Güncelleme Tarihi:
SİYASETÇİ BEYANIYLA NORMALLEŞTİRİLİYOR
“Nefret söylemi küresel ölçekte yükselişte olan İslam düşmanlığı, ırkçılık ve yabancı karşıtlığının en yaygın aracıdır. Bu tarz söylemler günün her saatinde sosyal medyada siyasetçilerin içe dışa yönelik beyanlarında normalleştirilmektedir. Nefret söylemi fikir özgürlüğü parantezine asla alınmamalıdır. İnsanlığa karşı en büyük suçların işlenmesinden önce nefret söyleminin ayak sesleri duyulmuştur. Ruanda’daki katliamları gerçekleştiren Batı’yı kimse hesaba çekmemiştir. Orada milyonlar öldürülmüştür. Kimse Batı’ya ‘Siz böyle bir katliamı nasıl yaptınız?’ dememiştir.
EN ÇOK MÜSLÜMANLAR MARUZ KALIYOR
Günümüzde nefret söylemine, kutsal değerlere hakarete en fazla maruz kalanlar Müslümanlardır. Bu soruna gözlerimizi yumamayız. Müslümanların işyerleri, evleri, ibadethaneleri hemen her gün ırkçıların ve faşist grupların hedefi oluyor. Müslüman kadınlar sırf başörtüsü taktıkları için sokakta, çarşıda, işyerlerinde tacize uğruyor.
KEŞMİR AÇIK HAVA HAPİSHANESİ
Şu anda Keşmir adeta bir açık hava hapishanesine döndürülmüş vaziyettedir, buradaki insanlar da mahkûm konumundadır. ‘Sen nasıl inek eti yersin?’ Böyle bir saçmalık olabilir mi? Biz de inek eti yiyoruz. Bir taraftan inanç özgürlüğü diyeceksiniz... Benim inancımın gereği bu değil. Ben senin inancına saygı duyuyorum. Sen benim inancıma niye saygı duymuyorsun? Bizim ülkemizde domuz eti yiyenler var, biz bunlara müdahale etmedik.
Bütün devlet kurumlarına bu konuda (Keşmir) önemli görevler düşüyor. Hem devletlerarası hem de bölgesel ve küresel nitelikli uluslararası örgütler nezdinde gerçekleştirilen somut girişimler daha etkin hale getirilmelidir. Birleşmiş Milletler’de (BM) nefret söylemine ilişkin bir veri tabanı oluşturulması fikrini destekliyoruz.
Ülkemizdeki Hindistanlı diplomatlar bize, bu konudaki tutumumuzdan rahatsızlık duyduklarını söylüyorlar. Peki biz başka ülkelerde yapılan yanlışları görmezsek nasıl uluslararası siyaset yapacağız.
KİMSE ‘İSLAMCI TERÖR’ YAKIŞTIRMASI YAPAMAZ
Bizim dinimize kimse ‘İslamcı terör’ yakıştırması yapamaz. Arapça’da İslam, ‘barış’ kelimesinden gelmektedir. Dolayısıyla İslam bir barış dinidir. İslam’ı terörle bir araya getirmek iftiradır, ahlaksızlıktır. Böyle bir şey kabul edilemez.
Türkiye olarak yükselen İslam düşmanlığı, ırkçılık, nefret söylemiyle etkin mücadele yönündeki çabalara öncülük etmeye devam edeceğiz.”
‘FİLİSTİN’E GEÇERKEN YARIM SAAT SINIRDA BEKLETİLDİM’
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Başbakan iken resmi İsrail ziyaretinde başına gelen bir olayı konuşmacılarla paylaştı: “Ben Başbakan olarak İsrail’e gittim.
srail’den Filistin tarafına geçerken eşimle arabada yarım saat sınırda bekletildim. Niye bekletildiğimi anlayamadım. Resmi ziyaret için Tel Aviv’deyim. Filistin’e geçerken başıma bu olay geldi. İşte İsrail’in devlet liderlerine yaklaşımı budur. Kimi beğeniyorlarsa onun için kapılar açıktır, beğenmiyorlarsa kapılar kapalıdır. Lafa geldiği zaman bütün özgürlükleri savunurlar. Hiçbir zaman samimi değildirler.”