Ne şeriat ne de darbe istiyoruz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2007 00:00
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, siyasi gelişmelere bağlı olarak piyasalarda yaşanacak çalkantının "geçici" olacağını savunurken, pazar günü Çağlayan’daki Cumhuriyet mitinginde vurgulanan "Şeriata da, darbeye de hayır" görüşünün önemine dikkat çekti.
HER ŞEY ANAYASAYA UYGUN: CNBCE Europe kanalından yayınlanan Power Lunch programına konuk olan Güler Sabancı, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşananlara ilişkin özellikle yabancı yatırımcılara olumlu mesajlar verdi. Sabancı, "siyasi çalkantılar sizi endişelendiriyor mu" sorusuna "Elbette endişelendiriyor" demekle birlikte, yaşanan sürecin bir analizini yaparak, herşeyin mevcut anayasal düzen içinde yapıldığını vurguladı. Sabancı, 48 saat içinde Anayasa Mahkemesi’nin alacağı karara göre erken seçim sürecinin de netleşeceğini vurgularken, "Türkiye’nin ya 45 gün içinde erken seçime gideceğine ya da 2- 3 ay içinde erken genel seçimleri yapacağına inanıyorum" dedi.
GÖSTERİDEN GURUR DUYDUM: Cumhuriyet mitingine önemle değinen ve "çok medeni, çok olgun, çok da demokratik" diyen Sabancı, bunun batı demokrasilerinde görülebilecek bir gösteri olduğunu vurguladı. "Bundan çok gurur duydum" diyen Sabancı, gösteriye ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: "Göstericilerin açıkça vurguladığı bir şey vardı, laik demokrasi. Bizler bu konuda çok hassasız. Avrupa basınında çok fazla yer bulmadı ama göstericiler laikliğe vurgu yaptıkları kadar askeri bir müdahaleye de karşı olduklarını belirtti. Sadece onlar değil, Türkiye’nin büyük bir kısmı bunu böyle görüyor. Biz böyle bir müdahale istemiyoruz. Avrupa Birliği sürecinde bu çok önemli."
ÇALKANTILAR GEÇİCİ: Yaşanan siyasi gelişmelere bağlı olarak piyasalarda çok kısa vadeli bir çalkantı ve kargaşa görülebileceğini dile getiren Sabancı, ancak Türkiye’de piyasaların sadece iç gelişmelerden değil uluslararası gelişmelerden de etkilendiğini vurguladı. "Türkiye küresel piyasalara açık, dünya piyasalarına entegreyiz" diyen Sabancı, dünya piyasalarının özellikle ABD’de yaşananların etkisine dikkat çekti. Ancak piyasaların içeride yaşanan gelişmelerden de "elbette etkileneceğini" söyleyen Sabancı, şöyle konuştu: "Bu geçici olaylardan sonra Türkiye’de her şey netleşecek. Türkiye geçen yıl yüzde 6.2 büyüdü, bir kaç yıldır da yüzde 7’nin üzerinde büyüyor. Bu yıl da yüzde 5 büyüme bekliyoruz. Bu yıl seçim yılı, elbette hesaplarımız için de bu da vardı. Seçim yılı olmasına karşın ekonomide bir gevşeme görmedik, IMF ile anlaşma devam ediyor, mali göstergeler iyi, şirketler büyümesini sürdürüyor.. Bütün bunlar olumlu sinyaller. Türkiye AB’ye giriş sürecinde bir ülke ve bunu hükümetlerin ötesinde Atatürk’ün medeniyet projesinin bir parçası olarak görülmesi gerekir."
GÖSTERİDEN GURUR DUYDUM: Cumhuriyet mitingine önemle değinen ve "çok medeni, çok olgun, çok da demokratik" diyen Sabancı, bunun batı demokrasilerinde görülebilecek bir gösteri olduğunu vurguladı. "Bundan çok gurur duydum" diyen Sabancı, gösteriye ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: "Göstericilerin açıkça vurguladığı bir şey vardı, laik demokrasi. Bizler bu konuda çok hassasız. Avrupa basınında çok fazla yer bulmadı ama göstericiler laikliğe vurgu yaptıkları kadar askeri bir müdahaleye de karşı olduklarını belirtti. Sadece onlar değil, Türkiye’nin büyük bir kısmı bunu böyle görüyor. Biz böyle bir müdahale istemiyoruz. Avrupa Birliği sürecinde bu çok önemli."
ÇALKANTILAR GEÇİCİ: Yaşanan siyasi gelişmelere bağlı olarak piyasalarda çok kısa vadeli bir çalkantı ve kargaşa görülebileceğini dile getiren Sabancı, ancak Türkiye’de piyasaların sadece iç gelişmelerden değil uluslararası gelişmelerden de etkilendiğini vurguladı. "Türkiye küresel piyasalara açık, dünya piyasalarına entegreyiz" diyen Sabancı, dünya piyasalarının özellikle ABD’de yaşananların etkisine dikkat çekti. Ancak piyasaların içeride yaşanan gelişmelerden de "elbette etkileneceğini" söyleyen Sabancı, şöyle konuştu: "Bu geçici olaylardan sonra Türkiye’de her şey netleşecek. Türkiye geçen yıl yüzde 6.2 büyüdü, bir kaç yıldır da yüzde 7’nin üzerinde büyüyor. Bu yıl da yüzde 5 büyüme bekliyoruz. Bu yıl seçim yılı, elbette hesaplarımız için de bu da vardı. Seçim yılı olmasına karşın ekonomide bir gevşeme görmedik, IMF ile anlaşma devam ediyor, mali göstergeler iyi, şirketler büyümesini sürdürüyor.. Bütün bunlar olumlu sinyaller. Türkiye AB’ye giriş sürecinde bir ülke ve bunu hükümetlerin ötesinde Atatürk’ün medeniyet projesinin bir parçası olarak görülmesi gerekir."