Güncelleme Tarihi:
Meclis Başkanı ANAP'lı Yıldırım Akbulut, cumhurbaşkanlığına aday olduğunu, bunun için de kimseden izin almayacağını söyledi. Akbulut, ‘‘Adaylık benim de hakkım. Başbakanlığım, ANAP üzerinde emeğim var’’ dedi.
TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, dün Genel Başkanı Mesut Yılmaz, cumhurbaşkanlığına adaylığını koysa bile, kendisinin de aday olacağı mesajını verdi. Akbulut, aday olmak için ‘kimseden müsaade almayacağını’ vurgularken, ‘‘Adaylık benim de hakkım. ANAP'ın üzerinde bizim de emeğimiz var. ‘Mesut bey çıkarsa Yıldırım bey çıkmaz' diye konuşmak doğru değildir’’ dedi. Genelkurmay’ın ‘‘Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgiliyiz’’ açıklamasını normal karşılamak gerektiğinin altını çizen Akbulut, ‘‘Daha önce de ‘dürüst olsun, şaibesiz olmasın' demişlerdi’’ hatırlatmasında bulundu Bu sözlerle Yılmaz’ın kastedilip edilmediği sorusuna ise Akbulut, ‘‘Ben onu bilemem. Sezinlemeyle de bir yere varamam’’ diye konuştu. Akbulut, dün soruları şöyle yanıtladı:
Kulislerde adaylık için kararınızı verdiğiniz konuşuluyor. Aday mısınız?
Gelişmeleri takip ediyoruz. Liderler bir mutabakat sağlamaya çalışıyor. Bir mutabakat sağlanır sağlanmaz bunlar görülecek. Bunları takip ediyoruz. Tabii milletvekillerimizin bu kararlara karşı davranışları ne olur? Bu mutabakat oluyor mu, olmuyor mu? Mutabakat olmuyorsa milletvekillerinin teamülleri nerededir? Bütün bunlara bakacağız ve gelişmeler sonucu bir karar verilir.
Sizin, Genel Başkanınız Yılmaz aday olsa bile aday çıkacağınız doğru mu?
Şimdi onu kişiselleştirmeyelim. Tabii böyle bir makama aday olan kimse gereğini yerine getirir.
‘Gereğini yerine getirir’ derken neyi kasdediyorsunuz?
Nasıl istiyorsan öyle anlayacaksın. Şimdi bizim arzumuz bu. ANAP üzerinde, biz de emeği olan bir kişiyiz. Genel Başkanlığını, Başbakanlığını yapmışız. Böyle bir karar verildiğinde ben partimin de tercihini almak isterim.
MÜSAADEYE TABİ DEĞİLİM
O olmadan olmaz mı diyorsunuz?
Hayır, olmaz demiyorum. ‘Yılmaz aday çıksa bile ben de çıkacağım’ yönünde bir konuşmanız oldu mu? Söylediklerimi aynen tekrar ediyorum; Bu gelişmeleri takip edeceğim. Bu gelişmeler aday olmam gerektiriyorsa, o parti üzerinde benim de bir hizmetim vardır, benim de bir geçmişim vardır. Mesele budur. Buradan zaten anlaşılıyor. Sonra bu makam müsaadeye tabii bir makam değil ki, böyle birşey değil ki, öncelikli biri olsun. Bilmem müsaade olsun gibi birşey olmaz. Bu makama talip olan kişi kararlı olmalıdır.
ANAP'lı Meclis Başkanvekili arkadaşınız Arseven ‘Yıldırım Bey abimizdir, Mesut Yılmaz çıkarsa o çıkmaz’ diyor. Bu doğru mu?
Onlar da benim arkadaşlarım tabii. Ama ben de bu partinin bir üyesiyim. 'Mesut Bey çıkarsa Yıldırım Bey'in çıkacağını zannetmiyorum' diye konuşmak doğru değildir. Ben sadece partimin değil, bütün partilerin desteğini almak isterim. Çünkü makamın tarafsızlığı korunmalıdır. Ben herkesin oyuna talibim.
Diğer partilerle temasınız var mı?
