Naisbitt: Tanrının izniyle AB’nin parçası olacaksınız

Güncelleme Tarihi:

Naisbitt: Tanrının izniyle AB’nin parçası olacaksınız
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 09, 2004 00:00

Kitapları 54 dile çevrilen 10 milyonun üzerinde satan futurist John Naisbitt, AB’nin Türkiye’ye müzakere tarihi vermemesinin hata olacağını belirterek, ‘Tanrı izin verirse aralıkta müzakerenin parçası olacaksınız’ dedi.ÃœNLÃœ filozof ve futurist (gelecek bilimci) John Naisbitt, Türkiye’nin Avrupa BirliÄŸi’ne(AB) olduÄŸu kadar, AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı olduÄŸunu ve AB’nin Aralık ayında Türkiye’ye tarih vermemesinin hata olacağını söyledi.Akbank Private Banking’in ana sponsorluÄŸunda Ãœnlü KonuÅŸmacılar Ajansı (CSA) ve Hürriyet Gazetesi’nin organizasyonu ile Ä°stanbul’da ‘GeleceÄŸin Düşünce Biçimleri ve Yeni Arayışlar’ konulu bir konferans veren Naisbitt, AB’nin yaÅŸlı nüfusu ve dinamik olmayan yapısıyla global rekabette geride kalmaya baÅŸladığını belirtti. AB’nin ÅŸu andaki durumunu, ‘kaotik’ sözcüğüyle niteleyen Naisbitt, şöyle konuÅŸtu: ‘AB, ÅŸu anda ne yaptığını bilmiyor. ‘Türkiye’ye ne yanıt vereceÄŸini düşünüyor’ diye düşünmeyin. Kaos içinde çılgın bir dönem geçiriyor. Tanrı izin verirse sizler, AB sürecinin, müzakerelerin bir parçası olacaksınız.’ EKONOMÄ°K ÇIKAR Naisbitt, AB ile iliÅŸkilerde Türkiye’nin esas olarak ekonomik çıkarlarını gözetmesi gerektiÄŸini vurgulayarak, ‘AB ile iliÅŸkilerinizde tamamen ekonomik çıkarlarınıza göre davranın siyasi ve kültürel konuları çok dikkate almayın’ dedi. AB’nin siyasi yapısının belirsiz olduÄŸunu ve AB’yi nasıl bir entegrasyon sürecinin beklediÄŸinin açık olmadığını vurgulayan Naisbitt, ‘AB konusunda olumsuz bir yaklaşımınız mı var’ sorusuna ‘Hayır, AB mükemmel bir yapı. Dünya tarihinin en jeopolitik olayı. Ancak AB’nin oluÅŸması için süre lazım’ yanıtını verdi.DOÄžU’YA KÖPRÃœ OLURSUNUZNaisbitt,AB’nin küreselleÅŸme sürecinin yapı taÅŸlarından birisi olduÄŸunu, Türkiye’nin AB üyesi olması durumunda AB ile DoÄŸu arasında köprü olacağını söyledi. AB’nin mevcut yapısı ile yeteri kadar dinamik olmadığını ve dinamizmine arttırmak içinde bir ÅŸey yapmadığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: ‘AB gerek nüfus artışı gerekse verimlilik açısından dinamik bir yapıya sahip deÄŸil. Avrupa’da sendikalar çok güçlü ve bu yüzden emek piyasası esnek deÄŸil. Ayrıca AB’de doÄŸum oranı yüzde 1.3’le sınırlı. Oysa saÄŸlıklı bir geliÅŸme için yıllık yüzde 2.3 artış gerekiyor. Avrupa kapılarını yabancılara kapatıyor. Böyle giderse AB’nin nüfusu iki kuÅŸak sonra yarıya iner. AB’nin dinamizminin artması için giriÅŸimciliÄŸin özendirilmesi, dinamik ülkelerin AB bünyesine katılması gerekir.’AB SÄ°ZDEN KORKUYOR‘Avrupa ülkelerindeki insanlar Türklerin gelip iÅŸlerini kapmasından korkuyor’ diyen Naisbitt, 5 yıldır yaÅŸadığı Viyana’dan örnek vererek ‘Viyana’daki Avusturyalılar’ın temel korkusu Türklerin gelip iÅŸssizliÄŸi yükseltmesi’ dedi. AB Türkiye iliÅŸkilerinde kültürel kimlik, siyasi normlar gibi noktaların asıl olarak önemli olmadığını, asıl önemli olan tarafın ekonomik çıkarlar olduÄŸunu bildirdi.Ekonomik kaygılar nedeniyle Avrupalılar’ın yüzde 75’inin Türkiye’nin AB’ye giriÅŸine karşı olduÄŸunu belirten Naisbitt, Türkiye’nin de AB ile iliÅŸkilerinde aynı parametrelerle davranması gerektiÄŸini söyledi.Naisbitt’e göre 4 büyük küresel trendGERÇEKLÄ°K: İçinde bulunduÄŸumuz küreselleÅŸme döneminde gerçek ile sanal olan, gerçek ile sahte olan biribirine karışıyor. Dijital ortamda görüntüyle