Toygun ATİLLA / GROZNİ
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2011 00:00
Hürriyet, Zeytinburnu’nda 3 Çeçen’in öldürülmesinde Rus istihbaratının tetikçiliğini yaptığı öne sürülen Ziiaudin Makhaev’i Çeçenistan’ın başkenti Grozni’de buldu.
Gazetede kendisiyle birlikte fotoğrafları yayınlanan Rusları kesinlikle tanımadığını ve cinayetlerin hiçbir safhasında yer almadığını anlatan Makhaev, “Ne Rus yanlısıyım ne de katilim. Sadece halkının barış ve huzur içinde yaşamasını isteyen bir Çeçenim” dedi.
ZEYTİNBURNU’nda 3 Çeçen’in öldürülmesinde tetikçi olduğu iddia edilen Ziiaudin Makhaev, bunun çok çirkin bir itfira olduğunu söyleyerek, “Ülkemde US Polo, Pierre Cardin, Tekbir gibi firmaların temsilciliklerini yapan, yıllık 2 milyon dolar cirosu olan bir işadamıyım. Bu cinayetleri benim üzerimden ülkemin devlet başkanı Ramzan Kadirov ile ilişkilendirmek isteyen kişiler, savaş çığırtkanları, savaş rantiyecileri ve onların destekçileridir. Savaştan beslenen, topladıkları yardımlarla rant elde eden ve insani olduklarını iddia eden bir takım dernekler de maalesef bu oyunun bir parçasıdır” dedi. Makhaev Çeçen cinayetlerine adının karışmasından dolayı öfkeli ve üzgündü. İşte, Grozni’deki 5 yıldızlı Arena City Oteli’nin locasında görüştüğümüz Makhaev’in anlattıkları:
İstanbul’a alışverişe geldik
Adana, Ceyhan’da geçen yıl ortaya çıkan Hacı Movsar ve 24 Çeçen’e ait tarihi mezar yeri kalıntılarının restorasyon çalışmalarını yerinde incelemek, aynı zamanda mağazalarım için İstanbul’da alışveriş yapmak amacıyla 8 Eylül’de kendi otomobilimle yola çıktım. Yanımda 2 arkadaşım da vardı. Türkiye’ye Gürcistan’dan giriş yaptık. 9 Eylül’de Trabzon’daydık. Trabzon’da Zorlu Otel’de kaldık. 10 Eylül’de Samsun’daydık. Çeçenistan’da yaptırdığımız camiler için avize aldığımız arkadaşı ziyaret ettim. Havza’da bir kaplıca otele geçtik ve geceyi orada geçirdik. 11 Eylül’de Konya’daydık. Çeçenistan’daki inşaatlarda taşeron firması olan Adem Çınar’ı ziyaret ettim. 12 Eylül’de Adana Ceyhan’daki Hacı Movsar ve ailesine ait mezar yerindeydik. Hilton’da konakladık. 13 Eylül gecesi İstanbul’daydım. Yengem Medina ve kardeşim Ali de İstanbul’daydı. Daha sonra Ali Çeçenistan’a döndü.
Yanımdaki kişi yengemdi
Yengem Medina ile saat 10.00 gibi Zeytinburnu’ndaki Firdevs mağazasına gittik. Birkaç bin dolarlık alışveriş yaptık. Namaz kılmak için Zeytinburnu Müftülüğü’nün yanındaki camiye gittim. Namaz çıkışı US Polo’daki arkadaşım Harun’u aradım. Harun ve Atilla Bey ile Topkapı’daki Tercüman Sitesi’nde bulunan bir restorana yemeğe gittik. Sonra US Polo’nun fabrikasına gidip sipariş verdik. Yengem Medina’yı alışveriş için Osmanbey’e bıraktım. Ben de Bakırköy’deki bir alışveriş merkezindeki Türk bir arkadaşımla buluştum. Türk arkadaşımla alışveriş merkezindeyken gelen telefonlar üzerine Zeytinburnu’nda 3 Çeçen’in öldürüldüğünü öğrendim. İnternetten haberlere baktım. Öldürülenlerden hiçbirini tanımıyordum. 18 Eylül Pazar günü saat 10.00’da da Çeçenistan’a uçmak üzere yengemle birlikte Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaydık. Saat 14.00’de Çeçenistan’a uçtuk.
