Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2008 00:00
TÜSİAD’ın girişimiyle Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung’da yayınlanan ekte, görüşlerini dile getirenlerden Daimler-Benz AG Eski Yönetim Kurulu Başkanı Edzard Reuter, ailesinin Nazi barbarlığından kaçıp yerleştiği Türkiye’nin, o dönemden bu yana Avrupalı olma yolunda ilerlediğini vurguladı.
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) girişimiyle, dün Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung’da yayınlanan ekle, Almanya’nın önemli siyasetçileri, işadamları ve kanaat önderleri Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) sürecine verdikleri desteği gösterdi. "Türkiye Avrupa’ya aittir" başlığıyla gazete ile birlikte yayınlanan ekte, Daimler-Benz AG Eski Yönetim Kurulu Başkanı Edzard Reuter, ailesinin Nazi barbarlığından kaçarak geldiği Türkiye’nin Avrupalı olma yolundaki gelişimine dikkat çekti.
İKİNCİ VATANIM: Edzard Reuter, görüşlerini şöyle aktardı: "Ailem Almanya’dan göç etmeye zorlandığı için Türkiye’ye yerleştik. Nazi barbarlığının Avrupa’da birçok kültürü yok etmeye çalıştığı bir dönemde, Türkiye Avrupalı olma yolunda ilerlemekteydi. O günden bu yana, Türkiye kararlılıkla bu gelişimine devam etti. Liberalleşme, kültürel paylaşım ve pazarların dışa açılımı, Türkiye’ye olduğu kadar bize de yararlı olmakta. Bu nedenle bir Alman, bir Avrupalı ve Türk dostu olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini desteklemekteyim. Bu üyelik bize güç kazandıracaktır."
FUTBOLDAN GÜZEL YEMEĞE: TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türk halkının AB algısının "Biz Avrupalıyız ve AB’nin de bir parçası olmayı arzulamaktayız" şeklinde olduğunu aktarırken, AB vatandaşları ve Türkler arasındaki futboldan güzel yemeklere kadar birçok ortak tutkuya dikkat çekti. Türkiye’nin Birliğe katılımının stratejik ve ekonomik faydalarına da dikkat çeken Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Biz bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. ’Modern Türkiye Girişimi’, Türkiye’nin AB’ye katılımının her iki taraf için ekonomik açıdan mantıklı, siyasi açıdan doğru ve toplumsal açıdan zenginleştirici bir süreç olduğuna inanmaktadır" dedi.
ORHAN PAMUK VURGUSU: Türkiye’nin üyeliğinin Avrupa ortalamasının üstünde büyüyerek ekonomiye, bir NATO üyesi olarak barış ve güvenliğe, boru hatlarıyla enerji arzına yapacağı katkılara değinilen ekte, kültürel bağlara da dikkat çekildi. "Asırlardan beri Türkiye kültürel ve tarihi olarak Avrupa’ ya aittir. Nobel Ödül sahibi Orhan Pamuk eserlerinde kültürlerin birleşmesine dair çeşitli örnekler sergilemiştir" denildi.
Türkiye’nin ekonomik potansiyeli henüz keşfedilmedi
EKTE görüşleri yer alan isimlerden biri de Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve İşletmeler ve Endüstriden Sorumlu Komiser Günter Verheugen oldu. Verheugen, şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye’nin AB’Ye muhtemel üyeliği ile ilgili olarak yapılan tartışmalarda siyasai nedenler daha ağır basıyor ve ekonomik getirileri ne yazık ki hafife alınıyor. Türkiye son derece etkileyici bir ekonomik kalkınma süreci içinde Türkiye’nin muazzam ve henüz tamamen keşfedilmemiş ekonomik potansiyeli, Avrupa ekonomisinin rekabet gücünü geliştirecektir."
3 kadın vekilden ortak açıklama
ALMANYA’da değişik partilerden milletvekilliği yapan Emine Demirbüken-Wegner (CDU), Dr. Lale Akgün (SPD) ve Bilkay Öney (Yeşiller), ortak bir değerlendirme yaparak, şu görüşleri dile getirdiler: "Türk toplumu, AB üyeliği perspektifinin kazandırdığı ivme ile son yıllarda büyük gelişmelere tanık oldu. Türk kökenli Alman politikacılar olarak, gönlümüzde birlik içinde bir Avrupa yatıyor. Nitekim sadece Türkiye’ye yararlı olmayacak bu süreçten Almanya ve Avrupa da kültürel ve ekonomik açıdan faydalanacak."