Şu anda gelişmeleri takip ediyorum. Önümüzü bir görelim. Ne oluyor göreceğiz. Ona göre karar verelim. Tabii oraya seçilecek kişi hakkında tüm millet ilgileniyor, sadece partiler değil, 65 milyon vatandaşı ilgilendiriyor. Vatandaşın tanıdığı, karakteri, şahsiyeti, yaşantısı, düşünceleri hakkında bilinen bir şahsiyetin çıkması lazım geliyor. Herhalde liderler bu konuda düşünürler. Bu konuda mutabakata varırlar.
MECLİS'TEN OLSUN
Meclis'in dışından olabilir mi?
Ben Meclis içinden birinin olmasını istiyorum. Meclis'e gelen milletvekilleri vatandaşımız tarafından bilinen, her türlü süzgeçten geçmiş insanlardır. İyi tarafıyla da, kötü tarafıyla da, fazlasıyla da, noksanıyla da tanınır. Dışarıdan gelen insanı tanıyamaz, bilemezsiniz. Bu politika dışarıdan göründüğü kadar kolay bir iş değildir. Tecrübelerimiz onu söylüyor. Kendi seyrine bırakılırsa 3'üncü, 4'üncü turda rahatlıkla Cumhurbaşkanı çıkar.
Genelkurmay'ın açıklamasını nasıl karşıladınız?
Cumhurbaşkanında aranılan vasıfları Genelkurmay Başkanlığı da Anayasal çerçevede yetkililere, kurumlara, kişilere ilettiğini söylüyor. Herşeye rağmen önemli olan milletvekillerinin bu konudaki tercihleridir.
Meclis'e Akbulut
torpilli personel
TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, geçen ay TBMM'de çalışan personel sayısını azaltmak ve Meclis birimlerindeki fazla personeli belirlemek için bir komisyon oluşturdu. Ancak Akbulut, hem kendi kurduğu bu komisyondan, hem de TBMM Başkanlık Divanı'ndan gizli bir şekilde torpille Meclis'e personel almaya başladı. Son bir hafta içinde, Akbulut'un imzasıyla tam 14 kişi Meclis'te işe başladı. Cumhurbaşkanlığı adaylığının da gündemde olduğu bir dönemde, Akbulut'un milletvekillerinin iş istemlerine daha fazla direnememesi dikkat çekti.
Daha önce geçici görevle çalışan Yeliz Ertürk ve Cemal Atıcı, bu kez ‘kadrolu’ olarak Meclis'e döndü. Yeliz Ertürk'ün, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın konutundaki aşçının, kızı olduğu öğrenildi. Ayrıca Özlem İlknur Katı, Gülnur Çulhaoğlu, Mukadder Aydemir, İsa Tezel, Sevgi Yalçın, Ömür Kaya, Mehmet Gürpınar, Müjgan Yöncü, Belkıs Kaya, Melek Ulukurt, Şaban Cengiz ve Kaniye Öner de, vekillerin talebiyle Meclis'in çeşitli birimlerinde işbaşı yaptı.
Aday başvurusu bugün başlıyor
MECLİS'in iki aydan beri gündemine oturan Cumhurbaşkanlığı tartışmalarını sonlandıracak takvim nihayet başlıyor. TBMM Başkanlığı, cumhurbaşkanı adaylarının, bugünden itiraben, 25 Nisan 2000 Salı günü saat 24.00'e kadar Meclis Başkanlık Divanı'na bildirilmesine ilişkin duyuruda bulundu.
Yüksek öğrenim görmüş ve 40 yaşını doldurmuş TBMM üyeleri, saat 09.00'dan itibaren Meclis Başkanlığı'na adaylık başvurusu yapabilecekler. Milletvekilleri kendiliğinden aday olabilecekleri gibi, başka milletvekilleri tarafından da aday gösterilebilecek. Ancak, Meclis dışından birinin aday gösterilebilmesi için, TBMM üye tamsayısının beşte bir çoğunluğu olan 110 milletvekilinin imzası gerekiyor.
Anayasa'nın 102. maddesi, cumhurbaşkanı seçiminin gizli oyla yapılmasını öngörüyor. Madde uyarınca, cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından 30 gün önce seçime başlanacak ve 30 gün içinde sonuçlandırılacak. Bu sürenin ilk 10 günü içinde adayların TBMM Başkanlık Divanı'na bildirilmesi, kalan 20 gün içinde de seçimin tamamlanması gerekiyor.