Güncelleme Tarihi:
Yüksek perdeden “Rage Against the Machine” çalıyor olması bir yana, kurulan dev ekranda Paris gettolarındaki gençlerin hayatını anlatan meşhur La Haine filminden kesitler yansıyordu. CHP’nin nefret suçları konusundaki yeni hamlesinin kamuoyuna tanıtıldığı toplantının ezber bozan detayları sadece bunlar değildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata ve İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, kürsüye çıkmak yerine mikrofonları partinin genç seslerine bıraktılar. Geçen sene Meclis’e giren 38 yaşındaki Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, nefret suçlarına karşı sivil toplumla birlikte yürüttükleri çalışmanın detaylarını bir siyasetçiden çok akademisyen edasıyla anlattığı sunum sırasında “Harvard’lı” tarafını da konuşturdu.
Belki de fazla akademik olduğunu düşünmemize neden olan sunuş sırasında Erdemir, 50 sivil toplum kuruluşunun temsil edildiği “Nefret Suçları Yasa Kampanyası Platformu” ile CHP’nin organik bir bağının olmadığını özellikle vurgulama gereği hissetti. Bu hassasiyetini ise “AK Parti hükümeti konuya muhalefetten gelen bir öneri diye bakarsa önünü baştan tıkar” kaygısıyla açıkladı. Erdemir “Bizim arzumuz krediyi almak değil, mümkün olan en geniş mutabakatla tasarının Meclis’ten geçmesi. Neftet suçlarına karşı partiler üstü bir mutabakat sağlanması” dedi. Erdemir böyle dese de aslında CHP’nin nefret söylemi hamlesinin arkasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Müslümanların Masumiyeti” filmi ile birlikte gündeme taşıdığı İslamofobi tartışması var. CHP’ye göre Başbakanın arzu ettiği yasa kapsayıcı olmaktan çok uzak.
CHP’nin alternatif önerisinde ise şu unsurlar var:
- Kapsamlı bir nefret suçları yasası çıkarılmalı.
- Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu, Ulusal İnsan Hakları Kurumu ve Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsman) mali ve idari özerklikleri güvence altına alınacak şekilde etkin kurumlar olarak yapılandırılmalı.
- Nefret suçlarını izleme ve raporlama mekanizmaları oluşturulmalı, bu alana ilişkin olarak kamuya veri toplama ve arşivleme görevi verilmeli.
- Kamu görevlilerinin ayrımcılık, nefret söylemi ve nefret suçlarıyla daha etkin mücadele edebilmelerine yönelik olarak hizmet içi eğitim verilmeli.
- Nefret suçu işleyen kamu görevlilerinin ayrımcı tutum ve davranışlarıyla yüzleşmelerini sağlayacak bir hassasiyet eğitimi programı hayata geçirilmeli.
- Kamu kurumları, STK’ları nefret suçlarıyla mücadelede çözüm ortağı olarak kabul etmeli.
- Eğitim sistemi çoğulcu ve özgürlükçü değerleri güçlendiren bir yapıya kavuşturulmalı.
Kasım ayı başında TBMM’ye kendi yasa tasarısı önerilerini açıklamayı planlayan sivil toplum platformunun toplantıdaki temsilcisi Cengiz Alğan hükümet mensupları ile birebir yaptıkları görüşmelerde çok olumlu tepkiler aldıklarını anlattı. Hatta Meclis Başkanı Cemil Çiçek görüşmede nefret söylemiyle mücadele konusunun hukuk fakültelerinde ayrı ders konusu olması gibi özgün bir öneride de bulunmuş. Ancak ikili görüşmelerdeki ılımlı havanın tasarının komisyonların gündemine gelmesi durumunda Meclis’teki tartışma ortamına yansıyıp yansımayacağı belirsiz. Alğan platform içindeki geniş katılımlı mutabakatı anlatırken İslami duyarlılığı olan sivil toplumcularda fire verdiklerini söyledi. Mazlumder başta olmak üzere bazı kuruluşlar, eşcinsel haklarını savunan kuruluşlar da olduğu için platforma katılmamış. Platforma katılmayan bir diğer grup ise Yahudi sivil toplum kuruluşları.
RAP ŞARKILI KAMPANYA
Toplantının finalini Abdurhyme isimli genç rap şarkıcı yaptı. “Ayrım gayrım yok, benim nefrete sabrım yok” dizelerinin öne çıktığı şarkıda, Avrupa’da artan ırkçılığa ve Türkiye’de artan kadın cinayetlerine de dikkat çekiliyor.