Güncelleme Tarihi:
İsveç ve Finlandiya
FIRSATÇILIK DEĞİL İLKELİ DURUŞ
NATO bir güvenlik kuruluşudur. NATO terör örgütlerine destek kuruluşu değildir. Dolayısıyla bu terör örgütlerini, bu ülkelerin -İsveç, Finlandiya, Almanya, Fransa, Hollanda- polisleriyle beraber bunları koruma altına alıyorlar ve terör örgütü başının da posterleriyle birlikte bunlar bu yürüyüşleri yapıyorlar. Bütün bunlar göz önündeyken biz nasıl olur da bunlara buyrun gelin, girin diyebiliriz? Teröriste böylesine pervasızca ve kolayca yol veren bir ülke mi bir tehdit karşısında bizimle ortak mücadele edecek? Bizim güney sınırlarımızı teröristlere karşı korumak için yürüttüğümüz harekâtlara işgal diyecek kadar meseleden uzak olanlar mı ortak düşmana karşı yanımızda yer alacak? Bu sorulara tatmin edici, kesin, net cevaplar bulmadan ve bağlayıcı belgeler görmeden tavrımızı değiştirmeyeceğiz. Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki yaklaşımı fırsatçılık değil terörle mücadele konusunda ilkeli bir duruştur.
Atatürk Havalimanı
CEVABI PAZAR GÜNÜ VERDİK
Atatürk Havalimanı bölgesine 345 bin fidan dikiyoruz. 350 yaşında bir zeytin ağacının dikimini yaptık. Bay Kemal dikkat et, ‘Zulüm 1453’te başladı’ dediniz. Senin avânen duvarlara bunları yazdı. Millet Bahçesi üzerinden yalan ve iftira ile bize saldıranlara en güzel cevabı pazar günü verdik. Çevreyi ve ağacı malzeme yapanların maskeleri Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi tartışmasında bir kez daha düşmüştür.
Müteahhitlere ödeme
ŞAKIR ŞAKIR ÖDEMEYE MECBURSUN
ÜLKEMİZE gelen yabancı yatırımcıları en aşağılık şekilde tehdit eden de yine Kılıçdaroğlu. Niye biliyor musunuz? Çünkü bu zat inanın yalancı. Çünkü bu zat omurgasız, çünkü bu zat bir proje, çünkü bu zat bir aparat; 'Biz gelirsek bak bunların verdiği işi alan müteahhitlere ödemeleri yapmayacağız.' Ya siz ne cinssiniz ya? Ya devlette devamlılık esastır, bunu nasıl dersin? Söke söke bu ülkede yargı var, biz bir hukuk devletiyiz, nasıl vermezsin? Şakır şakır ödemeye mecbursun.
KILIÇDAROĞLU’NA 10 SORU
ADAY MI DEĞİL Mİ
Kılıçdaroğlu’na, birkaç soru sormak istiyorum. Bu sorulara öyle kıvırtarak, laf çevirerek, yuvarlak sözler ederek değil kesin, kati, net cevap vermesini bekliyorum. Şayet bu delikanlılığı yaparsa kendisini siyaseten ve tıbben mazur görmekten vazgeçip, muhatap almaya başlayabiliriz.
PKK’dan YPG’ye bölücü terör örgütünün bütün unsurlarını, DHKP-C’den TİKKO’ya, FETÖ’den DEAŞ’a tüm terör örgütlerini ve siyasi uzantılarını, medya destekçilerini, yurtdışında bağlantılarıyla birlikte en şiddetli şekilde lanetliyor mu, lanetlemiyor mu?
PKK ve YPG’ye karşı yürütülen sınır ötesi harekâtlarını destekliyor mu?
Ülkemizin milli çıkarlarına yönelik kendi devletinin izlediği politikaların yanında mı, değil mi?
Türkiye’nin Akdeniz ve Ege’de sınır hattından kalıcı ekonomik bölgeler oluşturma çabalarına kadar verdiği milli mücadelede ülkesinin safında mı, yoksa karşımızdakilerin safında mı?
Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin ekonomik boyutunun ülkemize etkilerine karşı sürdürdüğümüz mücadeleye en azından ilkesel düzeyde destek veriyor mu, vermiyor mu?
Mahkeme kararları ve kurum açıklamalarıyla yalan olduğu tescillenmiş iddiaları bir kenara bırakıp siyaseti ülkenin ve milletin âli çıkarları üzerinden yürütmeye var mı, yok mu?
Siyasi stratejilerini yabancı ülke temsilcilerine hazırlatmak ve onaylatmak yerine, kendi partisinin mensuplarıyla ve ülke kamuoyuyla belirlemeye yönelecek mi, yönelmeyecek mi?
Bu toprakların tüm değerleri, sembolleri, birikimleri ve kazanımlarıyla asil bir devletin evladı gibi hareket etmeyi kabul ediyor mu, etmiyor mu?
Partisi içindeki her türden terör örgütü destekçisini, her türden hırsızı, tacizciyi, tecavüzcüyü, istismarcıyı tasfiye etmeyi düşünüyor mu, düşünmüyor mu?
Yüreği yetip 2023’te cumhurbaşkanı adayı olacak mı, olmayacak mı?
Hayat pahalılığı
KİMSEYİ YOKLUĞA TERK ETMEYECEĞİZ
Birliğimize, beraberliğimize sıkı sıkıya sarılarak çalışmaya devam edersek bu süreci en az hasarla atlatmayı başaracağız. Hiçbir insanımızı yokluğun, yoksulluğun, çaresizliğin pençesine terk etmeyeceğiz. Tedbirleri adım adım hayata geçireceğiz. İşçisiyle, işvereniyle, esnafıyla, emeklisiyle her kesimin sıkıntılarına çare olacak paketler hazırlıyoruz. Enflasyondan kaynaklanan refah düşüşüne yönelik tedbirlerimizi sürdüreceğiz.
Gezi eylemi
BAY KEMAL BAŞI ÇEKENDİ
Ağaç bahanesiyle çakılan kıvılcım bir anda ülkenin çıkarlarını hedef alan çatışmaya dönmüştü. Dolmabahçe’deki caminin içinde bu eşkıyalar, teröristler bira şişeleriyle caminin içini pisletmişti. Gezi olaylarının arkasında hangi güçlerin olduğunu tarih de yazacaktır. Bay Kemal de oradaydı. Çünkü başı çeken oydu. Bunlar ancak terör sevicileri ile beraber. Çünkü kendileri de terör sevici.
Köprü eylemi
VEKİL OLSAN NE YAZAR
Köprüye çıkıp polislere hakaret edip devletin polisine rağmen pankart asmaya çalışan tipler bunun somut örnekleridir. Bu ne densizliktir? Bu ne edepsizliktir? Sen vekil olsan ne yazar? Gelip de Şehitler Köprüsü’nde böyle bir pankartı polise rağmen asamazsın. Astırtmazlar. Devletin polisine görevini yaparken yaptıkları iş, 'Ben milletvekiliyim.' Sen milletvekili olsan ne yazar ya?
Suriye operasyonu
YENİ BİR SAFHAYA GEÇİYORUZ
Güney sınırları boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararının yeni bir safhasına geçiyoruz. Tel Rifat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz. Ardından da aşama aşama diğer bölgelerde aynısını yapacağız. Türkiye’nin bu meşru güvenlik adımlarına bakalım kimler destek verecek, kimler köstek olacak göreceğiz.
Miçotakis’e
TARİHTEN HİÇ DERS ALMIYOR MUSUN?
Yunanistan ile Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey anlaşmamız vardı, bozduk. Eğer dış politikada şahsiyetini kaybetmiş olanlar varsa onlarla birlikte olmayı asla düşünemeyiz. İkide bir kalk uçaklarınla bize gösteri yap. Kendine gel, tarihten hiç ders almıyor musun? Sonra başlıyorsun ağlamaya, sızlamaya. Türkiye ile dans etmeye kalkma. Yorulur yolda kalırsın. Bunlarla artık ikili görüşmeleri de yapmıyoruz. Bu Yunanistan maalesef yola gelmeyecek. Biz bunlardan bıktık.”