Nahum, otomotive nanoteknolojiyle döndü
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2007 00:00
Otomotiv sektöründe uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Jan Nahum, ağabeyi ile birlikte kurduğu Hexagon Danışmanlık şirketiyle otomotivde tasarım ve bunun tamamlayıcısı olarak gördüğü nanoteknolojiyle iş dünyasına geri döndü.
Nahum "10 yıl sonra dünyanın en iddialı otomotiv ve ulaştırma sahalarına odaklanmış tasarım şirketlerinden biri olarak Türkiye’den marka çıkarmak istiyorum" dedi.
OTOMOTİV sektöründe uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Jan Nahum, ağabeyi Klod Nahum ile birlikte kurduğu Hexagon Danışmanlık şirketiyle otomotivde tasarım ve bunun tamamlayıcısı olarak gördüğü nanoteknolojiyle iş dünyasına geri döndü. Jan Nahum "Bana sorsanız sizin gönlünüzde yatan ne diye. 10 yıl sonra dünyanın en iddialı otomotiv ve ulaştırma sahalarına odaklanmış tasarım şirketlerinden biri olarak Türkiye’den marka çıkarmak istiyorum. 2020’de dünyada iddialı 10 tane tasarım şirketi mi var? Bir tanesi biz olmak istiyoruz" diye konuştu.
DESTEKLEYİCİ TOHUM: Türkiye’nin otomotivin değer zincirinde üretimin önündeki kısmı oluşturan tasarım, geliştirme, konsept, prototip, mühendislik konusunda artık bir aşama yapma durumunda olduğunu vurgulayan Nahum, "Fakat bunun bir kısmı eksik. Üretimi olmayan, yani bir üreticiye veya yabancı bir lisansöre bağlı olmayan, özerk bir otomotiv altyapısı varlığına ihtiyaç var. Biz ona soyunalım dedik. Yan sanayi, yabancı ortağı olmayan daha küçük otomotiv sanayi ile büyük şirketlerin darbesel dönemlerinde yükünü onlardan alan destekleyici bir tohum atalım istedik" dedi.
TABİİ CANIM NEDEN OLMASIN: Bu alanda katma değer yaratmak üzere işe giriştiklerini anlatan Nahum, bir zamanlar Türk aracını Avrupa alır mı tereddütleri yaşandığını, ancak şu anda bu alanda en iyisinin yapıldığını söyledi. Şimdi Türkiye’de tasarlanan olur mu olmaz mı tereddütü yaşandığına değinen Naum, "Önümüzdeki 10 yılda bu kırılacak. 2020’lere girdiğimizde Türkiye’ye otomotiv tasarımı ve mühendisliğinde ’Tabii ki canım niye olmasın’ı getirmiş olacağız. Bu olana kadar da akla karayı seçeceğiz" dedi. Hexagon’un çıkış noktasının özgün tasarım yapmak, tasarım noktasında destek, mühendislik, prototip, master model, konsept model gibi alanlar olduğunu belirten Nahum, farklı alanlardaki çalışmalarıyla adım adım halkaları büyüttüklerini vurguladı.
BAŞKA ALANLARA DA TAŞIYACAĞIZ: Nahum, bunları yaparken ister istemez teknolojiyle flört edildiğini, şu andaki dönemin de nanoteknoloji olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Dolayısıyla bu defa bütün her şeyi etkileyen nanoteknolojiden bir tek otomotive bakacağım diyemiyorsunuz, hepsine bakıyorsunuz. O yetkinliği yarattığımız an bunu başka alanlara da taşıyacağız."
ULUSLARARASI GÜÇ OLACAĞIZ: Şu anda yan sanayi ile çalıştıklarını, önce küçük parça tasarımı sonra var olan projelerin bir kısmına ve ardından daha büyük projelere dahil olarak ilerleyeceklerini anlatan Naum, "Hedef, uluslararası alanda güçlü olmak. Dolayısıyla uluslararası şirketlere de alt yüklenici olarak yapılandık ve bu konuda çalışıyoruz. Bizim İtalya’daki iki şirketle anlaşmamız var" dedi.
Büyük kurumlar ucu görülmeyen tünele girmeye alışık değil
JAN Naum, Türkiye’de büyük şirketlere ve önemli kurumlara giderek bunları araştırma şirketi Lux Research ile biraraya getirmeyi istediklerini, ancak Türk endüstrisinin buna çok da fazla açık davranmadığını söyledi. Nahum, "Bizim büyük kurumlarımız bilinmeyene, karanlığın içine, ucunu görmedikleri tünelin içine girmeye alışkın değiller. Onun için nanoteknolojiye çok fazla yatırım yapmıyorlar. Ama dünya buna çok hızla yatırım yapıyor" diye konuştu.
Şimdi 20 milyar dolar yatırırsak diğer ülkelerle aşık atarız
MEŞHUR 2023 belgesinde Türkiye için önemli teknolojiler arasında nanoteknolojinin bulunduğunu anımsatan Jah Naum "Böyle giderse 2023’te nanoteknolojide iddialı olamayız. İddialı olabilmemiz için şimdi 15-20 milyar dolar yatırım yapmalıyız. Böyle olursa 2023’lerde diğer ülkelerle aşık atabiliriz. Nanoteknoloji fırsatı şu anda var. Türkiye’nin diğer ülkelere ’Siz bekleyin 2023’te hazır olacağız, sizinle o zaman aşık atarız’ diyecek hali yok" şeklinde konuştu. Nanoteknolojiye büyük yatırım yapan ülkelerin gelir beklentilerinin de büyük olduğuna dikkat çeken Nahum, "Örneğin ABD’de akılları durduracak boyutlarda, önümüzdeki yıllarda trilyon dolarlar civarında gelir bekleniyor" dedi.
