolayısıyla da sonuca ulaşıyorsunuz. TTIP, TPP ve Avrupa Birliği (AB) gibi organizasyonların, bu süreci hızlandıracağına, daha uygulanabilir hale getireceğine inanıyorum."

"RUSYA İLE STA GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDİYOR"

Ekonomi Bakanı Zeybekci, bir gazetecinin "Rusya ile Türkiye arasındaki görüşmelerde ne gibi somut kararlar alındı? Gazprom'un Türk Akımı'ndan geçecek doğalgaz miktarını yarıya indirmesi kararı, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri nasıl etkiler?" şeklindeki sorusuna, şöyle yanıt verdi:

"Rusya'daki en son görüşmelerde Sayın Cumhurbaşkanımıza ben de eşlik ettim. Orada konuşulan konu, yarı yarıya indirilmesi değil, iki ayrı aşamada uygulanmasıydı. Yani birinci aşama, ikinci aşama gibi görebiliriz. Ancak bu görüşmelerin tam sonuçlandığını da zannetmiyorum. Türkiye'nin de ona karşılık söylediği bazı şartlar var. Rusya ile ana hedefimiz; ticaretin önündeki tüm engellerin kaldırılmasıdır, bunu tekrar dile getirdik."

Rusya ile hizmetler ve yatırımlar konusunda STA görüşmelerinin devam ettiğini aktaran Zeybekci, bu konuyu çok önemsediklerini vurguladı.

Zeybekci, Rusya ile görüşmelerde taşımacılıktaki sınırlandırmalar üzerinde durdukları bilgisini vererek, "Bizim ısrarla söylediğimiz taşımacılıktaki kuralların tam anlamıyla serbest hale getirilmesi. Türkiye'ye Rusya'nın yatırımlarının, Rusya'ya Türkiye'nin yatırımlarının çok daha hızlı bir şekilde artmasıyla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor" ifadesini kullandı.

"TÜRKİYE EN AZ YÜZDE 5 BÜYÜMESİ GEREKEN BİR ÜLKE"

Küresel ticaretteki yavaşlamanın önlenmesi konusunda Türkiye'nin nasıl bir rol üstleneceğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, Türkiye'nin çevre ülkelerinde ciddi sorunlar yaşandığını dile getirdi.

Yıl sonunda Türkiye'nin ihracatının yüzde 6-7 civarında düşmesini beklediklerini aktaran Zeybekci, "Türkiye olarak, belki de dünyadaki yavaşlamanın hemen hemen tam yarısı oranında etkileneceğiz. Bu da etrafındaki duruma rağmen Türkiye'nin gösterdiği büyük başarıdır" dedi.

Zeybekci, Türkiye'nin en az yüzde 5 büyümesi gereken bir ülke olduğunu vurgulayarak, "2016 inşallah Türkiye'nin yeniden başladığı, yeniden eski günlerdeki ihracat ve büyüme performansını gösterdiği bir yıl olacak" ifadesini kullandı.

"DÜNYA, YAPISAL SORUNLARA ÇARE BULMALI"

Bakan Zeybekci, "Göçle mücadele konusunda AB'nin Türkiye'ye maddi yardım yapması söz konusuydu. Bunun bütçenize faydası olacak mı?" sorusunu, şöyle yanıtladı:

"Türkiye olarak şu ana kadar yaklaşık 2,2 milyon misafiri ülkemizde barındırmakla, 7 milyar doların üzerinde bir maliyete katlanmış durumdayız. Bu, önümüzdeki yıl aynı şekilde devam ederse, bir o kadar maliyete katlanabilir miyiz? Katlanırız. Çünkü bizim Türkiye olarak kapıları kapatmamız mümkün değil. Çünkü biz Rumi'nin, Mevlana'nın çocuklarıyız. Biz diyoruz ki; 'Kim olursan ol, gel'.

AB'nin yapacağı maddi yardımları memnuniyetle karşılarız ama çözüm bu değil. Çözüm, o insanları doğdukları ve yaşadıkları yerde mutlu etmek. Oradaki ortamı onların yaşayabileceği hale bir an önce getirmek lazım. Dünya bence olumsuzluğun üzerini tül bir perdeyle örtmek yerine, arkadaki olumsuzluğu gidermeli. Biz bu problemin kökünden çözmenin daha faydalı olacağına inanıyoruz."

Toplantı esnasında yapısal konulara da değindiklerini anlatan Zeybekci, küresel ticaret ile büyümedeki yavaşlamanın nedenini "yapısal sorunlar" olarak gösterdi.

Üretmeyen, büyümeyen ve istihdamı artırmayan bir dünyanın, bugün yaşanılan krizin sebebi olduğunu belirten Zeybekci, "Yapmamız gereken şey tam anlamıyla dünyanın yapısal sorunlara çare bulması" şeklinde konuşmasını tamamladı.