Felat BOZARSLAN / İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2011 14:53
Ergenekon davası kapsamında Silivri cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci Nedim Şener, Milliyet Gazetesi’nde 29 Aralık 2010 tarihinde yayınlanan "Yol-İş Sendikası’nda organize yolsuzluk" ve 3 Nisan 2010 tarihinde yayınlanan "Fuar yeri kavgası rüşvet soruşturmasına döndü" haberlerinden dolayı "Basın yoluyla gizliliği ihlal ve Adli yargılamayı etkilemek" suçlamalarıyla iki ayrı davadan hakim karşısına çıktı.
"ASKERLERE SORUŞTURMA AÇILIYOR"Gazeteci Nedim Şener, 29 Aralık 2009 tarihinde Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan "Yol-İş Sendikası’nda organize yolsuzluk" ve 3 Nisan 2010 tarihinde yayınlanan "Fuar yeri kavgası rüşvet soruşturmasına döndü" haberlerinden dolayı "Basın yoluyla gizliliği ihlal ve Adli yargılamayı etkilemek" suçlarından 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı iki ayrı davadan dolayı hakim karşısına çıktı. Bakırköy 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davalara Ergenekon davasından tutuklu bulunan Gazeteci Nedim Şener, eşi Vecide Şener, avukatı Yücel Düşmeci ve gazeteciler katıldı. Bakırköy 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen "Fuar yeri kavgası rüşvet soruşturmasına döndü" başlıklı haberle ilgili davada, duruşma salonuna alınan Nedim Şener, izleyici sırasında oturan Yazar Atilla Özşener ile tokalaşarak öpüştü. Bu sırada görevli askerlerin uyarısı üzerine Nedim Şener, "Öpüşmeyelim. Çünkü askerlere soruşturma açılıyor" dedi. Duruşmada kimlik tespiti yapan Hakim Rüveyde Çakmak Kaner ikamet adresini sorması üzerine Şener, "İkametim aynı, Silivri" diye cevap verdi. Duruşma sırasında eşi Vecide Şener’in, Nedim Şener’e bir mektup verdiği görüldü.
"YARGIYI ETKİLEME GİBİ BİR AMACIM OLAMAZ"İlk duruşmada savunması alınan Nedim Şener, iddianameyi vicdansızlık olarak değerlendirdiğini ifade ederek, "Bunların hepsi
haber. Bunlar zaten o dönem konuşulan olaylardı. Haber sadece bazı h?kimlerin rüşvet aldığını ile ilgili değil, bunun hangi rotada işlendiği ile ilgili prosedürleri anlatıyor. Geçtiğimiz günlerde
Fenerbahçe Başkanına operasyon yapıldı. Bu operasyon Pazar sabahı yapıldı. Nedeninin ise operasyon bilgisinin sızmasından kaynaklandığının olduğu söylendi. Yazdığım isimler d?hil hiç biri gizli değil. Tamamen kamuoyunu bilgilendirme amaçlı yazdım. Bu haberden dolayı ödüllendirildim. Gerçeğin ne olduğunu anlatan bir haber. Yargıyı etkileme gibi bir amacım olamaz" dedi.
Yapılan haberde isminin baş harfleri kullanılan Hakim Ferşat Aydın’ın, suçtan zarar görmesine binaen dosyaya katılma talebi kabul edildi. Mahkeme Başkanı, dosyanın aynı olaydan dolayı 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan "Basın yoluyla hakaret" davasıyla birleştirilmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
"YAZDIĞIM İSİMLERİ BİLE HATIRLAMIYORUM"Gazeteci Nedim Şener, Milliyet gazetesinde yayınlanan "Yol-İş Sendikası’nda yolsuzluk" başlıklı haberden dolayı yargılandığı ikinci davada verdiği ifadesinde ise, "Yaptığımız iş soruşturmacı gazetecilik. Yol-İş Sendikası genel kurulunda zaten bu iddialar konuşuldu. Bu ayrıca basına haber oldu. Bunlar kendi aralarında yaşanan bir yolsuzluğu yansıttılar. Sendikada bir haksızlık yapılıyorsa yayınlamak asli görevimizdir. Bilirkişi raporlarını yayınlamak bilirkişi ve h?kimleri etkilemez. Anadolu Ajansı devletin resmi ajansı ve bunu haber yaptı. Anadolu Ajansı bunu bizden bir gün önce haber yaptı. Bu AA’nın sayılı iyi haberlerinden biriydi. Ama eğer ihlal tartışılacaksa Anadolu Ajansı’ndan başlamalıdır. Yazdığım isimleri bile hatırlamıyorum. Çünkü benim için özel bir anlamı yok. Çünkü benim için hortumculuk neyse bu da aynıdır. Yazmadığım bir kitap nedeniyle Ergenekon’dan tutukluyum. Ama yazdığımın arkasındayım. Hep gazetecilik yaptım. Yazdığım her şeyin arkasındayım. Özgür kaldığım zaman bu dosyayı yine takip etmeye devam edeceğim. Şikayetçilerin çekilmiş olması o sendikanın soyulmadığı anlamına gelmez "dedi. Daha sonra kararı açıklayan mahkeme, esas hakkındaki savunmanın verilmesi için duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi.