Newton tıbbı mı Einstein tıbbı mı

Güncelleme Tarihi:

Newton tıbbı mı Einstein tıbbı mı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2009 00:00

Tıpta iki ayrı gelenek söz konusu: Newton tıbbı ve Einstein tıbbı.

Bu iki ünlü bilim adamının buluşları, bugün tıp dünyasında iki ayrı ekole hayatiyet vermiş durumda. Özer Uçuran Çiller, "Klasik veya konvansiyonel tıbbın değeri"ni de inkár etmemekle birlikte, artık eskidiğini ve yerini Einstein’in kuantumdan yola çıkan "Holistik bakış açısı"na bırakması gerektiğini söylüyor.

"FİZİKSEL beden yapısının, elektro-fizyolojik ve hormonal fonksiyonları koordine eden düşük frekanslı bir enerji sistemi hiyerarşisi vardır. Sağlık ve hastalık durumları öncelikle bu yüksek seviyelerde yani eterik beden gibi yüksek enerji bedenlerde oluşur. Bu kişiye özel enerji sistemleri beslenme ve çevresel faktörlerin yanı sıra duygular ve ruhsal dengeden de güçlü bir şekilde etkilenir."

İnsan bedeninin aslında yine insanda mevcut ruhsal enerjinin gözetim ve denetiminde olduğunu yani ruhsal enerjiden hayatiyet kazandığını siz de bizim gibi yeni duyuyor olabilirsiniz ama bu duyduklarımızın çarpıcılığını azaltmıyor.

"Fiziksel beden ve ruhsal enerji yapısı arasındaki görünmeyen bu bağlantı, madde ve enerji arasındaki ilişkiyi anlamamıza yardımcı olan temel anahtardır" diyor yazarımız. Hemen arkasından da, Tanrı’yı kavramak için son derece ilginç bir formül öneriyor. Bu formülün gerisinde, Tek Tanrılı inanç sistemleri kadar, Uzak Doğu inanç sistemlerinden de esintiler bulmak mümkün:

Tanrı’ya giden yol

"Bilim adamları madde, enerji ve enformasyon (bilgi) arasındaki gerçek ilişkiyi keşfettiği ve anladığı oranda insanlık ve Tanrı arasındaki bağlantıyı daha iyi anlamaya o kadar yaklaşacaktır. Titreşim tıbbı geleceğin bilimsel yaklaşımıdır, çünkü bu sayede hekimler aynı koşullarda bulunan kişilerin neden bir bölümünün sağlıklı, diğerlerinin ise sürekli hastalık durumunda seyrettiğini anlayabileceklerdir.

Akıl, duygu, ruh ve beden sağlığı arasındaki ilişki ve bunları yönlendiren evrensel doğa yasaları anlaşıldığında gerçek manada bir holistik tıp kavramı oluşabilecektir.

Burada önemli olan geleneksel ve Ortodoks Newton tıbbının bütün olanak ve uygulamalarından vazgeçmek değil, aksine bütün olanakları kullanırken, bunu Einstein tıbbı yaklaşımını içeren Titreşim tıbbıyla desteklemek ve kişinin ihtiyacı olan tüm yöntemleri entegre etmektir."

Sistem bilgisi terapisi

İnsan vücudunun büyük bir bilinmezler ve mucizeler toplamı olduğu öteden beri söylenir durur. Bilhassa, tıp alanında çalışanlar, bu mekanizmanın işleyişine değilse bile, tanzimine şaşırmaktan alamazlar kendilerini. Bu şaşkınlığı, "Titreşim tıbbı" yardımıyla açıklamak ise ilginç sonuçlara götürüyor bizi. Mesela, "Vücutta" diyor Özer Uçuran Çiller, "Hiçbir metabolik reaksiyon doğru bilgi ulaşmadan gerçekleşemez."

Sonra da şöyle devam ediyor:

Üç temel farklılık

"Bedenimizde meydana gelen kimyasal prosesler aslında biyofiziksel proseslerdir. Moleküller atomların elektron alışverişleri sonucu oluşurlar ve bu da enerjetik bir prosesdir. Bu durumda kuantum fiziğine girmiş oluyoruz. Vücutta meydana gelen tüm bu proseslerin doğru ve düzenli bir şekilde gerçekleşebilmesi için, gerekli olan tüm bilgilerin hızlı ve en doğru şekilde aktarılması gerekir. Bu da demek oluyor ki, vücutta hiçbir metabolik reaksiyon doğru bilgi ulaşmadan gerçekleşemez. Sistem bilgisi terapisi bu anlayıştan yola çıkar.

