Názım'ın üvey oğlu Názım'ı anlattı

Güncelleme Tarihi:

Názımın üvey oğlu Názımı anlattı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2000 00:00

Haberin Devamı

Yazar Memet Fuat, üvey babasını tüm yönleriyle anlattığı ‘Názım Hikmet’ adlı kitabını yayınladı. Kitapta Názım'ın Peyami Safa ile yaptığı politik tartışmalarından, annesine áşık olan Yahya Kemal'i dövmek üzere peşine düşüşüne değin ilginç ayrıntılar yer alıyor.

DÜNYACA ünlü şairimiz Názım Hikmet'in üvey oğlu Memet Fuat'ın beklenen kitabı ‘Názım Hikmet’, Adam Yayınları tarafından yayınlandı. Kapağında ‘Yaşamı, Ruhsal Yapısı, Davaları, Tartışmaları, Dünya Görüşü, Şiirinin Gelişmeleri’ yazılı olan kitap, ünlü şairin yaşamında bilinmeyen birçok olayı aydınlatıyor.

Şairin bir zamanlar adına birçok şiir yazdığı eşi Piraye ile romancı ve film yönetmeni Vedat Örfi Bengü'nün oğlu olan Memet Fuat, kitabında bütün yönleriyle, ayrıntılarıyla Názım Hikmet'in biyografisini yazdığı gibi, şiiri üzerine de yargılara varıyor.

NÁZIM, KEMAL'İN PEŞİNDE

Memet Fuat, o günlerde edebiyat dünyasında çok konuşulan, Názım Hikmet'in annesi Celile Hanım ile Yahya Kemal arasındaki aşk hikayesinin bilinmeyen yönlerine de kitabında yer vermiş:

‘‘Aslında Yahya Kemal, Celile Hanım'a áşıktı. Önceleri pek açığa vurulmayan, dedikodu düzeyinde kalan bu aşk, kadın kocasından ayrıldıktan sonra büsbütün alevlenmişti. Yahya Kemal'in çok sevilen bazı şiirlerine konu olan bu büyük aşkı ise, 1916'dan 1919'a kadar sürmüş, araya sevgilisinden yüz bulamadığı için şairin zehir içerek intihar etmeye kalktığı dedikodusu da karışmıştı. Yahya Kemal'in ‘Vuslat', ‘Teláki', ‘Erenköyü'nde Bahar', ‘Eski Mektup' gibi şiirlerinin Celile Hanım için yazıldığı biliniyordu. Dedikodular kulağına gidince çok öfkelenen Názım'ın, dövmek için kendisini aradığını öğrenen Yahya Kemal, söylentiye göre, evini değiştirmiş, yeni adresini uzun süre en yakınlarından bile saklamıştı.’’

Susun Peyami geliyor

NÁZIM Hikmet ile Peyami Safa arasındaki tartışmalar 1930'lu yıllarda yalnız edebiyat değil dönemin politik ortamının da profilini çiziyor. Memet Fuat'ın aktardığına göre, Názım Hikmet bir söyleşisinde şöyle bir Peyami Safa portresi çiziyor:

‘‘Her yerde, irili ufaklı provoktörler, geniş mánásıyla fitne fücurlar ve casuslar, Peyami Safa'nın benzerleri arasından çıkar. Peyami bir ihtisas mahkemeleri kaçağı, mütereddi provokatördür. (...) O boyuna sağ ve sol arasında bocalamıştır. Cebi para gördüğü müddetçe sağa gitmiştir. Peyami, maddi sıkıntı içindeydi. Bu da onu sola doğru itiyordu. Peyami bir gün şahsen bana: ‘Ben senin hatırın için Marksist olurum!' demekten çekinmedi. (...) Bir meclistesiniz. Kapı açıldı. O içeri girdi, susun! Peyami geliyor! Babiáli Caddesi'ne düşen her gencin ilk öğrenmesi lazım gereken bir parola vardir: Susun Peyami geliyor!’’

Annesi pankart açmıştı

NÁZIM Hikmet’in hapishanede açlık grevi yapması üzerine annesi Celile Hanım da Galata Köprüsü'ndeki Kadıköy iskelesinde oğlunun tahliye edilmesi için imza toplamaya başlar. Elinde bir pankart vardır:

Haksız yere mahkûm edilen oğlum Názım Hikmet açlık grevindedir. Ben de ölmek istiyorum.

Gece gündüz oruçluyum. Bizi kurtarmak isteyenler

Bu deftere adreslerini yazarak imzalasınlar.

Názım Hikmet'in annesi ressam Celile

Çevresinde toplananlara şöyle diyordu: ‘‘İki gündür hiçbir şey yemiyorum. Yalnız, günahtır, dedikleri için akşamları biraz su içiyorum. Bu grevden oğlumun haberi yoktur. İmza topluyorum, İnönü'ye istida ile müracaat edeceğim. 13 senedir ağlamaktan gözlerime perde indi. Oğlum açlıktan ölecek, ben de ölmek istiyorum.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!