Ni' Çin ?

Güncelleme Tarihi:

Ni Çin
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2007 20:27

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea4957f018fbb8f8761484

Ni Çin
Çünkü, bizim basında çok az yer alırken bütün dış basının gazete sayfalarının neredeyse yarısı Çin üzerine odaklanmış, televizyonları Çin'i konuşuyor, çekiniyorlar Çin'den, müthiş devleşti Çin gözlerinde, ne bulsa taklit ediyor bu dev ülke, onların sistemlerini bile yaladı yuttu, fareyi yuttuktan sonra kedi siyahmış, beyazmış farketmez demeyle başlayarak işe.
Ni Çin
Çünkü, komünist partidir aman dikkat diye korkulurken artık ne kutlamalar, ne partiler veriliyor oralarda bir bilseniz. Aslında binlerce yılın imbiğinden gelen otoriter düzenin ve itaatkar toplumun, yani ezcümle disiplinin ve onurun aslında hiç değişmeyen, İmparatorluk iken de, Komünist iken de, Sosyal Kapitalist ise de aynı çizgide devam eden ve konjonktüre uyumda müthiş çarpıcı bir kitleyle karşıkarşıya geliyorsunuz gidip gördüğünüzde, etkilenmemek mümkün değil.
Ni Çin
Çünkü dünyada her raf, her dolap, her antrepo " Made in China" yazılı mallar  ile dolu. "Made in China" ibaresini yakında dünyanın zemine yazacaklar, bir dönem Çin Seddiyle yazdıkları gibi. Dünya, aslında bu anlamda duvara dayandığının farkına birkaç yıldır vardı da ondan yazıp çiziyor herkes.
Ni Çin
Ni Çin bunları yazıyorum çünkü bizim entelektüel gözlerimiz Avrupa ve Amerika'dan gelen raporlar dışında az şey okuyor. IMF ve AB kalıplarına takılıp kalındı. Ama bu aynı cenahın dünyaya kafa yoran insanları da Çin'deler her nedense ve bize burada pirincin taşını ayıklata dursunlar, dünyanın adamı ta oralarda taşların arasında pirinç bulmanın, işin sırrını öğrenmenin telaşlı gayreti içerisinde.
Ni Çin
Tamamen Avrupa ve Amerika'ya odaklanan Türk siyasi ve entellektüel değerlendirmeleri, bu Dev'e ve olası gelişmelere neredeyse tamamen kapalı ve duyarsız ne yazık ki. Dolayısıyla iş dünyamız da kıblesini tamamen batıya çevirmiş durumda. Halbuki Türkiye'nin hem batıyı algılamada, hem üzerine gelen salvoları karşılamada, hem de kendi kader yolculuğu için biraz da görüş açısını bu dünyaya çevirmesi gerekiyor.
Ni Çin
Daha önceki gidişlerimde dünya meselelerini tartışırken sessiz kalmalarını pek hayra yormamıştım, onlar susarak konuşanlardanmış. Dünya Ticaret Örgütüne  sorunsuz ve önlerine engel çıkarılmadan, pürüzsüz girmeyi bekliyorlarmış. Öncelikle ABD'den gelen yabancı sermayeye olan bağımlılıklarını da, ABD silaha boğulacağım derken ve borç batağına girerken, tüm kazandıklarını onlara borç servisine yönlendirmişler, mahkumiyeti karşılıklı kılmış, dengelemişler olayı meğerse.
Ni Çin
O yüzden suskun değiller artık ve bir o kadar da aksiyoner politikalara start vermiş görünüyorlar. Hem Orta Asyada hem ekonomik alanda ABD'ye karşı bir duruş sergilemeye başlamalarından belli değil mi bu ? Şimdi ABD yetkilileri ile dişe diş pazarlıktalar. Ulusunun onurunu da sokaktaki adamının verdiği tepkiden anlıyorsunuz. Parasıyla da karşı tarafa ders ve gözdağı vermeyi biliyorlar. Çok öğrenecek şey var çok bu küçük dev adamlardan.
Ni Çin
ABD ile Çin arasında başlayan soğuk/sıcak-ticari/mali savaş, ilgiyi Orta Doğu üzerinden bu alana kaydırmış görünüyor. Kimileri bunu ABD'nin kontrollü yaptığını öne sürüyor, acaba, artık neyi kontrollu yapıyorlar ki allah aşkına, Çin'den borçlanmak ucuzmuş, o zaman bu telaş niye, niye her gün azmanlaşan Çin'in enerji yollarını kapamak için bu gayret, bu önlerinden kutu kapama oyunları, renkli devrimler vesaire.
Ni Çin
Derhal, hem de ikinci Fransız İhtilalini, Alman Reich'ının toparlanmasını beklemeksizin kendimizi bir checkup'tan geçirmemiz, Türkiye'de karar alıcılara ve iş dünyasında da seçenek arayışlarına hizmet verecek analizler üretmemiz lazım. Birilerinin bizi nelerle yorduklarını iyi yorumlamamız lazım. Haritalar önümüze gelmeden de bu olanları kendimiz anlamalı, kendimiz tahlil edebilmeliyiz.
Ni Çin
Üstelik Türkiye, bir başka batı tipi yanlış değerlendirme ile Çin'i kendi ekonomisi için de tehdit olarak algılama yoluna girdi. Çin'e karşı elimizi kolumuzu bağlayan Gümrük Birliği sürecini de masaya yatırmak zorundayız. Bu da Çin ile kültürel,sosyal, hatta siyasal yakın bir ilşkiye girmemizi acil ve zorunlu kılıyor.
Ni Çin
Onlar bir makinanın parçası gibi hareket eden, kah bisikletler üzerinde, kah fabrikalarda, yollarda, tarlalarda, ülkelerine bir dolar daha getirmenin gururunu yaşamak için, harıl harıl asker disipliniyle hareket eden birer nefer, bizde olduğu gibi sırtlarında değil, gereçler ellerinde, beyinlerinde, hepsi birden devlet görevlisiymişcesine, vatandaşlık bilinciyle ve her biri tek taraflı oynanmak istenen küreselleşme oyununun tanklarının önünde saygı duyulacak bir duruş sergileyen bir millet, tıpkı on sekiz yıl önce Tiananmen meydanında kendi tanklarının önünde duran o genç gibi mağrurlar.
Ni Çin
Farklı bir tarafa, en azından kendimizi farklı bir yönden görmek açısından şöyle bir dönüp bakmamız gerekiyor. Karşıdan karşıya geçecekken bile yola sağlı sollu bakmak gerekmiyor mu? Ni Çin olmasın ! Tekrar gidiyorum bakalım dünyamıza ne zenginlikler daha katmışlar, görmeye.
 

  

Â

 

 


Â

Â


 

 

 


Â

 

Â

 

Haberin Devamı


 






















































































































































Ni Çin


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!