OTOMOTİV sektöründe uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Jan Nahum, ağabeyi Klod Nahum ile birlikte kurduğu Hexagon Danışmanlık şirketiyle otomotivde tasarım ve bunun tamamlayıcısı olarak gördüğü nanoteknolojiyle iş dünyasına geri döndü. Jan Nahum "Bana sorsanız sizin gönlünüzde yatan ne diye. 10 yıl sonra dünyanın en iddialı otomotiv ve ulaştırma sahalarına odaklanmış tasarım şirketlerinden biri olarak Türkiye’den marka çıkarmak istiyorum. 2020’de dünyada iddialı 10 tane tasarım şirketi mi var? Bir tanesi biz olmak istiyoruz" diye konuştu.
DESTEKLEYİCİ TOHUM: Türkiye’nin otomotivin değer zincirinde üretimin önündeki kısmı oluşturan tasarım, geliştirme, konsept, prototip, mühendislik konusunda artık bir aşama yapma durumunda olduğunu vurgulayan Nahum, "Fakat bunun bir kısmı eksik. Üretimi olmayan, yani bir üreticiye veya yabancı bir lisansöre bağlı olmayan, özerk bir otomotiv altyapısı varlığına ihtiyaç var. Biz ona soyunalım dedik. Yan sanayi, yabancı ortağı olmayan daha küçük otomotiv sanayi ile büyük şirketlerin darbesel dönemlerinde yükünü onlardan alan destekleyici bir tohum atalım istedik" dedi.
TABİİ CANIM NEDEN OLMASIN: Bu alanda katma değer yaratmak üzere işe giriştiklerini anlatan Nahum, bir zamanlar Türk aracını Avrupa alır mı tereddütleri yaşandığını, ancak şu anda bu alanda en iyisinin yapıldığını söyledi. Şimdi Türkiye’de tasarlanan olur mu olmaz mı tereddütü yaşandığına değinen Naum, "Önümüzdeki 10 yılda bu kırılacak. 2020’lere girdiğimizde Türkiye’ye otomotiv tasarımı ve mühendisliğinde ’Tabii ki canım niye olmasın’ı getirmiş olacağız. Bu olana kadar da akla karayı seçeceğiz" dedi. Hexagon’un çıkış noktasının özgün tasarım yapmak, tasarım noktasında destek, mühendislik, prototip, master model, konsept model gibi alanlar olduğunu belirten Nahum, farklı alanlardaki çalışmalarıyla adım adım halkaları büyüttüklerini vurguladı.
BAŞKA ALANLARA DA TAŞIYACAĞIZ: Nahum, bunları yaparken ister istemez teknolojiyle flört edildiğini, şu andaki dönemin de nanoteknoloji olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Dolayısıyla bu defa bütün her şeyi etkileyen nanoteknolojiden bir tek otomotive bakacağım diyemiyorsunuz, hepsine bakıyorsunuz. O yetkinliği yarattığımız an bunu başka alanlara da taşıyacağız."
ULUSLARARASI GÜÇ OLACAĞIZ: Şu anda yan sanayi ile çalıştıklarını, önce küçük parça tasarımı sonra var olan projelerin bir kısmına ve ardından daha büyük projelere dahil olarak ilerleyeceklerini anlatan Naum, "Hedef, uluslararası alanda güçlü olmak. Dolayısıyla uluslararası şirketlere de alt yüklenici olarak yapılandık ve bu konuda çalışıyoruz. Bizim İtalya’daki iki şirketle anlaşmamız var" dedi.
Büyük kurumlar ucu görülmeyen tünele girmeye alışık değil
JAN Naum, Türkiye’de büyük şirketlere ve önemli kurumlara giderek bunları araştırma şirketi Lux Research ile biraraya getirmeyi istediklerini, ancak Türk endüstrisinin buna çok da fazla açık davranmadığını söyledi. Nahum, "Bizim büyük kurumlarımız bilinmeyene, karanlığın içine, ucunu görmedikleri tünelin içine girmeye alışkın değiller. Onun için nanoteknolojiye çok fazla yatırım yapmıyorlar. Ama dünya buna çok hızla yatırım yapıyor" diye konuştu.
Şimdi 20 milyar dolar yatırırsak diğer ülkelerle aşık atarız
MEŞHUR 2023 belgesinde Türkiye için önemli teknolojiler arasında nanoteknolojinin bulunduğunu anımsatan Jah Naum "Böyle giderse 2023’te nanoteknolojide iddialı olamayız. İddialı olabilmemiz için şimdi 15-20 milyar dolar yatırım yapmalıyız. Böyle olursa 2023’lerde diğer ülkelerle aşık atabiliriz. Nanoteknoloji fırsatı şu anda var. Türkiye’nin diğer ülkelere ’Siz bekleyin 2023’te hazır olacağız, sizinle o zaman aşık atarız’ diyecek hali yok" şeklinde konuştu. Nanoteknolojiye büyük yatırım yapan ülkelerin gelir beklentilerinin de büyük olduğuna dikkat çeken Nahum, "Örneğin ABD’de akılları durduracak boyutlarda, önümüzdeki yıllarda trilyon dolarlar civarında gelir bekleniyor" dedi.