Güncelleme Tarihi:
Eğer “karşı din inancı, benimkini dövebilir mi?” sorusuna yanıt aranıyor ve bu test ediliyorsa “evet, döver”. Üstelik kırıp-dökmeden.Üstelik misillemede bulunmadan...
Tabii “misillemede bulunmadan” derken, Trabzon olayını hesap etmek kimsenin aklına gelmeyeceği için din adamına sıkılan kurşun haklı olarak bizleri şok etti.
“Yetmişbeş milyonda bir kişi çıkabilir”denilerek bundan sıyırtmak kolay değil. Hele olay Trabzon’da meydana gelmişse, bir değil iki kere düşünmek gerekir sanırım.
Trabzon’da son iki yılda gelişen olaylara bakıldığında, ya tesadüfen, ya da planlı bir şekilde bu kent üzerinde “derin devlet” oyunlarının sahnelendiği izlenimi dikkatleri çekiyor nedense.
Yanılmış olmayı umsak da, bu kent halkını istenmeyen olaylardan tenzşh etsek de bir gerçek var ki, eğer “derin devlet” bir geleceği planlıyorsa, tamamen bir iç politikadaki “denge”ler için harekete geçmiş olabilir.
Tabii, bu varsaayım, Mahir Kaynak senaryolarına sürükler bizi.
Yani, varsayım üzerine yazılmış paranoyak senaryolara. Böyle olunca da bu senaryoların esiri haline geliriz.
Aslında Son 20 yılda Diyarbakır’ın Batı’nin gözünde konuşlandırıldığı “başkent” paranoyası ne kadar yanlışsa, belki derin devletin buna karşı Trabzon’un bir başka uçta Diyarbakır’a karşı “odak kent” haline getirme planı da o kadar yanlış olabilir.
Bunu aktarırken filmi geriye sarmakta yarar var.
Son iki yıla bakmak yeterli sanırım.
Trabzon son 20 yılda teröre en çok kurban veren illerin başında gelmektedir. Trabzon’de fanatikler her an hareket halinde olabilirler.
Halk heyecanlıdır.
Halk haksızlıklara karşı çok erken tepki verebilen yapıdadır.
Üniversite gençliği arasında aşırı milliyetcilik dikkatimizi çekebilir.
Rum Pontus takıntıları zaman zaman karşı tepkileri depreştirebilir.
Misyonerlik konusunda Trabzon hassas kent haline getirilmiş olabilir.
İdeolojik eylemlerde halkın güvenlik güçlerinden önce harekete geçmiş olmasının sık sık tekrarlanması dikkatimizi çekmiş olabilir.
Hatta olaylar patlak verdiğinde anında “infaz” refleksi gösterenlerin güvenlik güçlerini kaale almadıkları da gözlerden kaçmayabilir.
Ama bütün bunlar halkın tamamına maledilemez ve bu amaçla derin devlet planları yanlış mecralara neden olur.
Danimarka’da densiz, fanatik ve meczup beyinlerin çıkardıkları kıvılcımın, Trabzon’daki çarpan etkisi değişik senaryoları akla getirebilir.
Umarım bu senayolar yanlıştır.
Umarım 16 yaşındaki genç, planlı bir eylemi sadece başka nedenlerle gerçekleştirmiştir.
Umarım bu genç tetikçiyi azmettirenler arasında aşırı dinci kesimden kimse çıkmaz.
Umarım bu hunhar cinayette dini motif dışında inandırıcı bir başka neden ön plana çıkar.
Ve umarım bütün bunlar Trabzon için bu olay son olur.
Bu güzelim vatan toprağında yaşayanlar da rahat soluk alır.
Sevgiler,
Sezai