Güncelleme Tarihi:
New York Üniversitesi, Kekorkian Merkezinde düzenlenen iki günlük konferansın ilk paneline, Fransa'da yaşayan yazar Nedim Gürsel konuşmacı olarak katıldı.
Paneli yöneten New York Üniversitesi profesörlerinden Michael Gilsenan, yaşamının bir kısmını sürgünde geçiren Nazım Hikmet'i, onun gibi memleketinin dışında yaşayan Nedim Gürsel'in çok iyi anlatacağına inandıklarını, bu yüzden kendisini Paris'ten New York'a davet ettiklerini söyledi.
Sorbonne Üniversitesinde ders de veren Nedim Gürsel Fransızca yaptığı ve İngilizce'ye çevrilen sunuşunda, Nazım Hikmet'in siyasi düşüncelerinin şiirine olan etkilerini şiirlerinden alıntılar yaparak anlattı ve kendisinin de Nazım Hikmet şiirleriyle Galatasaray Lisesinde okuduğu zamanlarda tanıştığından söz etti.
Anadolu'nun ve memleket özleminin Hikmet'in şiirlerini siyasi fikirleri kadar beslediğini dile getiren Gürsel, Nazım Hikmet'in evrensel bir şair olduğunu, aynı zamanda da kendi halkı tarafından çok sevildiğini anlattı.
Konferansta Bilkent Üniversitesi profesörlerinden Talat Sait Halman'ın İngilizce hazırladığı ve Hikmet'in şiirlerinin arkasındaki felsefeyi anlatan bir sunuşu okundu. Sunuşta Hikmet'in memleket özleminin ve duygusallığının siyasi fikirlerinden daha öne geçtiği ve Hikmet'in şiirlerini inceleyen bazı yazarların ve eleştirmenlerin kendisinden “romantik komünist” olarak söz ettikleri belirtildi.
NEDİM GÜRSEL
Nedim Gürsel panelin öncesinde de soruları yanıtladı.
Gürsel, ABD'de geçtiğimiz günlerde “The Conqueror” adıyla “Boğazkesen” romanının yayımlandığını anımsatarak, kitaplarının bugüne dek 15 dilde basıldığını, ancak bu kitabın İngilizce basılan ilk kitabı olduğunu, bunun da kendisi için önemli olduğunu ifade etti.
Kitabın çevirisini Profesör Yavuz Demir ve Profesör John Ottenhoff'un yaptıklarını söyleyen Gürsel, kitabının bir Türk ve bir Amerikalı akademisyen tarafından çevrilmesinin kendisi için büyük bir şans olduğunu belirtti. Boğazkesen'in hem Türkiye'de hem çevrildiği diğer ülkelerde en fazla ilgi gören romanlarından biri olduğunu anlatan Gürsel, öykülerinin ise daha önce düzenli olarak İngilizce'ye çevrildiğini, hatta bir öyküsünün yazar Salman Rüştü tarafından Londra'da bir yazarlar toplantısında okunduğunu söyledi.
New York'la ilgili kaleme aldığı bir yazıda kentteki “çirkinliğin görkeminin” kendisini etkilediğini söyleyen Gürsel, “Bir Avuç Dünya” adlı kitabında da New York'a bir bölüm ayırdığını, New York'a gelmekten her zaman heyecan duyduğunu kaydetti.
“Burası başka bir dünya, başka bir kıta, burası Paris'te yaşayan bir Türk yazarı için gerçek anlamıyla yeni dünya” diye konuşan Gürsel, bir dönem başta Hemingway olmak üzere Amerikan yazarlarını çok okuduğunu söyledi.
Gürsel, “Ne yazık ki Nazım Hikmet'i tanıyamadım, o 1963 yılında öldüğünde ben 12 yaşındaydım, ama (Filistinli şair) Mahmud Derviş'i tanıdım, o da çok büyük bir şair, kendisiyle 1982 yılında İspanya'da tanıştık ve dost olduk. Bu iki büyük şair için düzenlenen konferans vesilesiyle burada olmak güzel bir duygu” dedi.
Doktorasını Nazım Hikmet ve Fransız şair Louis Aragon üzerine yaptığını anlatan Gürsel, dünya şairi Nazım Hikmet üzerine kapsamlı bir kitap yazdığını, bu konferansta da Hikmet'in daha çok siyasi görüşlerini değerlendireceğini söyledi.
Nazım Hikmet'e ve şiirlerine Türkiye'de eskiye göre artık daha fazla sahip çıkılmasını olumlu bir gelişme olarak gördüğünü söyleyen Gürsel, “Türkiye'de farklı kesimlerde Nazım Hikmet konusunda bir konsensus oluştu, Hikmet'in şiirleri Türkiye'de eskiden şimdiki gibi bir özgürlük ortamında okunamıyordu, ama yavaş yavaş Nazım Hikmet toplumun bütün kesimleri tarafından benimsendi” dedi.
Fransa'ya 20 yaşında 1971 yılında gittiğini söyleyen Gürsel, o yıllardan Berlin Duvarının yıkılmasına dek Fransa'da son derece sevilen ve gündemde olan Nazım Hikmet'in, Berlin Duvarının yıkılmasının ardından ise Fransa'da birdenbire gündemden düştüğünü, kitaplarının yeni baskılarının yapılmadığını anlattı.
Nedim Gürsel sözlerinin sonunda “Nazım Hikmet'in Türkiye'de bu kadar gündemde olması onun bence şiirinin öneminden kaynaklanıyor, çünkü Hikmet'in savunduğu ideoloji artık bugün gündemde değil” diye konuştu.