Ne mutlu sana...

İran sınırındaki Aksipi Karakolu'nu basarak 6 askeri şehit eden 50 PKK teröristini püskürten Bilal Çalışkan'a, dün Kayseri'de düzenlenen törenle ‘‘Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası’’ verildi. Makinalı tüfekle teröristlere tam 800 kurşun sıkan kahraman asker, 23 arkadaşının da hayatını kurtardı. PKK'lılar, 13 arkadaşlarının cesedini bırakarak, kaçmak zorunda kaldı.

Güneydoğu'da vatani görevini komando olarak yaparken, PKK baskınına uğrayan ve 6 askerin şehit olduğu karakolu makineli tüfekle tek başına koruyarak, 23 arkadaşının yaşamını kurtaran Kayserili Bilal Çalışkan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ‘Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası’yla ödüllendirildi. Kayseri Orduevi'nde dün öğleden sonra düzenlenen törende, 6 şehidin yakınlarına da 'övünç madalyası' verildi.

MADALYAYI GENERAL TAKTI

Garnizon Komutanı Tümgeneral Seyfettin Seymen, kamonda Bilal Çalışkan'ın madalyasını takarken, ‘‘Keşke ben de onun gibi olabilsem. Bu madalyayı alabilmeyi Allah hepimize nasip etsin. Ne mutlu sana. Sen bizim gururumuzsun. Şehitlerimizin kanını döken canilere işte bu dersi veren Bilal Çalışkan'dır’’ dedi.

Kayseri Valisi Mustafa Yıldırım da konuşmasında, ‘‘Bilal'i sevin, ona sahip çıkın. Ne mutlu sana, Türk milletine layıksın, örneksin. Tanrı Türk milletini korusun’’ dedi.

Törende, PKK ile verilen mücadelede şehit düşen Jandarma Teğmen Kenan Acılar'ın annesi Fatma, Astsubay Özkan Adıgüzel'in babası Rasim, Uzman Çavuş Fikret Tunç'un 2 yaşındaki kızı Gözde, Uzman Çavuş Murat Yeşilak'ın oğlu Emre, Jandarma Onbaşı Murat Ekinci'nin babası Durangazi, Jandarma Komando er Yüksel Turgut'un babası Ömer Turgut, öğünç madalyalarını alırken gözyaşlarını tutamadılar.

ALÇAK GÖNÜLLÜ KAHRAMAN

Kayseri Orduevi'nde dün yapılan törende, şehit ailelerinin yanında gurur abidesi gibi yer alan Bilal Çalışkan, duygulu anlar yaşadı. 7 ay önce teskere aldıktan sonra, mesleği mobilyacılığa dönen Bilal Çalışkan, gösterdiği büyük kahramanlığın önemli bir şey olmadığını söyleyecek kadar alçak gönüllü davrandı.

1977- 1 tertip olarak silah altına alınan Bilal Çalışkan, vatani görevini Jandarma Sınır Tümeni Özalp Tabur Komutanlığı'na bağlı Aksipi Karakolu'nda yaptı. Kayserili Sabiha ve Rıza Çalışkan çiftinin 3 oğlundan en büyüğü olan Bilal Çalışkan, görev yaptığı karakol 11 Eylül 1996 gecesi, İran'dan sızan 50 kişilik PKK'lı grubunun baskınına uğrayınca, müthiş bir kahramanlık örneği gösterdi. Ellerinde uzun namlulu silahlar ve roketatarlarla saldıran gözü dönmüş hainlerin karşısına kahramanca dikilen Bilal Çalışkan, Bixi makineli tüfekle ateş açarak teröristleri karakola yaklaştırmadı. Bu arada teröristlerin attığı bombalarla 6 arkadaşı şehit olan, 2 arkadaşı da yaralanan Bilal Çalışkan, makineli tüfekle 800 mermi yakıp teröristlere ölüm yağdırdı. Çalışkan ve arkadaşları 13 PKK'lı teröristi yere sererek saldırıyı püskürtürken, karakoldaki 24 silah arkadaşının yaşamını kurtardı.

KARAKOLU 50 PKK'LI BASTI

Daha önce de gösterdiği kahramanlıktan dolayı dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal tarafından bir radyo armağan edilerek ödüllendirilen Çalışkan ile evinde görüştük. Orduevindeki törende yaşadığı gururu, annesi, babası ve nişanlısı Güler'le paylaşan Bilal Çalışkan, albümdeki fotoğraflarını karıştırırken, karakol baskınını şöyle anlattı:

‘‘Askerliğimin 6'ncı ayındaydım. İran sınır boyundaki karakolumuza gece yarısı bomba yağmaya başladı. Sonradan sayılarının 50 kişi olduğunu ögrendiğimiz PKK grubu üzerimize kurşun yağdıyordu. İlk saldırıda 6 silah arkadaşım şehit düştü. Ben hemen Bixi makineli tüfeğin başına geçtim, arkadaşlarım da toparlanıp yardımcı oldu. Ateşe başladık. Sabaha kadar süren çatışma sırasında zaman zaman arkadaşlarımın tüfekleri tutukluk yaptı. Benim kullandığım makineli ise hiç susmadı. 800 mermi kullandım. Günün ilk ışıklarıyla birlikte, karakrolumuza giremeyeceklerini anlayan teröristler 13 ceset bırakarak kaçtı. Sonra komutanlarım beni tebrik ettiler. Yerimde kim olsa öyle yapardı. Türk Silahlı Kuvvetleri adına takılan madalya, hayatımın en değerli armağanı ve ödülüdür. Bu madalyamı, düğün yaptığım gün damatlığımın yakasına takacağım.’’

Kahraman Bilal

Kayserili orta halli Çalışkan ailesinin 3 çocuğundan en büyüğü olan Bilal, askere gitmeden babası Rıza gibi mobilyacılık yapıyordu. Askerlik çağına girdi ve 1996 ilkbaharında silah altına alındı, komando oldu. İran'dan sızan PKK'lıların saldırısına uğrayan karakolda Bilal Çalışkan, geçti mekineli tüfeğin başına, sabaha kadar çatıştı. Bir avuç arkadaşı da ona yardım etti. Bilal ve arkadaşları, 13 teröristi öldürdü ve sabahın ilk ışıklarıyla birlikte teröristler İran topraklarına kaçıp canlarını zor kurtardı. Başta Bilal olmak üzere, silah arkadaşları, gösterdikleri bu kahramanlıkla, görevlerini yapmanın mutluluğunu yaşadılar. Kendisi gibi mobilyacılık yapan babası Rıza ile bir kuruluşta aşçı olarak çalışan annesi Sabiha, Bilal'le gurur duyuyor. Kahraman komando Bilal ile gurur duyan biri daha var... Yakında dünya evine gireceği nişanlısı Güler. Bilal, dün aldığı madalyayı damatlığının yakasına takacak.