Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2002 00:00
‘‘MURAT Demirel dışındakiler çıkar’’ demiştim. İlk posta salıverildi.Dinç Bilgin, Cavit Çağlar ve Nail Keçili.Gerisi gelir. Daha doğrusu gerisi de çıkar. Dinç Bilgin'in ifadesinde söylediği gibi, aynı suçu işleyenlerin bir bölümü içerde, bir bölümü dışarda ama yargı önünde, bir bölümü ise yargı önünde olmak bir yana, pek yakında devlet tarafından parayla ödüllendirilip 6 milyar dolar alacak.Böyle bir durumda Dinç Bilgin ve Cavit Çağlar'ın daha fazla içerde kalmasını talep etmek haksızlık olurdu. Mahkeme ‘‘adaleti’’ değilse de, banka suçluları arasında ‘‘eşitliği’’ sağladı.Zaten aslına bakarsanız, artık hedef bağcı dövmek değil üzüm
yemek olmalı.Banka batıranların topunu bin yıl hapiste tutsanız, bana bir faydası yok. Bana yararlı olan, bunlardan parayı geri alabilmek. İçerde kalıp paranın üzerine yatmalarındansa, dışarda ödeme yapmalarını tercih ederim. Şimdi takipçisi olunması gereken nokta, bunların halktan ‘‘çarptıklarını’’ geri ödeyip ödemeyecekleri. Onların içerde yatması bu saatten sonra beni memnun etmez, ama bankalardan apardıkları paranın son kuruşuna kadar bunlardan geri alınması eder.Tabii umarım bu ‘‘beyefendiler’’ de, yine mültimilyon dolarlık özel jetler ve transatlantik büyüklüğünde özel yatlarla karşımıza geçip nanik yapmazlar.Eğer yaparlarsa, bu ülkenin Ajrantin'e dönmesi için elimizden geleni yaparız.Değil mi?İşadamı ne iş yapar?BİZİM grubun yayınlarından ‘‘Hafta Sonu’’ dergisinde bir
haber dikkatimi çekti. Can
Koç adında birisi, çocuğuna sünnet düğünü yaptırmış.‘‘Yaptırsın, bize ne’’ diyeceksiniz.Ben diyemedim. Çünkü Hafta Sonu'nda düğünün fotoğrafları yer alıyor. Fotoğraflardan birinde Sedat Peker var. Ünlü ‘‘kabadayı’’.Ancak Hafta Sonu, haberinde Sedat Peker'i ‘‘Ünlü, hayırsever, başarılı işadamı’’ olarak tanımlıyor.Ve ‘‘sosyete’’ dergisi Hafta Sonu, bu müthiş ‘‘işadamı’’nın iki fotoğrafını da yayımlıyor.Hafta Sonu'nda bu haberi yayımlayan ‘‘meslektaşlarıma’’ soruyorum: Şu ‘‘ünlü işadamınız’’ Sedat Peker ne iş yapıyor?Bir dahaki sayınızda onu da yazın, kamuoyu aydınlansın.Sanatçımız buysaİBRAHİM Tatlıses giderek gözümden düşüyor. Allah vergisi sesinin üzerine, hiçbir şey koyamamış bir adam.Kadın döver, kadınlara hakaret eder, çocukları hakkında abuk sabuk konuşur.Televizyonlarda ağzının içine bakan ‘‘hayranlarına’’ kötü örnek olacak laflar eder.Bunlar yetmez, Reha Muhtar'la birbirlerine ağza alınmayacak hakaretler eder, tehditler savururlar, sonra Ateş Hattı adlı ‘‘rezillikte’’ el ele izleyicinin karşısına çıkar, birbirlerine ‘‘reyting’’ kazandırırlar. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, bir de otel odalarında mangal yaparlar. Gazeteler de bu adamın ve ‘‘zarif’’ arkadaşlarının yalınayak, kıllı kol fotoğraflarını burnumuza kadar sokarlar.En sevilen sanatçısı böyle bir adam olan toplumdan fazla şey mi bekliyoruz, diye düşünmem acaba haksızlık mı oluyor?Kayarak mı gideceğiz?HÜRRİYET'in cumartesi ilavesinde, Türkiye'nin kayak merkezleri tanıtılıyor ve övülüyordu. Bildiğim kadarıyla bu kayak merkezlerinden ikisi gerçekten kayda değer doğal imkánlar sunuyor.Biri Sarıkamış, diğeri Palandöken. Ancak her ikisinde de ciddi bir sorun var: Ulaşım.Palandöken'de müthiş tesisler de yapılıyor ama Batı'dan karayoluyla gitmenin neredeyse imkánsız olduğu Palandöken'e sadece Erzurum uçağıyla gitmek mümkün. Fakat THY'nin seferleri sadece buraya ‘‘kayakçı’’ taşısa, yine otelleri doldurmaya yetmez. Bir de yatak sayısını artıracaklarmış. Boşa çaba. Sarıkamış'ın ise durumu daha da kötü. Çünkü Erzurum'a ulaştıktan sonra bile en az iki saat daha yol gitmek gerekiyor. Ya arada küçük uçaklar veya helikopterlerle taşımacılık yapılacak, ya da Sarıkamış'ta bu işler pek olamayacak. Anlayacağınız merkez var, merkezden çok uzak.Ulaşmak ise neredeyse imkánsız.NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Biliyormuş gibi yapmakla, gerçek bilgi arasındaki farkı ayırt edebildiğimiz zaman.
button