İğrenç iftirayı şaka zannettim
Bir gazetede havalimanından yengemle birlikte çıkış görüntülerimin yayınlandığını, Rus ajanı ve Çeçenleri öldüren tetikçi olduğum şeklinde
haberler yayınlandığını İstanbul’dan arayan Türk bir arkadaşımın telefonu ile öğrendim. Önce şaka yaptığını zannettim. Sonra internet sitelerinden haberi öğrendim. Çok üzüldüm. Öfkelendim. Çirkin ve iğrenç bir iftira ile karşıyaydım. İlk işim bir avukat bulmak oldu. Çünkü cinayetlerin hiçbir yerinde ben yokum ve bunun ortaya çıkması gerektiğini düşünüyorum. Gazetede yayınlanan diğer fotoğraflardakileri tanımıyorum. Hayatımda hiç görmedim. Benim fotoğrafımda yanımda yengem var. Başı açık kadının da o olduğunu söylüyorlar. Ancak yengem Rus kadına benzemiyor ki.
Hayatım değişti korumam var
Bu haberin çıkmasından sonra hayatım değişti. Şu an Çeçenistan’dayım. Ancak tedirginim. Ailemi ve beni koruması için koruma tuttum. Kendimin ve ailemin hayatı bu haberden sonra tehdit altında. Benim bu cinayetin hiçbir yerinde olmadığımı bile bile sadece reklam için hayatıma kast edecek insanlar olabilir. Bunun vicdani sorumluluğunu haberi yapan gazete ve havalimanındaki çıkış fotoğrafımı servis eden devlet görevlileri taşıyabilecek mi?
Türk firmalarıyla köprüyüm
Savaş sonrası Cumhurbaşkanımız Kadirov’un görevlendirmesiyle birçok imar çalışmasında görev aldım. Çeçenistan’da 15 caminin ve bir çok türbenin yapımını koordine ettim. Bu sebeple Türkiye’de bulunan Çeçenlerin bir kısmı ile kendilerine insani yardım derneği adı veren bir takım dernekler tarafından Rusya’nın ve Kadirov’un adamı olmakla suçlanıyorum. Çeçenistan’daki cami, otel ve iş merkezleri inşaatlarında rol oynayan Türk firmaları ile hükümetimiz arasında da köprü konumundayım. Böyle biri tetikçilik yapar mı?
Çeçen halkı savaş istemiyor
Ben ağabeyini ve kardeşini savaşta şehit veren ve kendisi de savaşa katılmış bir Çeçenim. Halkının 4’te 1’ni savaşta kaybettiğinin bilincinde olan bir Çeçenim. Biz artık barış istiyoruz. Çeçen cinayetlerinde rolüm olduğu iddiasını ortaya atanlar Çeçenistan’da barış ve huzur istemeyenlerdir.
Kurşun yağmuru ardından kafalarına 1’er kurşun daha
ZEYTİNBURNU’nda dericilikle uğraşan Çeçen Berg-Khazh Musaev, Rustam Altemirol ve Zavrbek Amriev 16 Eylül günü evlerinden çıkıp otomobillerine yürürken silahlı saldırıya uğradı. Çeçenler, siyah renkli bir otomobilden kurşun yağmuruna tutuldu. Otomobildekilerden biri daha sonra inerek yerde yatan 3 kişinin kafasına birer el daha ateş etti. 3 Çeçen de olay yerinde hayatını kaybetti. 3 Çeçen’in muhalif lider Doku Ömerov’un adamı olduğu yönünde bilgiye ulaşıldı. “Hamzat” kod adıyla tanınan Musaev Berg-Khazh’in eşi Şehide, “Zor durumdayız. Katillerin bulunmasını istiyoruz” dedi. 1 Ekim’de bir gazetede Makhaev ve eşi olduğu belirtilen Medina’nın havalimanındaki görüntülerine yer verilip suikast timinde görevli oldukları, bir gün sonra yurtdışına kaçtıkları iddia edildi. Gazetenin haberine göre Makhaev tetikçiydi, eşi Maria olarak yazılan yengesi Medina ise istihbarat yapan ikinci ekipte yer alıyordu.