oynanıyor, markaların sahtesi yapılıyor. Gerçek nedir bilmiyoruz ve gerçeÄŸin peÅŸinde koÅŸuyoruz.YÃœKSEK DOKUNUÅž: Tasarımla farkı yaratmak. Bunu en iyi Nokia baÅŸarıyor. Teknolojinin en yüksek düzeyde herkes tarafından kullanıldığı dönemde tasarım daha da önem kazanıyor.YÃœKSEK TEKNOLOJÄ°: Hepimizin üzerinde hem fikir olduÄŸu günlük yaÅŸamımıza giren bir olgu. Ancak biz henüz yüksek teknolojiyi kullanamıyoruz. Bu gün internetin ancak yüzde 20’sini kullanıyoruz. Nano-teknoloji ve gen teknolojisinin çok başındayız. Gelecekte teknoloji kullanımı açısından çok ileriye gideceÄŸiz.KURUMSAL SOSYALSORUMLULUK: Hepimizin önemsediÄŸi bir ÅŸey, çok moda oldu. Eskiden ÅŸirketler sadece kár etmekle ilgilenirdi, ÅŸimdi sosyal sorumluluktan bahsediyorlar. Ä°yi elamanlar sosyal sorumluluÄŸu öne alan ÅŸirketlerde çalışmak istiyor.Bush Irak’ta petrol deÄŸil din için savaşıyorABD’nin Irak’ı iÅŸgaline de deÄŸinen Naisbitt, iÅŸgalin Irak’a kaos getirdiÄŸini ve gelecektede nelerin olacağının bilinmediÄŸini söyledi. ABD BaÅŸkanı George Bush’un Irak’a dini etkilerle askeri harekat düzenlediÄŸini savunan Naisbitt, şöyle devam etti: ‘OÄŸlunu o kadar iyi tanımıyorum ama baba Bush’u iyi tanıyorum. Baba Bush tam bir Evangalist’tir, inanmış bir Hristiyandır. Bush Irak’a petrol için gitmedi. Bush bunu petrol için yapmıyor, Tanrı kendisine böyle buyurduÄŸu için bunu yapıyor.’Türkiye’nin Büyük OrtadoÄŸu Projesi için bir model olduÄŸu görüşünü dile getiren Naisbitt, ‘Ancak ABD’nin kendi kurallarını baÅŸkalarına zorla dayatmasını uygun görmüyorum’ dedi. Naisbitt bir soru üzerine, Bush’un yerine bir baÅŸka kiÅŸinin baÅŸkan olmasının ABD politikalarını deÄŸiÅŸtirmeyeceÄŸini ABD imparatorluÄŸunun kndi bildiÄŸi yolda yürümeye devam edeceÄŸini belirtti.ABD’nin asıl rakibi ÇinFUTURÄ°ST John Naisbitt, ABD’nin 30-40 yıl sonraki rakibinin AB deÄŸil, Çin olacağını söyledi. ABD’nin dinamik bir yapıya sahip olduÄŸunu, AB’nin büyüyemediÄŸini belirten Naisbitt, ‘Çin’in ise son derece dinamik bir yapısı var. Gelecek 30-40 yılda Çin ABD’ye meydan okuyacak’ dedi.Çin’in global bir oyuncu olmaya karar verdiÄŸini ve düzenlemelerini bu gerçeÄŸe göre yaptığını belirten Naisbitt, ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisi’ninde (ÇKP) komünizme inanmadığını ve orta vadede Çin’in parlamanter demokratik düzene geçeceÄŸini söyledi. Çin’in önceliklerini belirleyerek dünyanın atölyesi gibi çalışmaya baÅŸladığını hatırlatan Naisbitt, Çin’in üretim gücü ve potansiyelinin iyi kavranması gerektiÄŸini bildirdi. Naisbitt, Çin’in ABD’ye kafa tutacak bir güç haline gelmesinin korkutucu bir geliÅŸme olmayacağını, küreselleÅŸme nedeniyle 30-40 yıl içinde dünyanın ekonomik açıdan tam entegrasyona gideceÄŸini söyledi.Naisbitt bir soru üzerine dünyanın en kalabalık iki ülkesi olan Çin ve Hindistan’ın küreselleÅŸmeden yararlandığını ve küreselleÅŸmeye adapte olma yönünde karar verdiÄŸini bu nedenle, küreselleÅŸme karşıtlığının sona erdiÄŸini vurguladı.Nanoteknoloji nedir?NANOTEKNOLOJÄ°, nanoölçekli malzemelerin üretim, montaj ve kullanımının sözkonusu olduÄŸu alanları kapsıyor. Nanoölçekli malzemeler ise bir metrenin bir milyarda biriyle, 100 milyonda biri arasındaki ölçeÄŸi tanımlıyor. Nanoteknolojiyle sadece birkaç atomun yanyana gelmesiyle oluÅŸan uzunluk ve alana sahip araç-gereçlerin yapılmasına çalışılıyor. ÖrneÄŸin, protein ile çalışan bazı motorların yapılması daha sonraki dönemde gözle görülemeyen bilgisayar parçalarının üretilmesi ve benzeri konular hedefleniyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!