Güncelleme Tarihi:
AİLELER BİZE BAŞVURUYOR
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan
Derneğimize darbe teşebbüsüyle ilgili gözaltına alınan, tutuklananların aileleri tarafından işkence olduğuna dair beyanlar gelmeye başladı. Af Örgütü tecrübeli bir örgüttür, çeşitli kanallardan teyit etmeden rasgele bir açıklama yapmaz. Üst düzey bir grup askere, özellikle pilot olanlara ‘copla tecavüz işkencesi’ şeklinde iddialar var. Bize avukatlar dolaylı olarak bu iddiaları iletti. İşkencenin varlığına dair bizde de bir intiba oluştu. TV görüntülerinde de arkadan ters kelepçeli spor salonlarında bekletilen insanların varlığı görünüyor. Elbiseleri kanlı, yüzü gözü kanlı, darp görüntüleri var. Derneğimize yapılan başvurular arasında sorgu sırasında aç susuz bırakılma şikâyetleri var. Yarım litre su ve yarım ekmek veriliyor, itiraz edenlere kaba dayaktan geçirilmesi durumu söz konusu. Türkiye 12 Eylül’de değil, AB uyum sürecinde pek çok yasasını değiştirdi. İşkence, insanlığa karşı suç olarak tanımlandı ve zamanaşımı yok. Kolluğun, savcıların çok dikkatli olması gerekiyor. İşkence yaparak sorgu yaptıysanız bu sorguyu da sakatlar. İşkence insanlığa karşı suçtur.
AİHM, ‘HAK İHLALİ’ KARARLARI VEREBİLİR
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer
TBMM, polis, MİT gibi kurumlar ve sivil halk, uçaklarla, tanklarla, tüfeklerle bombalandı, kurşunlandı. Saatlerce süren çatışmalar olmuş, arbedeler yaşanmış. Bunlar sadece darbeciler ve güvenlik güçleri arasında değil, sivil halkla da yaşanmış. Birçok yerde halk darbecileri polise teslim etmiş. Gözaltına alındıktan sonra her şüpheli, hekim muayenesinden geçmiş, gözaltı sonrası tutuklamaya sevk edilirken de hekim
muayenesi var.
Bu nedenlerle sadece görüntülere bakarak ‘İşkence veya kötü muamele yapıldı’ şeklinde bir karar verilemez. Bu görüntüler sadece bir şüpheyi gösterir. İşte bu noktada önemli olan, devletin bu şüphe ve iddiaları süratle ve etkin biçimde araştırıp, soruşturup, gereğini yapmasıdır.
İŞKENCE KABUL EDİLEMEZ
Anayasa ve sözleşmeler, olağanüstü hallerde, hakların kullanılmasının durdurulmasına izin vermektedir. Ancak bazı haklara, olağanüstü hallerde de dokunulamaz. Örneğin ‘yaşama hakkı’, ‘İşkence ve kötü muamele yasağı’. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gibi. Bu nedenle, Batı basınında özellikle işkence ve kötü muamele iddiaları ortaya atılmakta. Çünkü ‘işkence hiçbir koşulda kabul edilemez’ ve ‘insan onurunu ağır şekilde ihlal eden bir suç’. Türkiye uzun yıllar işkence nedeniyle hep sanık sandalyesindeydi. Ancak 2004’te yapılan reform kanunlarıyla işkenceye sıfır tolerans diyerek sorunu çözmüştü. Şimdi bu olağanüstü koşullara rağmen bu işkencenin ülkemiz bakımından gündeme gelmemesi için gereken her tedbir alınmalı. Gerçekten işkence veya kötü muamele yapan varsa, onlar 15 Temmuz demokratik halk direnişine leke sürmüş sayılır. Ayrıca bu davranışları suçtur. Devletin görevi de bu iddiaları etkin şekilde soruşturmaktır. Bu soruşturmalar yapılmaz ise gelecek yıllarda AİHM tarafından ihlal kararları verilir.
30 GÜN GÖZALTI OLMAZ
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Rıza Türmen
İADE TALEPLERİ REDDEDİLEBİLİR
Diğer yandan ‘15 Temmuz darbe girişimi’ ile ilgili olarak Avrupa ülkelerinden iade talepleri yapılacağı söylenmekte. Şayet işkence iddiaları makul bir şekilde aydınlatılmaz ise iade talepleri reddedilir.
12 Eylül sonrası yapılan işkencelerin yarattığı travmalar bugün bile aşılmış değil. Yine 12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkenceler bölücü terör örgütünün canlanmasına sebep olmuştur.
Bu büyük kazanım işkence iddialarıyla dünya kamuoyunda ve masa başında kaybedilmemelidir. Bu nedenle tüm uygulamalar olağanüstü halin haklı ve gerekli kıldığı ölçüleri aşmamalıdır.
ÖZTÜRK’E İŞKENCE YAPILDI MI?
Eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve eski YAŞ üyesi Akın Öztürk’ün ilk gözaltı görüntülerinde kulağının sarıldığı, vücudunun çeşitli yerlerinde darp izleri olduğu anlaşılıyordu. Daha sonraki başka bir görüntüsünde ise bir gözünün mor olduğu görüldü. İşkence yapıldığı iddiası gündeme geldi ancak Adalet Bakanı Bozdağ, Öztürk’teki darp izleri ile ilgili şu açıklamaları yaptı: “Akın Öztürk’ün helikopteri vuruluyor. Yukarıdan inişe zorlanıyor, atış yapılıyor. Havaalanı, Akıncı Üssü kontrol altında. O zaman iniş sırasında bir yaralanma. Yüzündeki ve kulağındaki darbeler bu olayla alakalı.” Rıza Türmen ise şunu söylüyor: “Öztürk konuşamadığı için ‘şikâyet var mı’ bilmiyoruz. Tek yapılması gereken doktor raporunun ortaya konulması.”