Nazım’ın kadınlara yaptıklarına kızdım

Güncelleme Tarihi:

Nazım’ın kadınlara yaptıklarına kızdım
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2001 00:00

Bir süre önce piyasaya çıkan ve büyük ilgi gören ‘‘Romantik Komünist’’ adlı kitap, Nazım Hikmet üzerine yazılmış en kapsamlı, biyografilerden biri. Kitabı eÅŸi Edward Timms'le birlikte 10 yıllık bir çaba sonucu yazan Saime Göksu, geçen hafta Tarih Vakfı'nın Ankara Åžubesi'nde düzenlenen toplantıda, kitabın öyküsünü anlattı.Ä°ngiltere'de yaÅŸayan Saime Göksu, bu 10 yıl süresince Nazım'ın yaÅŸadığı pek çok ülkeyi dolaÅŸtı, çat pat Rusça öğrendi, SSCB yıkılınca fırsattan faydalanıp Komintern ve TKP arÅŸivlerine girdi, ÅŸairin iki eÅŸi Piraye ve Münevver'i konuÅŸmaya ikna etmek için didindi. Saime Göksu, 10 yıllık Nazım Hikmet macerasını anlattıktan sonra, dinleyicilerin sorduÄŸu soruları cevapladı.Nazım Hikmet hakkında öğrenip de yazmadığınız bir konu oldu mu?-Ä°lk yazmaya baÅŸladığımda Nazım'ı çok seviyor, büyük saygı duyuyordum. Fakat çalıştıkça bilhassa kadınlara yaptığı muameleye kızdım. Peki yazarken ‘Bu gizli kalmalı’ dediÄŸiniz ÅŸeyler oldu mu?-Tabii elindeki bilgileri seçiyor, bu kitabın muhtevası içine girer mi girmez mi, diye düşünüp karar veriyorsun. Galiba öyle ÅŸeyler var ama ÅŸimdi söyleyemiyeceÄŸim. Korumak için deÄŸil ama yaÅŸayan bir yığın insan var, onları düşündüm.Nazım'ın Bulgaristan'daki Türklere Bulgar radyosunda ‘‘Siz aslında Bulgarsınız’’ dediÄŸi doÄŸru mu?-Onu bilmiyorum, duymadım. Bulgar radyosunda ÅŸiirler okuduÄŸunu biliyorum. Bizim Radyo konuÅŸmaları da var.Sovyet arÅŸivlerini görmüşsünüz. ‘‘Artık bir daha bakmaya gerek kalmadı’’ noktasında mısınız?-Hayır. Nazım arÅŸivlerinde çok ÅŸey var. Ben o anda kafamı ilgilendiren ÅŸeylere, daha çok mektuplara baktım. Yoksa orada aylarca kalmam gerekirdi. Önemli bir konu var. Nazım'ın oyunları, bilhassa ÅŸiirleri Rusça'ya çevrilmiÅŸ. Rusça bilen birinin bu çevirileri orijinalleriyle karşılaÅŸtırması lazım. Çünkü Türkçe oyunlarında olmayan Stalinizme övgü ifadeleri Rusçasına eklenmiÅŸ. Ama bundan Nazım'ın haberi var mıydı yok muydu bilemem. ArÅŸivlerde hala çok ÅŸey var ama Münevver'in Nazım'a yazdığı mektuplara bakılamıyor. Nazım'ın Münevver'e yazdığı mektuplar da Münevver Hanım'ın oÄŸlunda (Nazım'ın tek çocuÄŸu). O da kimseye göstermiyor. ÇoÄŸu mektuplar, hem Türkiye, hem de Rusya için önemli bir politik dönem olan 1953-1960 yıllarına ait. Nazım'ın kendi arÅŸivi, notları, kitapları, yarım kalmış dosyaları nerede?-Bölük pörçük. Büyük bir kısmı 1953-1960 yılları arasında birlikte yaÅŸadığı doktor hanım Galina'da. Bazıları sonradan Galina'dan alınmış. Vera geçen yaz öldü, Allah rahmet eylesin. Onun evindekiler ve Memet Fuat'takiler zaman zaman Nazım Hikmet arÅŸivlerine veriliyor. Benim anladığıma göre Nazım çok sistematik bir adam deÄŸil. Mesela Piraye'nin Nazım'a yazdığı mektuplar nerede bilinmiyor. Kemal Tahir'in Nazım'a yazdığı mektuplar da kayıp. Oysa bunlar çok kıymetli kaynaklar.Neden Münevver Hanım, mektupları okumanıza izin vermedi?-Ben oÄŸluma nakledeceÄŸim o karar versin, dedi. KarşılaÅŸtığımda 80 yaşındaydı. Neden kitaba ‘‘Romantik komünist’’ adı verdiniz?-Güzel bir soru. Stalin'in kızı Svetlana'nın anıları vardı. Babasından bahsederken, ‘‘Nazım Hikmet gibi romantik komünistler hala vardı’’ diyor. Oradan aldık bizim kitabın baÅŸlığını. Bir yerde de Nazım, komünizme romantik biçimde baÄŸlanıyor. Onun komünizmi ayrı bir komünizm. Bazıları ‘Nazım realistti’ diyorlar ama Nazım romantik bir komünistti.Az önce kadınlarla iliÅŸkilerine kızdığınızı söylemiÅŸtiniz. O anlamda komünizme romantik bakıyor da kadınlara yeterince romantik bakmıyor mu?