Mustafa KÜÇÜK / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2011 00:00
12 Eylül 1980 darbesi sonrası İsveç’e giden ve 31 yıl sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine Türkiye’ye dönen yazar Kemal Burkay’ın görüşmeleri sürüyor.
Önceki gün Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile görüşen Burkay, dün de Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile bir araya geldi. Basın toplantısı öncesi görüşmenin yapılacağı alanın arkasına
Atatürk posteri ve onun üzerine ise Türk bayrağı asılması dikkat çekti. Ardından Günay, Burkay’a Ahmet Hani’nin Mem- ü Zin adlı kitabını, Nâzım Hikmet’in ve bir de İdris Küçükömer’in kitabını hediye etti. Günay, 1950’li yıllarda vatandaşlıktan çıkarılan, Türkçe’nin büyük şairi Nâzım Hikmet’in vatan özlemiyle öldüğünü belirterek, “Onun ne yazık ki ülkemize dönme şansı olmadı. Varna önünden Boğaz’a geçen gemileri yüreğiyle ve gözleriyle okşayıp elleri yanarak öldü. Biz onun da 2009 yılının ocak ayının başında hiç olmasa manevi olarak vatanımıza dönmesini sağladık” dedi. Kemal Burkay da, Nâzım’ın şiir hayatını şekillendiren çok değerli ve eşsiz ozanlardan biri olduğunu belirterek, “31 yıl sonra bir şair olarak ülkeme dönerek, bir bakıma Nâzım’ın hasretini de bir ölçüde giderdim. Onun bir temsilcisi ve artçısı olarak görüyorum kendimi. Hasret çekmedim değil. Stockholm’ü çok sevdiğim halde bir şiirimde şöyle diyorum: ’Ben burada bir yabancıyım. Öfke isyan acıyım’ bunları da yaşadım” derken konuşmakta güçlük çekti. Burkay, “Gerçekten bu ülkeyi seviyorsak, halkımızı seviyorsak, bir arada barış içinde, ama eşit ve özgür koşullarda yaşamanın yöntemini mutlaka bulmalıyız. Başka türlü barışa ve uygar yaşama ulaşamayız. Bunun en önemli adımı da öyle sanıyorum ki, silahları susturmak olacak” dedi.