Mustafa KÜÇÜK/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2011 00:00
ÇOCUK Hakları Zirvesi ve Kalkınma Derneği Başkanı Ebrize Çeltikçi, Türkiye’nin 16 yıl önce imza attığı ve iç kanun niteliğinde uyguladığı ‘Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki taahhütüne rağmen N.Ç. gibi çocukları korumakta aciz olduğunu belirterek, “Sözleşmenin 19’uncu maddesinin açık ifadesine rağmen, çocuklarımızın istismar edilmelerinin sürmesi düşündürücüdür” dedi.
Hak ihlali var
Ebrize Çeltikçi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle yayınladığı mesajda özetle şunları söyledi: Çocuklarımızı yakından, yerel düzeyde izleyip koruyacak kurumsal yapının, resmi ve gönüllü tüm ilgili mekanizmaların eksikliklerinin sürmesi, çocuklarımızın haklarının ihlal edildiği bir yaşama mahkûm edilmeleri ve onları istismar edenlerin sayısı ile istismarın çeşitlerinin daha da artarak devam edeceğinin göstergeleri olarak değerlendirilmelidir.”
Dara modeli
“Van depreminin olumsuz koşullarından da yine en fazla etkilenenlerin çocuk ve bebeklerin olduğu gerçeğinden de yola çıkarak, sosyal devlet anlayışı ile çocuklarımızı her türlü olumsuzluktan en az düzeyde etkilenmelerini sağlamak amacıyla devlet eliyle yerel ve kurumsal koruma görevinin eksiksiz olarak yerine getirilmesini umut ediyoruz. Dara Antik Kenti’yle Mardin’in Dara köyünde iç içe yaşayan ve tam bir tezat teşkil eden çocukların çarpıcı durumu nedeniyle “Dara Modeli” ismini verdiğimiz mahrumiyet içinde korunaksız yaşayan çocuklarımız, tıpkı Dara antik kalıntılarındaki her bir değerli taş gibi fark edilmeyi bekliyor. Her bir çocuğa göstereceğimiz bu özen, genç
nüfusu en iyi şekilde değerlendirebilmemiz açısından önemli fırsatları da beraberinde getirecektir.”
Antik kentin çalışkan kızları
Mardin’e 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara köyünün çocuklarından biri Sümeyye... İlköğretim 7’nci sınıfta okuyan Sümeyye, köylerine gelen yabancılara Dara Antik Köyü’nde rehberlik yapıyor. Üniversiteye gitmek, matematik öğretmeni olmak istiyor. Ama onun köyünde kızlar ilköğretimden sonra okuma şansı bulamıyor...
Neden 20 Kasım
BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) Genel Kurulu 1954 yılında aldığı 836 sayılı kararı ile tüm hükümet ve üye devletlerinin, çocuk haklarının başlı başına ele alınarak yeni bir düzenlemenin yapılması tavsiyesinde bulunmdu. Bu tavsiye kararını, 20 Kasım 1959 yılında BM Çocuk Hakları Deklarasyonu ve 20 Kasım 1989 yılında da BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kabul edilmesi kararı takip etti. Çocuk haklarıyla ilgili alınan bu kararların 30 yıl arayla 20 Kasım gününe rastlaması nedeniyle de BM Genel Kurulu bu günü Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kabul etti. Türkiye de bu sözleşmeye, 1995 yılında resmen taraf olmuştur.