Napolyon’un koruması Müslüman bir Türk’tü

Güncelleme Tarihi:

Napolyon’un koruması Müslüman bir Türk’tü
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2003 02:06

Gençlik yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'na danışman olmak isteyen ama isteği kabul edilmeyen Napolyon Bonapart, sonraki senelerde bir Türk'ü kendisine baş koruma yapmıştı. Napolyon ile Fransız ordusunun Mısır'ı işgale kalkıştığı 1798'de tanışan Rüstem Rıza adındaki bu koruma Fransa'nın Durdan şehrinde 1845'te sefalet içinde öldü ve mezar taşına ‘‘Napolyon'un korumalarından olan Rüstem Rıza burada yatıyor’’ yazıldı.

Askerlik tarihinin en büyük komutanlarından olan Napolyon, Doğu dünyası ile gençlik yıllarından itibaren ilgilenmiş, bir defasında Osmanlı İmparatorluğu'nda danışman olmak istemiş ama isteği kabul edilmemişti.

Napolyon Türkiye'ye gelmemişti fakat neredeyse hayat boyu korumalığını yapan kişi bir Türk olmuştu. Rüstem isimli bu Türk, hükümdarın yanından hiç ayrılmaz, savaşta olsun, barış zamanında olsun devamlı olarak onunla birlikte bulunurdu.

1798'de Mısır'ı işgale kalkan Napolyon başarısız olmuştu. Fransa'ya 1799'da gizlice dönerken yanında bir de Türk vardı. Tam adı Rüstem Rıza olan bu Türk, Mısır'da hüküm süren Memluk ailelerinden birine mensuptu ve aslen Dağıstanlı idi.

Napolyon, o sırada 20 yaşında olan Rüstem'i ata binerken görmüş ve binicilikteki maharetine hayran kalmış, daha sonra diğer hünerlerini de görmüş, mükemmel şekilde silah kullanmasını takdir etmişti. Napolyon, yeteneklerinin yanısıra saygılı halini de beğendiği Rüstem'i kendisine özel koruma yaptı. Paris'te geleneksel kıyafetleriyle dolaşan Rüstem'i artık herkes tanıyordu.

Sonraki senelerde imparator olan Napolyon, Rüstem'i baş koruması yaptı ve şakalaşacak kadar samimi oldu. Zaman zaman kulağını çekerek takılır, bazen yemeklerini de onunla beraber yerdi. İmparator'un bütün savaşlarına katılan Rüstem, Austerliz Muharebesi'nde büyük kahramanlıklar göstermişti.

Fransız imparatorluk sarayı, 1806 yılında bir aşk ilişkisi ile çalkalanmaya başladı. Rüstem, Fransa'nın ileri gelenlerinden birinin kızına áşık olmuştu ama kavuşmalarının önünde engeller vardı. İmparatorun koruması olan Rüstem Müslüman, áşık olduğu kız ise koyu Katolikti. Kızın ailesi beraberliklerine karşı çıktıysa da, Napolyon'un araya girmesi üzerine Rüstem, Fransız kızla evlendi.

Türk koruma için her şey yolunda giderken Napolyon'un talihi dönmeye başlamıştı. 1812'deki Rusya seferi büyük başarısızlıkla sonuçlanmış ve müttefik orduları Paris kapılarına dayanmıştı. Napolyon'un geleceği artık belirsizdi. İmparator o günlerde Rüstem'den tabancasını istedi ama sadık koruma ilk defa emre itaatsizlik etti, Napolyon'un intihar edebileceğini farkettti ve silahı vermedi.

Müttefikler Napolyon'u Elbe Adası'na sürgüne gönderdikleri zaman Rüstem yanında değildi, zira efendisinin içine düştüğü duruma dayanamayıp kendisini sokaklara atmıştı. Napolyon ise, Rüstem'in kendisini en zor zamanında terkettiğini zannetmiş ve Elbe dönüşünde Rüstem'i bir daha yanına almamıştı.

Rüstem için eski şaşaalı günler artık çok uzaklarda kalmış ve yoksulluk çeker olmuştu. Paris'ten ayrılıp Durdan şehrine gitti ve zamanını avlanarak geçirmeye başladı. Zaman zaman askerlerle sohbet ediyordu. Bir defasında Turquart adındaki bir Fransız süvarisi Rüstem'i hainlikle suçlayınca, sabık koruma imparatorun hediyesi olan bastonunu hiç tereddüt etmeden Turquart'ın kafasında kırmıştı.

Memleketinden binlerce kilometre uzakta tarihin en büyük komutanlarından birinin baş korumalığını yapan Rüstem, Napolyon'dan sonra uzun yıllar yaşadı. 1845'te öldüğünde 64 yaşındaydı. Durdan şehrindeki mezarlığa gömüldü ve mezar taşına 'Napolyon'un korumalarından olan Rüstem Rıza burada yatıyor'' yazıldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!