-Kadınlara romantik olduÄŸunda da fazlasıyla romantik oluyor. Kitabın Ä°ngilizce yayınlanmasından sonra Avrupa'da kitapla ilgili nasıl yankı aldınız? -Pozitifti. Birkaç kritik çıktı. ‘İyi bir kitap, iyi bir araÅŸtırma’ dendi. Bilhassa Nazım'ın hayatı, Avrupa ve Türkiye tarihiyle birlikte verildiÄŸi için beÄŸendiler. Bir de Nazım'ı tanımış oldular.ON YILLIK BÄ°R BÄ°YOGRAFÄ° MACERASIÇat pat Rusça bile öğrendimÄ°lk olarak Nazım Hikmet ile ilgili bütün kitapları, anıları, Nazım Hikmet'in eserleri okudum. Bunları okumak bile yıllarımı aldı. EÅŸimle birlikte Nazım'ın özel yaÅŸamını, yazdığı eserleri, politik koÅŸullarla bir denge içinde kronolojik olarak yazmaya karar verdik. Türkiye'de yazılan anılarda genellikte hiçbir tarih, kaynak yok. Yazılanlar arasında farklılıklar da vardı. Böylece Nazım'ı tanıyanlarla, arkadaÅŸ ve akrabalarıyla konuÅŸmalar baÅŸladı. Maalesef o vakitler saÄŸ olmasına raÄŸmen Piraye ile konuÅŸamadım. Kesinlikle kimseyle konuÅŸmuyordu. Ama Türkiye'deki son eÅŸi Münevver ile konuÅŸan tek kiÅŸi ben oldum. Seneler aldı bu çalışma. Münevver'e mektup yazarsın cevap vermez; Dino vasıtasıyla haber gönderirsin, ararsın. Uzun zaman aldı bu problemleri çözmek. Fakat Münevver'in mektuplarına bakmama izin verilmedi. Ãœlkü ve Haldun Özen'in yardımıyla TBMM arÅŸivlerine ulaÅŸtım. Moskova arÅŸivlerinde çalışmak çok zordu. Kiril alfabesini ve çat pat Rusçayı öğrendim. Kitap geciktikçe elime geçen malzemeler de çoÄŸaldı. Nazım'ın Komünist Partisi ile iliÅŸkisi hakkında söylenenler kafamı çok yordu. Sözlü tarih çok karışıktı, herkes farklı ÅŸeyler söylüyordu. Tam kitabın biteceÄŸi sırada Sovyetler'de vaziyet deÄŸiÅŸti. Komintern arÅŸivlerine ve Amsterdam'daki TKP arÅŸivlerine ulaÅŸabildim. Zaten benden önce yazılanlara ilave ettiÄŸim en önemli bilgiler de oralardan. En zor sorun, Nazım Hikmet'in doÄŸum tarihiydi. Kimi kitapta Kasım 1901, kiminde Ocak 1902 yazıyordu, en sonunda Asım Bezirci'nin bulduÄŸu bir fotoÄŸraf sorunu çözdü. Bu fotoÄŸrafın arkasında, ‘‘Nazım 40 günlük’’ diyordu ve altında o günün Rumi tarihi vardı. Oradan yola çıkarak, Nazım Hikmet'in doÄŸum tarihinin 15 Ocak 1902 olduÄŸunu buldum. Nazım'ın Vera ile evlenme tarihi ve Harp okulundan atılma tarihini de yazışmalar yoluyla çözdüm. Münevver, Türkiye'den AÄŸustos 1961'de kaçıyor ama Nazım, Vera ile evleniyor. Nazım, Vera ile aÄŸustostan önce mi evlendi sonra mı? Vera ile iki defa bir araya geldik, defalarca mektuplaÅŸtık. Ama evlenme tarihini vermek istemedi. ‘‘Gittik bir yerde imza attık evlendik’’ diyordu. Evlendirme dairesinin ismini Radi Fish'den öğrenmiÅŸtim, Rus konsolosluÄŸuna yazıp tarihi sordum. Bir ay sonra cevap geldi: 18 Kasım 1960'da evlendiler. Harp Okulu'ndan ayrılma tarihinde de cici bir olay yaÅŸadım. Kemal Sülker, kitabının bir yerinde 17 Mayıs 1920 diyor, 60-70 sayfa sonra 17 Mayıs 1921 diye farklı bir tarih veriyordu. Memet Fuat, ‘‘1920 aralıkta Ä°stanbul'u terk etti, mayıs 1920'de de okuldan çıktı’’ diyordu. Ama bir raporda mayıs 1921 yazıyordu. Türk konsolosluÄŸuna ‘‘Nazım'ın Harp Okulu'ndan ayrılma tarihini ve nedenini bana bildirir misiniz’’ diye yazdım. Deniz ataÅŸesi, ‘‘17 Mayıs 1921'de devamsızlıktan okuldan çıkarılmıştır’’ diye bildirdi. Bunu Memet Fuat'a söyledim. ‘‘Senden de bir ÅŸey kaçmıyor’’ dedi. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!