Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz günlerde Nazi döneminde ‘dejenere’ oldukları gerekçesiyle 60 yıldır saklanan 1406 tablo, dönemin sanat hayatına olan müdahelesini tekrar gündeme getirdi. Hitler, dönemin Yahudi bestecilerin eserlerinin çalınmasını da yasaklamıştı. Şimdi o besteler de tekrardan icra edilmeye başlanıyor. Fransa’daki Strasbourg Orkestrası düzenledikleri konserde, Naziler tarafından zulüm gören bütün Yahudi bestecilerin eserleri “Voix Etouffes Festivali” kapsamına alındı. İşte Hitler döneminde sanatı elinden alınan o besteciler:
GERÇEK ‘PİYANİST’ SZPILMAN
“Varşova Yahudi Gettosu’ndaki Piyanist” olarak bilinen Polonyalı besteci ve piyanist Wladislaw Szpilman 1933’te Hitler iktidarı ele geçirince Varşova’ya döndü. Polonya 1939’da Almanlar tarafından işgal edilince Polonya Radyosu yayınını kesmek zorunda kaldı. Varşova sakinlerinin çoğunun sınır dışı edilmesi yürürlükten kaldırılıncaya kadar Szpilman Varşova’nın yoksul kesiminde kaldı.
ADRIEN BRODY HAYAT VERMİŞTİ
Birkaç kez Almanlar tarafından esir edilmekten ve öldürülmekten kurtuldu ama ailesi savaştan sağ olarak çıkmayı başaramadı. Szpilman’ın Polonya radyosundan arkadaşları ve Alman ordu subayı Wilm Hosenfeld tarafından Varşova’da saklanması için yer bulundu ve kurtuldu. Ünlü yönetmen Roman Polanski sanatçının hayatını 2002 yılında çekilen ‘Piyanist’ filmiyle ölümsüzleştirdi. Szilpman’ı Adrian Broody oynadı.
KAMPTA MÜZİSYEN DAYANIŞMASI
Yahudi kökenli Avusturyalı besteci, piyanist ve orkestra şefi Viktor Ullmann 8 Eylül 1942’de Theresienstadt Toplama Kampı’na götürüldü. Kampa alınmadan önce bestelediği eserlerin notalarının bulunduğu belgelerin çoğu işgalden önce kayboldu. Ullmann kendisinin özel olarak yayımlattığı 13 parçayı bir arkadaşına emanet etti ve eserleri yok olmaktan kurtuldu. Theresienstadt Kampı’nın yapısından dolayı müzik yapmaya devam etti ve kamptaki müzisyenlerle yeni besteler yaptı. 16 Ekim 1944’te Auschwitz kampına götürüldü ve iki gün sonra gaz odasında hayatını kaybedenler arasına girdi.
SOVYETLERE GİDERKEN YAKALANDI
Çek besteci Erwin Schulhoff da kampta hayatını kaybeden müzisyenlerdendi. 1930’lı yıllarda birçok zorlukla karşılaşan besteci, Yahudi olduğu için besteleri ‘dejenere’ olduğu gerekçesiyle kara listeye alındı. Almanya’da resital vermesi yasaklandı. 1932’de Komünist Manifesto’nun müzikal versiyonunu besteleyen Schulhoff, Çekoslavakya’ya iltica etti. 1941’de Sovyetler tarafından vatandaşlığa kabul edilen besteci Naziler tarafından yakalandı. Weibenburg, Bavaria Kampı’na götürülen Schulhoff, 18 Ağustos 1942’de tüberküloz sonucu hayatını kaybetti.
KAMPIN MÜZİKAL KÜLLİYATI
Konser öncesi konuşan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Gabriela Battaini-Dragoni, “Naziler tarafından sonsuza dek susturulmak istenen sesleri, bu insan hakları yuvasında tarihsel öyküleriyle birlikte dinleyeceğiz” diyerek söze başladı. Konser sonrasında Dragoni’nin yanında bulunan İtalyan piyanist Francesco Lotoro’dan nazizm karşıtları olmak üzere, kıyıma uğrayan Yahudi, Çingene müzisyenlerin eserlerinden oluşan 14 bölümlük anıtsal eser hazırlanmakta olduğu haberi geldi. Lotoro, II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 70’inci yılı olan 2015’de çıkacak bu büyük anma yapıtının “Toplama Kamplarının Müzikal Külliyatı” adını taşıyacağını belirtti.
HIRİSTİYAN OLSA DA KURTULAMADI
Viyanalı besteci Schönberg 1925’te öğretmenlik için Berlin’e gitti. 1933’te Yahudi olduğu gerekçesiyle Naziler tarafından Berlin’i terk etti. 1898’de Hıristiyanlığa geçti. Paris’e sürgün gidince, Yahudiliğe döndü. 1934’te ABD’ye gitti. İsmini Schoenberg olarak değiştiren besteci 1951’de hayatını kaybetti.
91 YAŞINDA DiMDiK AYAKTA
Konserde ilk sırayı Hollandalı besteci Jaap van Mesdag aldı. Hollandalı trompetçi Mesdag, 91 yaşında. Nazi zulmünü yaşayan müzisyen hâlâ beste çalışmalarını sürdürüyor. Hollanda’daki Amersfoort ve Vughtm toplama kamplarında bulundu, oradan da Fransa’daki Struthof-Naztweiler Kampı’na nakledildi.