Canlı bir bedeni cansız bir bedenden ayıran üç temel farklılık vardır: hücrelerdeki elektrik yükünü sağlayan ’elektrik akımı’, tüm prosesleri yöneten ve düzenleyen ’bilgi akışı’ ve ilham veren ’ruh’.

Biyokimyamızın, daha üst seviyede bir rehberlik almaksızın işlemesi mümkün değildir. Bu yaklaşımdaki terapiler için, tıpta yeni bakış açıları kaçınılmazdır.

Bedenimizin mekanik ve otomatik işleyen rastgele bir sistem değil, daha derin bilgileri ve gerçekleriyle çok boyutlu, karmaşık ancak muhteşem bir sistem olduğunun idraki gerekir. Klasik yaklaşımlar pek tabii ki yanlış değildir, ancak bakış açısı değişmiştir.

Hastalık nedenlerine ’ya da’ şeklindeki indirgemeci yaklaşımdan çok, birçok nedenin bir arada bulunduğu ’bütünsel’ yaklaşım hákimdir.

Hastalıkların dörtte üçünün kronik olduğu düşünüldüğünde, bu durumun ciddiyeti ortaya çıkar."

Newton tıbbının tesisatçıları

Tıp yaklaşımlarını incelediğimizde iki farklı bakış açısıyla karşılaşıyoruz: Klasik ya da konvansiyonel tıp yaklaşımları Newton modeli diye adlandırılıyor ve mevcut sistemin içinde en yaygın olarak kullanılan yaklaşım olarak kabul ediliyor.

Bu bakış açısına göre dünya karmaşık ve mekanik bir düzen içerisinde işler. Doktorlar da insan vücudunu, beyin ve sinir sisteminin yönettiği büyük bir biyolojik makine olarak değerlendirir.

Newton modeline göre, insanın fizyolojik ve psikolojik davranışları, beyin ve sinir sistemindeki bir donanımdan yönetilir. Örneğin kalbimiz mekanik bir pompa gibi organ sistemlerimize ve beynimize oksijen ile besin taşıyan kanı taşır.

Hatta hekimler kalbin yapısını o kadar iyi çözdüklerini düşünürler ki, gerekli durumlarda aynı işlevleri yerine getiren yapay kalp cihazları icat etmişlerdir.

Aynı şekilde hemodiyaliz cihazlarıyla da toksin ve diğer atıkları da filtreleyip bedenden atan yapay böbrek benzeri sistemler geliştirmişlerdir.

Einstein ve holistik bakış

Kuantum fiziğindeki gelişmelerle madde kavramı yeni bir anlam kazanmış, maddenin yoğunlaşmış enerji olduğu, madde ve enerjinin birbirine dönüşebildiğini ve aynı anda bir arada bulunduğunu göstermiştir. Klasik fiziğin aksine, zamansızlık ve mekánsızlık kavramları ortaya atılmış, aynı zamanda aynı yerde bir arada bulunabilirlik yani ikilik (duality) yaklaşımlarıyla farklı bir boyut kazanmıştır.

Maddenin hem dalga hem de parçacık özellikleri taşıması ikilik kavramını doğurmuştur.

Einstein modeli diye adlandırdığımız yaklaşım ise, bu boyutların tıp alanına taşınmasıyla ortaya çıkmıştır. Einstein tıbbında madde enerji olarak düşünülür. Canlılığı sağlayan bu enerji ve bilgi akışı temel alınır. Einstein tıbbı hekimleri hastalıkların sadece gerçek sebeplerini keşfetmek için değil, aynı zamanda en kalıcı iyileşmeleri sağlayabilmek için çabalarlar.

Bedenimizi besleyen üst enerji bedenlerimizi araştırırlar.

Holistik bakış açısı diye de adlandırılması, duygu, akıl, ruh ve beden sağlığının bir arada değerlendirilmesini ifade eder.

Newton tıbbının sebebe yönelik indirgeyici yaklaşımının aksine, hastalıkların nedenleri pek çok etken bir arada değerlendirilerek tanımlanmıştır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!