Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2005 00:00
Dünyada Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) ile Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından kullanılan Uydusal Sar İnferometrisi yönteminin, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Laboratuvarında hayata geçirildiği bildirildi.Yüzüncü Yıl Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Jeoloji Mühendisliği Bölümü bünyesindeki Jeomatik ve Görüntü İşleme Laboratuarında, NASA, Fransız Ulusal Uzay Araştırmaları Merkezi (CNES) ve ESA gibi ileri uzay teknolojisine yönelik, dünyanın en önemli merkezlerinde geliştirilen Uydusal Sar İnterferometrisi metodolojisi uygulamalarını hayata geçirdiklerini söyledi. SAR (Sentez Açılımlı Radar) tekniğinin, özellikle uydulardan itibaren radar ve mikrodalga sinyalleri ile yeryüzünün görüntülenmesini esas aldığını kaydeden Köse, interferometri yönteminin ise sinyaller arasında meydana gelen girişimleri ölçümleme süreçlerini esas aldığını belirtti. Uydu görüntülemelerinden itibaren İnterferometrik Sar uygulamalarına yönelik tekniklerin tamamını içeren çalışmalara ”Insar” adı verildiğini vurgulayan Köse, şu bilgiyi verdi: “Uydu tabanlı Insar uygulaması, volkanik ve tektonik hareketler, depremler ve heyelanlar gibi doğal süreçlerle meydana gelen yerkabuğu üzerindeki yüzey deformasyonlarının hassas şekilde belirlenmesi ve takibinin yapılması üzerine geliştirilen ileri teknoloji ürünü ölçümleme metodolojisidir. Başlangıçta NASA ve CNES tarafından geliştirilen metodoloji, 1990'lı yılların sonundan itibaren yerbilimlerine ve özellikle de jeolojiye yönelik önemli araştırma merkezlerinde de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki volkanik ve tektonik hareketliliği, NASA ve ESA gibi ileri uzay teknolojisine sahip merkezlerde geliştirilen Uydusal Sar İnterferometrisi metoduyla takip etmemiz, bizim açımızdan önemli gelişmedir” ÇALIŞMAYA ESA DESTEĞİOnur Köse, “Doğu Anadolu'nun Volkanik ve Tektonik Hareketliliğinin Uydusal İnterferometri Yöntemiyle Takibi” konulu bu çalışmanın, Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) projesi kapsamında başlatıldığını anlatarak, çalışmanın TÜBİTAK tarafından sağlanan maddi destekle yürütüldüğünü kaydetti. Kendisinin başkanlığında yürütülen bu çalışmanın 2007 yılına kadar devam edeceğine işaret eden Köse, “Blais Pascal Üniversitesi Öğretim üyelerinden Dr. Jean-Luc Froger, 30 Ağustos-10 Eylül tarihleri arasında Van'a gelerek çalışmamıza önemli katkı sağlamıştır. Bu projemize Avrupa Uzay Ajansı (ESA), YYÜ Araştırma Projeleri Başkanlığı, Fransa Ankara Büyükelçiliği ve TÜBİTAK tarafından önemli katkılar sağlanmıştır” dedi. Köse, bu teknoloji üzerine çalışma yapmak isteyecek genç araştırmacılara, yakın gelecekte Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mühendislik- Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Jeomatik ve Görüntü İşleme Laboratuarı'nda eğitim verilebileceğini kaydetti. UYUYAN VOLKAN NEMRUT'A UYDU TAKİBİKöse, uydusal interferometri yönteminin bölgede bulunan ve ülkenin en önemli aktif volkanları olan Nemrut ve Tendürek Dağları'nın takibinde kullanılacağını ifade etti. Yapılmış son araştırmalara göre, Nemrut Volkanı'nın son 10 bin yılda en az 20 kez püskürdüğünü dile getiren Köse, şöyle devam etti: “Nemrut Volkanı'ndaki son patlama, 1441 yılında meydana gelmiştir. 564 yıldır faaliyete geçmeyen volkanın bu yöntemle takip edilmesi gerekmektedir. Nemrut Volkanı büyük bir kaldera içinde büyük bir göl barındırmaktadır. Bu nedenle meydana gelebilecek asidik volkanizmanın bölgede önemli düzeyde tehlike yaratması söz konusudur.”
button