Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Gazetesi Yazarı Nedim Şener, geçtiğimiz günlerde 104 emekli amiralin yayımladığı ‘gece bildirisi’ne yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Hürriyet Gazetesi Yazarı Nedim Şener’in açıklamalarından satır başları:
DARBE İMASI VAR MI?
Usul ve içerik açısından baktığınız zaman ifade özgürlüğünün söylendiği mümkün değil. Tabii ki Montrö konusunda varsa bir kaygınız paylaşabilirsiniz ancak gece yarısı ve sadece amirallerden oluşan. Teknik bir kaygıdan ziyade direktif içeren bir bildiri muhtıra olarak algılanır.
Bu toplum sanki muhtıralar süreci yaşamamış. Bu kişiler 15 Temmuz’un bir tiyatro olduğunu anlamış herhalde. Bu millet uyumuyor evet birileri uyumak isteyebilir nitekim gece yarısı yapılmasına rağmen tepkiler ortaya çıktı.
CİHAT YAYCI İMZACILARIN ARASINDA YOKSA DÜŞÜNÜLMESİ LAZIM
Bu tür kurumlardan görüş belirtecek kişiler sadece bu amiraller mi? Mesela bu Whatsapp grubunda daha çok amiral yok muydu? Eğer Montrö ve Kanal İstanbul konuşulacaksa Cihat Yaycı imzacıların arasında yoksa imzacıların oturup düşünmesi lazım.
Bu bir siyasi metin, dolayısıyla siyasetçi muamelesi görüyorlar. Bu kişiler TSK’da görev yapmışlar, TSK’da canıyla görev yapan insanlar var. 15 Temmuz gecesi Davut Ala 7 tane kurşun yedi. Bir mesaj paylaştı Kandil ile ilgili topa tuttular. Bu komutanların görev yaptığı süre içerisinde FETÖ tehlikesi yanlarından geçmedi mi? Sanki kendileri bu tehlikeyi görmemişler gibi. Yan odalarından asker arkadaşları götürüldü. Hangisinin sesi çıktı?
Cihat Yaycı’nın onuruyla oynandı. Bir iftiraya uğradı ve o günlerde amiraller bir bildiri imzaladılar, yayınlamadılar bildiriyi, Cihat Yaycı nerede diye soruyorlar? Şu an kendisi siyaset yapmıyor.
O GÜÇLERİ DE YOK ZATEN
Bunu bir muhtıra, siyasi diklenme olarak değerlendirilirse ben güçlü bir şey görmüyorum. Çünkü o güçleri de yok zaten. Eğer Türk milletine hitap edip Atatürkçüyüm diye geçiniyorsan ‘Hakimiyet milletindir’ sözünü kullanmanız gerekiyordu. Atatürk ölürken de vasiyetini Türk milletine bağışlamıştır. Atatürk demek Türk milleti demektir bunu gözden kaçırırsanız 15 Temmuz’u anlayamazsınız.
15 Temmuz fiili bir darbe girişimiydi. Ben bu amirallerden şehit olmuş asker arkadaşları için gözyaşı dökmelerini beklerdim. 15 Temmuz için bir bildiri yayımlamalarını beklerdim.
126 tane büyükelçi de aynı açıklamayı yaptı diyorlar. Ancak 2020 ocak ayında yapılan bir açıklama bu. Ülkede bu olursa kaos, bunalım olur diye bir şey yok. Gece yarısı bildirisi yok, sadece bir kaygıyı belirtiyorlar. Montrö Türkiye için önemlidir deniyor. Şuan Türkiye’de Montrö ve Lozan için bir tartışma var mı?
Bu imzacılar arasında siyasi parti üyeleri var, böyle bir durum varsa götürürsünüz siyasi parti liderlerine, bu metnin içeriğini bunların hepsi vakadır kardeşim. Astsubay okullarında bunlar kaldırıldı diyebiliyor musunuz?. Lozan ve Montrö karşısında bir tartışma var mı? Yok. 15 Temmuz ile ilgili bir şey yaptınız mı? Bütün bunlar bu insanları benim gözümde suçlu yapmıyor ancak hatalı yapıyor. Devletin bu konudaki algısı ve çalışması farklı.
TÜRKİYE, TERÖR ÖRGÜTÜNE DARBE DAVALARINDA LAYIK OLDUĞUNDAN FAZLA HUKUK MÜCADELESİ ETTİ
Türkiye, 15 Temmuz darbe davalarına bir terör örgütüne hem de layık olduğundan çok daha fazla şekilde hukuk mücadelesi etti. 287 dava sonuçlandı ve 2 tane dava kaldı. 1620 kişi bu dava hariç ağırlaştırılmış müebbet aldı. 1341 kişi müebbet aldı. Süreli cezalar alan var 1700 civarında. Aynı zamanda beraat edilenler de var. Sizin karşınızda 251 kişiyi öldüren darbeciler var ancak siz onların haklarını savunuyorsunuz.
Bu kişiler ‘bunun hesabını ödeyeceksiniz’ diyerek, gazi ve şehitleri tehdit edebiliyorlar. Kontrollü darbe, tiyatro diyenler vardı ya. Birileri gerçekten öyle zannetmiş ancak. Bunun bir şaka olmadığını şu son deklerasyonla millete gösterilmiştir.
Türk halkının her cepheden göstereceği tepki hazır olmalı. Bugün bu iktidar var, yarın başka bir iktidar gelir. İktidarda kim olursa olsun halkın oyuyla gelmişse onun anayasal hakkında müdahale etmeyeceksiniz.