‘Ne derler’i boşver, gel

Güncelleme Tarihi:

‘Ne derler’i boşver, gel
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2018 22:54

Beykoz Cumhuriyet Köyü’nde yaşlı bakımevi bulunan İstanbul Huzur Hastanesi ve Dinlenme Evleri Vakfı’nın Başkanı Zeki Sayın, bölgedeki imam ve muhtarları toplayarak, yaşlı bakımevlerine yönelik önyargıları yıkmaya çalışıyor. ‘Mahalle baskısı’nın yaşlıların yaşamını olumsuz etkilediğini belirten Sayın’ın çağrısı ve haberin detayları şöyle:

Haberin Devamı

6.8 MİLYON 65 ÜSTÜ

Türkiye’nin yaşlı nüfusu (65 yaş ve üstü) son 5 yılda yüzde 17 artarak, 6.8 milyon kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı da yüzde 7,7’den, yüzde 8.5’e yükseldi. Değişen koşullar, demans (başta Alzheimer) ve başka kronik sağlık sorunları yaşlıların evde bakımını zorlaştırıyor. Ancak pek çok kimse, “mahalle baskısı”nın da etkisiyle yaşlısını profesyonel bir kuruma bırakmayı tercih etmiyor. Tam da bu nedenle “huzurevi” yerine “dinlenme evi” deyimini tercih eden Zeki Sayın, “Huzurevi yıpranmış bir isim. Bu yüzden dinlenme evi demeyi tercih ediyorum. Günümüzde hem kadın hem de erkek çalışıyor. Anne-baba 80 yaşın üzerinde. İşe gittikleri zaman acaba annem düştü mü, ocağı açık mı bıraktı diye stres yaşıyorlar. Bakıcılar yurtdışından, Türkçe bile konuşamıyor, yaşlıyla anlaşamıyor. Bazı aileler bakıcı tutamıyor, 90 yaşındaki yaşlısı evde yalnız. Oysa buralarda yaşlılar kendi emsalleriyle çok daha iyi” diyor.

Haberin Devamı

İMAM-MUHTAR ANLATACAK

İmam ve muhtarlarla yaptığı buluşmalarda yaşlıların dinlenme evleriyle ilgili fikir değişikliği yapabildiğini belirten Zeki Sayın, “Beni dinledikten sonra, ‘Bunları bilmiyorduk’ dediler ve konuşmalarının artık değişeceğini söylediler. Muhtarlar yakın olmamıza rağmen bir kez bile gelip görmediklerini itiraf etti. Onların da fikri değişti” dedi.

KAHVEDE PİŞPİRİK OYUNU

Sakinleri için tesiste spor salonu, açık havuz, yürüyüş alanları bulunduğunu, bazılarının Cumhuriyet köyüne gidip kahvesinde pişpirik oynadığını anlatan Sayın, “Her yıl denetleniyoruz. Halen 58 yaşlımıza karşılık, hepsi sertifikalı 38 personelimiz var. Sakinlerimizin sayısı azalıp 10’a bile düşse personel sayımız değişmez bizim. Kanunun emrettiğini harfiyen yerine getiriyoruz. Ayda 2 bin 500-3 bin lira alıyoruz. Her ay 130 bin lira zarar ediyoruz ama vakfın başka gelirlerinden destekliyoruz” diye konuştu.

EVDE ZOR, BURADA MEMNUNUZ

‘Ne derler’i boşver, gel

Haberin Devamı

- 89 yaşındaki Salehe Bulucu, “Ben Isparta Eğridir’de yaşıyordum. Evim bahçem vardı. Bakıcım çok kötü çıktı. Çocuklarım İstanbul’da yaşıyor, yakın olmamı istediler. Ben memnunum. Herkes de memnun. Rahatız, her şey yerli yerinde. Çamaşırımız yıkanıyor, ütüleniyor, yemekler pişiriliyor, çayımız, kahvemiz önümüze geliyor. Kendimi burada güvende hissediyorum. Çocuklarım, torunlarım geliyor. Bazen gezmelerimiz, mangal partilerimiz oluyor. Sıkılacak bir durum yok” diye anlatıyor. Emekli memur 85 yaşındaki Nebahat Atmaca, “Bu yaştan sonra evime çıksam bir fincan kahve yapmak zor gelir. Herşey ayağımıza geliyor. Ne yapalım, bütün güzellikleri birarada bulmak mümkün değil. Edebiyatı çok seviyorum. Günler öylece geçiyor” diyor. Güzin ve Ahmet Gökçebel çifti dinlenme evinin en yeni sakinlerinden. Ahmet Bey’in sağlık sorunları başlayınca, Güniz Hanım da onu yalnız bırakmamak için gelmiş. “Eşime yakın olmak istedim. Ama uyku saatlerimiz tutmadığı için iki ayrı odada kalıyoruz. Memnunuz ikimiz de” diye anlatıyor.

Haberin Devamı

HEDEFİMİZ BİR ALZHEİMER KÖYÜ KURMAK

‘Ne derler’i boşver, gel

- Alzheimer köyü kurmak için Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden 400 dönüm yer isteyen Sayın, “Çatalca’dan Kurtköy’e kadar herhangi bir yer olabilir. Olumlu yanıt verdiler ama kamu yararına çalışan vakıf olmamızı istediler. Onun için çalışmalar yapıyoruz” dedi. Sayın köy için Avrupa’daki modelleri incelediklerini söyledi. Sadece Alzheimer hastaları değil, yakınlarının birkaç gün kalabileceği misafirhaneyi de aynı yerde inşa etmek istiyor. Sayın’ın hedefi yine Alzheimer köyünde, anne-babası vefat etmiş, bakıma muhtaç Down sendromluları da misafir etmek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!