Güncelleme Tarihi:
Lewis'in serisinin ilk sinema uyarlaması olan “Narnia Günlükleri: Aslan, Cadı ve Dolap” (The Chronicles of Narnia: The Lion, the Witch and the Wardrobe) yaşlı bir profesörün evinde saklambaç oynarken tesadüfen keşfettikleri bir gardrop sayesinde yepyeni dünyalara açılan dört çocuğun öyküsü üzerine kurulu.
Dolabın öbür tarafındaki kapıyı açan dört çocuk, o andan itibaren Adolf Hitler’in hava kuvvetlerinin bombaladığı İkinci Dünya Savaşı İngiltere’sinin kabus gibi ortamından çıkıp Narnia adıyla bilinen paralel evrene geçiş yaparlar. Burası konuşan hayvanları ve mitolojik yaratıklarıyla peri masallarındakine benzer büyüleyici bir yerdir.
ÇILGIN BÜYÜCÜNÜN LANETİ
Ancak Narnia ülkesi çılgın bir büyücünün uyguladığı buzlu iksirin etkisi altındadır. Beyaz Cadı Jadis tarafından lanetli büyü yapılarak hiç bitmeyen bir kış yaşamaya mahkum edilmiştir.
Pevensie kardeşler, Beyaz Cadı’nın Narnia ülkesini sonsuza kadar kış mevsimine ve devasa bir derin dondurucu evrene mahkum ederek cezalandırma/köleleştirme girişimine karşı görkemli bir mücadeleye girişirler.
Bu konuda en büyük desteği ise, Narnia’nın mistik ve bilge kişilikli Aslan’ından alacaklardır.
SENARYODA EMMY ÖDÜLLÜ YAZARLARIN İMZASI VAR
Yönetmenliğini Andrew Adamson'ın üstlendiği filmin senaryosunda Emmy ödüllü Ann Peacock, Christopher Markus ve Stephen McFeely’nin imzası var.
Narnia ülkesini sonsuza dek sürecek kış mevsimine mahkum eden Beyaz Cadı Jadis rolünü Tilda Swinton’ın oynadığı filmde Narnia’ya giriş yapan Pevensie kardeşleri Georgie Henley, Skandar Keynes, William Moseley ve Anna Popplewell canlandırıyor. James McAvoy, Kiran Shah, Jim Broadbent,James Cosmo oyuncu kadrosunda yer alan diğer oyuncular.
Filmin bilgisayar ortamında hayata geçirilen yaratıklarına da Liam Neeson, Rupert Everett, Ray Winstone ve Dawn French gibi ünlüler seslerini veriyor.
NOTLAR... NOTLAR... NOTLAR...
* 132 dakika uzunluğundaki film tam 150 milyon dolarlık bir bütçeyle çekildi.
* İyinin kötüye karşı ebedi mücadelesi, aile kavramının gücü, en zor anlarda bile cesaretini ve umudunu kaybetmemek gibi ölümsüz temaları konu alan "Aslan, Cadı ve Dolap”, modern zamanların klasik masallarından biri.
* Oscar ödüllü “Shrek” ve “Shrek 2”ye imzasını atmış olan Yeni Zelandalı yönetmen Andrew Adamson’ın yıllarca süren titiz çalışmayla hayata geçirdiği “The Chronicles of Narnia”, aynı zamanda ünlü yönetmenin çizgi filmlerin dünyasından çıkıp gerçek aktörlerin yer aldığı prodüksiyonlara geçişini de simgeliyor.
* Andrew Adamson bu filmin her yerine, C.S. Lewis’in öyküsüne yönelik olarak kendi çocukluk yıllarında başlayan tutkusunu yerleştirdi. Bu büyük tutkusunu günümüz sinema teknolojisindeki en yeni gelişmeler ile bütünleştirdi.
* Tüm dünyada 100 milyon satan Narnia Günlükleri Türkiye'de önce İş Bankası Yayınları tarafından sonra da Doğan Egmont tarafından yayınlandı.
* Filmin çekimlerinin bir bölümü Yüzüklerin Efendisi ve King Kong gibi yapımlara da mekan olan Yeni Zelanda'da yapıldı.
* Harry Potter'İn yaratıcısı J. K. Rowlings küçük büyücünün hikalesini yazarken NHArnia Günükler&nden esinlendiğini de sözlerine eklemişti.
* Lewis’in kaleme aldığı “The Lion, The Witch and The Wardrobe”un bir başka özelliği de, ünlü yazarın yakın arkadaşı ve çağdaşı olan J.R.R. Tolkien’in yazdığı “The Lord of the Rings” serisiyle birlikte 20. yüzyıl masallarının çok önemli bir örneği olmasıydı.
* C.S. Lewis’in kitaplarının bugüne kadar çok sayıda değişik versiyonu da yapıldı. İngiltere’de televizyon dizisi haline getirildi. Ardından çizgi filmi yapıldı. BBC televizyonunda tamamen kuklalar kullanılarak hazırlanan bir versiyonu da gösterildi.
DOLAP KAPISININ ÖTEKİ TARAFI: NARNİA ÜLKESİ
Yazar ve eleştirmen C.S. Lewis, “The Chronicles of Narnia” adını verdiği yedi kitaplık serinin ilk bölümü olan “The Lion, The Witch and the Wardrobe”u yayınladığında takvimler 1950 yılını gösteriyordu.
Serinin yaratıcısı C.S. Lewis
Lewis, çağdaş bir efsaneye dönüşen seride çocukluk yıllarından beri hayranlık duyduğu “peri masalları”nın çağdaş bir örneğini vermişti.
Fantastik masallar dizisini çocuklar için yazmıştı ama ortaya koyduğu yapıtın öngörülenden çok daha geniş kitlelere ulaştığı görüldü. Çocuklar kadar yetişkinler de bu kitabı çok sevmiş ve etkilenmişti.
Lewis’in kitabının bu kadar beğenilmesinde, 2. Dünya Savaşının tam göbeğinde hava baskınlarıyla bombardımana maruz kalan insanları, mitolojik yaratıkların kol gezdiği ve iyiyle kötü arasındaki mücadelenin sürdüğü alternatif bir evrene götürmesinin önemli payı vardı.
Lewis’in kitabını eleştirmenler de çok sevmişti. Kitap hakkında çıkan yorumlarda Lewis’in yarattığı hayali dünyanın tamamen inandırıcı olduğu yazılıyordu. Lewis’in dünyasının kendine özgü tarihi, coğrafyası, kültürü ve mitolojisi vardı. Üstelik bildiğimiz dünyanın mücadelelerini, umutlarını ve ahlaki ikilemlerini en gerçekçi şekilde yansıtabiliyordu.
Serinin diğer kitapları “Prince Caspian”, “The Voyage of the Dawn Treader”, “The Silver Chair”, “The Horse and His Boy”, “The Magician’s Nephew” ve “The Last Battle”.
İkinci Dünya Sevaşı sırasında yıllarda İngiliz ordusunda görev alan Lewis Narnia Günlükleri ile Carnegie Ödülü'nü kazandı. Yazar 1963 yılında yaşama veda etti.
C.S. Lewis’in kitaplarının bugüne kadar çok sayıda değişik versiyonu da yapıldı. İngiltere’de televizyon dizisi haline getirildi. Ardından çizgi filmi yapıldı. BBC televizyonunda tamamen kuklalar kullanılarak hazırlanan bir versiyonu da gösterildi.