Müzikte globalleÅŸemedik

Güncelleme Tarihi:

Müzikte globalleşemedik
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 05, 2001 00:00

‘‘Bas gitar, bir zamanlar varlığı deÄŸil, çalmadığı zaman yokluÄŸu hissedilen enstrüman olarak nitelenirdi. Ancak, son 20-25 yıl içinde gerek çalım teknikleri, gerekse buna baÄŸlı olarak müzikal fonksiyonunda büyük deÄŸiÅŸiklikler oldu. Asıl iÅŸlevi olan eÅŸliÄŸin yanında, bir solist enstrümanı olarak geliÅŸti.’’ Asiaminor topluluÄŸunun kurucusu, bas sanatçısı Kamil Erdem, ilk solo albümü Bir Bas Masalı'nın kapağına bu sözleri yazmış. Erdem, albümünde Anadolu'dan Balkanlar'a, Hindistan'a kadar uzanan bir etnik müzik yelpazesi sunuyor. Bazı parçalarda rock ve jazz temaları öne çıkıyor. Kalan Müzik'ten çıkan albümde Erdem'in bestelerinin (Karadeniz, Birinci Köprü, Balkan Üçlemesi-Romen, Yunan, Bulgar, Ninni, Endülüs Valsi, Ä°zmir Semai, Ragabass, Bir Bas Masalı, Ä°kinci Köprü) yanısıra, Cole Porter'ın ‘Every Time We Say Goodbye parçası da var. Kamil Erdem, Türkiye’nin kendi yerelliÄŸiyle evrensel müziÄŸe büyük katkı yapabileceÄŸini, ama henüz bunu baÅŸaramadığını söylüyor.Bir Bas Masalı'nda yapmak istediÄŸiniz neydi?- Ben bugüne kadar tüm albümlerimi Asiaminor Grubu'yla yaptım. Onlarda baÅŸlangıçta belli bir enstrüman formu vardı; kanun, saksafon, bas, davul, daha sonra da keman. Ama benim müzikal kimliÄŸim bundan ibaret deÄŸil. Önce solo bas gitar, düetler ve triolardan oluÅŸan bir albüm yapmak istedim. Ancak bu içime sinmedi. Birkaç çeÅŸit sesin aynı anda elde edildiÄŸi 'tapping' tekniÄŸinde çalıştım. Bu ÅŸekilde, melodi bütünlüğü de olan parçalar yaptım. Repertuarın solo bas gitar ve perküsyon eÅŸliÄŸinde yapılabileceÄŸini düşündüm ve albüm gerçekleÅŸti.Sizce bas gitar, eÅŸlik enstrümanından solist enstrümanı olmaya doÄŸru mu gidiyor?- Tam iÅŸlev deÄŸiÅŸikliÄŸi deÄŸil... EÅŸlik enstrümanı iÅŸlevini sürdürüyor. Ama elektro bas gitar yeni bir enstrüman. 1950'lerden beri sahnelerde görüyoruz. Bu, yeni deneyimleri de beraberinde getirdi. Bu albümde aynı anda hem solo, hem eÅŸlik yapıyor. Ä°ÅŸin çarpıcılığı da orda.Albümünüzde Balkanlar, Ä°zmir, Karadeniz var. Bu sentez, müziÄŸe ne getiriyor? Mesaj olarak hedeflediÄŸiniz bir ÅŸey var mı?-Daha önce yaptıklarımda da, bu albümde de hiçbir mesaj kaygım olmadı. HoÅŸuma giden, içime sinen müziÄŸi yapıyorum. Asıl hedef bu. Müzikaliteye gelince, ben çok farklı müziklerden, dinleyici olarak zevk alıyorum. Türk müziÄŸi dışında Hint, Arap, Balkan müziklerinden ve tabii cazdan hoÅŸlanıyorum. Sadece etnik müzik yapmak gibi bir kaygım da yok. Sizce müzik 21. yüzyılda nereye doÄŸru gidiyor? Caz nereye gidiyor? Son dönemdeki türler arası sentezler mi müziÄŸin geleceÄŸi?-Bugün türler arasındaki sınırlar kalkmış durumda. Bu ÅŸekilde devam edecektir bence. Yani mutlaka etnik unsurlar olacaktır. Ama geleneÄŸi muhafaza eden, buna göre beste yapan tavırlar da olacaktır. Türkiye'nin kendi yerelliÄŸiyle evrensel müziÄŸe yapabileceÄŸi katkılar nedir?-Çok... Ama yapabildiÄŸi nedir diye sorarsanız; hemen hemen hiç. Türkiye kaynaklı olup da dünya pazarlarında gördüğümüz, caz deÄŸil sadece, hangi tür olursa olsun, çok az. Bu konuda Amerika, Ä°ngiltere gibi devleri bırakalım; Cezayir, Mısır, Ä°srail, Yunanistan, Hindistan, Pakistan bile bizi solladı. Bizim müzisyenlerimiz henüz kendi yerel deÄŸerlerini evrensel dille ifade etme olgunluÄŸuna ulaÅŸamadı diyebiliriz. Belki kendi kültürümüzü, müziÄŸimizi tam tanımıyoruz. Belki evrensel dili tam bilmiyoruz ya da bu ikisini kaynaÅŸtıracak kadar ikisine hakim deÄŸiliz.TESADÃœFEN ELEKTRÄ°K MÃœHENDÄ°SÄ°Kamil Erdem ‘‘Üniversiteye giriÅŸte yapılan bilinçsiz bir tercih’’ dediÄŸi elektrik mühendisliÄŸini 1995'e kadar sürdürmüş, müzik rakip kabul etmez biçimde ağır basınca bırakmış. Çalışma biçimini şöyle anlatıyor: ‘‘Her gün mutlaka enstrümanı elime alıyorum, ama her gün 8 saat çalışılmasını da yanlış buluyorum. Ä°nsanın en fazla elini geliÅŸtirir bu, fakat beyni durdurur. Yaratıcılığa yatkın olan müziklerde, mutlaka beynininizin de geliÅŸmesi lazım.’’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!