Güncelleme Tarihi:
NATO üyeleri, kriz döneminde savunma harcamalarını kısarken ortak projeler yoluyla maliyeti düşürerek kilit askeri kapasitelere sahip olma arayışına girecek.
Zirvede onaylanacak "akıllı savunma" kavramıyla NATO'nun öncelikli savunma ihtiyaçları belirlenip bu hedefe yönelik somut projelere hangi İttifak üyelerinin ne şekilde katılacakları kararlaştırılacak.
Füze savunma sistemi, insansız uçaklarla satıh gözetleme (AGS), ağır hava köprüsü kanadı (HAW) ve ortak istihbarat, gözetleme ve keşif (JCGISR) gibi NATO içinde daha önce onaylanan projeleri de kapsayan akıllı savunmayla İttifak içinde dayanışma ve paylaşma öne çıkarılacak.
NATO zirvesinde akıllı savunma kapsamına alınması beklenen 20'den fazla projenin öncü ve katılımcı ülkeleri belirlenecek.
Son yıllarda yerli projelere ağırlık vererek savunma sanayisini güçlendiren Türkiye'nin, deniz güvenliği ve uçuş sistemleriyle ilgili toplam 6 akıllı savunma projesine öncülük etmesi bekleniyor.
İttifak'ın akıllı savunma inisiyatifindeki başarısını, üye ülkelerin milli kapasitelerini paylaşmaya ne ölçüde rıza gösterecekleri belirleyecek.
Zirvede ayrıca, NATO'nun 2018 yılında tam kapasiteyle faaliyete geçecek füze savunma sisteminde ilk operasyonel kapasiteye ulaşıldığı ilan edilecek.
AFGANİSTAN'DA 2014 SONRASINA HAZIRLIK
2014 sonuna kadar Afganistan'da güvenliği sağlama sorumluluğunu bu ülke makamlarına devretme kararı alan NATO, zirvede bu plana bağlılığını bir kez daha teyit edecek.
Zirvede NATO'nun 2014 sonrasında daha dar kapsamlı bir misyonla Afganistan'daki mevcudiyetini koruyabilmesi için anlaşma imzalanacak.
NATO, komutası altındaki Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü'nün (ISAF) görevinin sona ereceği 2015 ve sonrasında Afgan ordusuna eğitim vermeye ve danışmanlık yapmaya devam etmeyi hedefliyor.
NATO üyeleri ve ortakları 2014 sonrasında direnişe mağlup olmaması için Afgan ordusunun yıllık 4,1 milyar dolarlık maliyetini üstlenerek buna mukabil Kabil yönetiminden demokrasi ve insan haklarına saygı ve terörle mücadelede uluslararası dayanışma taahhüdü alacak.
Seçim kampanyası sırasında Afganistan'daki askerlerini bu yıl içinde geri çekme vaadinde bulunan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, zirvede geri adım atarak NATO'nun "birlikte girme, birlikte çıkma" prensibine sadık kalacak.
Afganistan'a ikmal yolunu kapalı tuttuğu sürece NATO zirvesine davet edilmeyen Pakistan, son anda bu tutumunu değiştirmesinin karşılığında zirvede temsil edilecek.
KÜRESEL ORTAKLIKLAR
Küresel jandarma rolünü oynamak arzusunda olmadığını her fırsatta tekrarlasa da geçen yılki Libya operasyonuyla geleneksel görev alanının dışına çıkan NATO, zirvede küresel ortaklıklarını güçlendirme arayışında olacak.
Libya başta olmak üzere tarihi dönüşüm sürecindeki Arap ülkelerinde güvenlik alanındaki reformlara talip olan ve bölge ülkeleriyle işbirliğini ilerletmek isteyen NATO, 4'ü Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan olmak üzere 13 ortağını İttifak operasyonlarına yaptığı büyük katkılar nedeniyle Chicago'ya davet edip onurlandıracak.
NATO misyonlarına en fazla mali ve askeri katkı yaptıkları için zirve kapsamında liderler seviyesinde düzenlenecek özel bir toplantıya çağrılan 13 ülke arasında Arap coğrafyasından Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Fas, Asya-Pasifik'ten Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda ve Avrupa'dan İsveç, Finlandiya, İsviçre, Avusturya ve Gürcistan bulunuyor.
Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'la temsil edileceği NATO tarihinin 25'inci zirvesine, genişletilmiş Afganistan toplantısı ve NATO operasyonlarına en çok katkı yapan ülkelere teşekkür oturumu dahil 60 civarında devlet ve hükümet başkanıyla BM ve AB gibi uluslararası örgütlerin yöneticileri katılacak. Bu haliyle NATO tarihinde en geniş katılımlı zirvesi olacak Chicago'nun başarısı, ABD Başkanı Barack Obama'nın yeniden seçilmek için yürüttüğü kampanyaya ivme sağlayacak.