Güncelleme Tarihi:
Ankara’da bugün bu konuda 350 kişilik kritik bir toplantı yapılıyor. Adalet Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Hâkimevi’nde düzenlediği çalıştayda Medeni Kanun’a göre süresiz olan yoksulluk nafakasına getirilecek süre sınırlaması ve yeni kriterler tartışılacak.
Çalıştayda, Adalet Bakanlığı temsilcileri çalışmalarını ortaya koyacaklar. Basına kapalı yapılacak bu bölümde Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan’ın nafakaya en az 1, en çok 5 yıl süre sınırı konulup tavan getirilmesi önerisi de masaya yatırılacak.
Çalıştaya kamunun her kesiminden ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan temsilcilerin yanı sıra uygulamacı yargı mensupları ve üniversitelerden bu alanda çalışmaları bulunan önemli isimler katılacak. Açış konuşmalarının ardından yoksulluk nafakası tartışılacak.
‘ADI DA DEĞİŞTİRİLSİN’
Boşanma davalarının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan sosyal medya hesabından yeni yoksulluk nafakası modeli önerilerini yenileyerek paylaştı. Gençcan’ın değerlendirmeleri şöyle: “Öncelikle bu nafakanın adı, daha insancıl hale getirilerek ‘destek nafakası’ olarak değiştirilmelidir. Kusursuz ya da az kusurlu eşe verilmelidir. En az 1 yıl, en çok 5 yıl olarak sınırlandırılmalıdır. Örneğin 1 gün evli kalana 1 yıl destek verilmesi yeterli olabilir. Kanunun yürürlük tarihinde yoksulluk nafakası ödemekte olanlar için tavan sınır ‘dolmuşsa’ destek kendiliğinden sonlanmalıdır. Destek, evlilik hayatı sırasındaki yaşantının devamını sağlayacak ölçüde değil sadece ‘asgari yaşam seviyesini sağlayacak’ şekilde tanımlanmalıdır. Destek sona erdiğinde muhtaçlık hali sürüyorsa sosyal devlet devreye girerek destek sürdürülmelidir.”
‘DEVRİM NİTELİĞİNDE’
Çalıştaya davet edilen ‘Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu’ kurucu temsilcisi İlknur Birsel Büyükakça, Hürriyet’e şunları söyledi: “Bizler sosyal medyada örgütlenmiş Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu olarak dört yıldır bu konuyu duyurmak için çalışıyoruz. Bizler ne kadın ne erkekten taraf olan, siyaset üstü bir oluşumuz. İnsan ve aileden taraf olarak toplumda 30 yıldır huzursuzluk kaynağı olup, kadını acizleştiren, nikâhsız yaşama ve kayıtsız çalışmaya iten, defalarca tekrarlanan hapis cezalarıyla taraflar arasında ömür boyu nefrete neden olan, evlilikten soğutucu, aile yapısını çökerten yasada maddeler halinde belirttiğimiz şekilde düzenlemeler bekliyoruz. Milyonlarca mağdur için umut olan çalıştaydan adil düzenleme kararları çıkacağını bekliyoruz. 30 yıllık zulmün sonlandığı günün Türk boşanma hukukunda hakkâniyete doğru devrim niteliğinde bir adım olacağına inanıyoruz.”