Güncelleme Tarihi:
NDP Başkanı Udo Voigt 2011 yılının Almanya’da radikal sağ için bir dönüm noktası olacağına inanıyordu. 1 Ocak’ta NDP’nin bir başka aşırı sağcı parti Alman Halk Birliği’yle (DVU) birleşmesi yürürlüğe girdi. Böylece iki parti Almanya’nın 16 eyaletinden yedisinde yapılacak seçimler öncesi güç kazanmış oldu. Yeni yıl konuşmasında Voigt taraftarlarına 2011’in bir “küçük süper-seçim yılı” olacağını söyledi.
NDP Başkanı kameralar önüne çıkarak, “Eyalet seçimleri ve belediye seçimler – Almanya nihayet bu tepedekileri cezalandırmanın yolunu bulacak. Bizi bir şansımız var. Gelecek için bir programımız var” dedi.
Bu konuşmadan altı ay sonra bugün Voigt’in kendine güveni yerini hayal kırıklığına bıraktı. 2008’den bu yana ikinci kez, on binlerce iç yazışma kamuoyuna sızdı. Spiegel ve diğer basın kuruluşlarının erişimine sunulan 60 bin elektronik postayı sızdıranlar parti yetkilileri tarafından “suçlu tedarikçiler” olarak nitelendirilirken belgeleri parti içindeki öfkeli bir kişinin mi yoksa bir bilgisayar korsanının mı sızdırdığı belli olmadı.
Elektronik postalar partinin içinde olduğu kaosu, DVU’yla birleşmenin beraberinde getirdiği sorunları, eyalet seçim kampanyalarının arkasındaki karanlık finansal işlemleri ve çoğunlukla diğer parti üyelerine karşı nefret dolu sözlere dönüşen iç çatışmaları ortaya çıkardı.
Elektronik postalarda ayrıca partililerin ırkçı söylemleri dikkat çekiyor. Örneğin Bavyera bölgesinden üst düzey bir yetkilinin yazdığı elektronik postada başta Türkler olmak üzere göçmen kökenliler için kullanılan aşağılayıcı bir tabir olan “Kanacken” ifadesi geçiyor. Güneybatıda bulunan Aschaffenburg şehrinden tanınmış bir neo-Nazi “Nasyonal Sosyalist hareket” hakkındaki görüşlerini paylaşıyor. Hamburg’dan bir NPD yetkilisi ise bir arkadaşını Facebook’ta bir “Negress”le (siyahlar için kullanılan bir hakaret) arkadaş olduğu için eleştiriyor.
Ancak en çarpıcı elektronik postalar Voigt’ın prestij projesi olan eski rakibi DVU’yla birleşmesi konusundakiler. Bu yazılmalarda DVU’nun içinde bu gelişmeye karşı çok güçlü bir muhalefet olduğu görülüyor. Bir DVU üyesi, birleşmeden önce yazdığı elektronik postada, parti başkanı Matthias Faust’un kendi Waterloo’sunu yani bozgununu yaşayacağını belirtiyor.
Parti birleşmesinin yönetimi için Baden-Württemberg eyaletinden bir NPD yetkilisi Nazi dönemindeki dövüş birimleri için kullanılan “Kampfgruppe”lerin kullanılmasını öneriyor. Bu konuda Der Spiegel’e açıklama yapan Faust, “Kampfgruppe” tartışmasının sadece bir “şaka” olabileceğini belirterek ortada bir dövüş birimi olmadığını söyledi.
Belgelerle birlikte parti birleşmesiyle ilgili yaşanan hukuki sorunlar da ortaya çıktı. Bunun yanı sıra elektronik postalar NPD’nin mali sorunlar yaşadığına da işaret ediyor. Görünen o ki parti 20 Mart’ta yapılacak seçimler için düzenlediği kampanya için gereken finansmanı şahsi bağışlarla karşılıyor. Yazışmalar örneğin bir eyaletteki kampanyalar için, bir başka eyaletteki parti başkanının, eşinin adına bağış yaptığını gösterdi. Bağışı yapan isim olan Udo Pastörs durumu doğruladı ancak detay vermekten kaçındı Voigt ise sorulara yanıt vermedi.
Diğer yandan NPD’nin bazı eyaletlerde aday göstermek için gereken 150 imzayı toplamakta bile zorlandığı da ortaya çıktı. Baden-Württemberg eyaletinin yöneticisi Janus Nowak’ın yazdığı “ALARM” başlıklı elektronik postada parti üyelerinin her gün bir imza elde etmeyi bile başaramadıkları belirtildi.
Kendilerine sokakta insanlara sevimli bir tavırla yaklaşmaları, onları bir şeyler satmadıklarına ikna etmeleri, insanların gözlerine bakarak çok karmaşık olmayan ifadelerle konuşmaları, “Teşekkür ederim” demeleri ve çok konuşmamaları tavsiyesi verildi. NPD’nin Baden-Württemberg bürosu yürütme komitesinden Rudolf Schützinger de imza toplayan kişilere kimliği doğrulanmamış her imza için 1 euro, doğrulanmış imzalar için ise 2 euro verilmesini teklif etti.
Bu arada NPD sözcüsü Klaus Beier yazışmaları yayımlayanlara karşı hukuki işlem başlatılacağını öne sürdü. Bu elektronik postaların yayınının “İletişimin Gizliliği Yasası”nın ihlali anlamına geldiğini söyleyen Beier metinlerin içeriğinin değiştirildiğini iddia etti.
http://twitter.com/HurriyetPlanet