OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 20, 2003 00:00
İngiltere'nin en ünlü gruplarından olan, funk, caz, rock ve klasik unsurlarını harmanlayan Jamiroquai grubu, FG 93.7'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen bir organizasyon kapsamında, bu akşam Mydonose Showland'de sahne alacak. Grubun lideri Jason ‘‘Jay’’ Kay, konser arifesinde başımıza geleceklere dair tüyo verdi... Jamiroquai, son 10 yıl boyunca salt İngiltere'de değil, dünyanın pek çok metropolünde ilah konumuna konuşlandırılmış bir grup. Yaklaşık 10 yıldır hararetli bir hevesle beklenen Jamiroquai, 20 Eylül akşamı, yani bu akşam, Mydonose Showland'de bir konser verecek.Ünlü grubun beş albüm boyunca sadece Avrupa değil, dünya çapında 20 milyon albümü yakalamış satış bilançosu, çevreye karşı duyarlılığı, insan tabiatı üzerine ince tahliller yapan şarkıları áleme malum olmuş mevzular.Çok zaman grup üyesinden ziyade, Jamiroquai isminde bir solist zannedilen Jason ‘‘Jay’’ Kay ile telefonla görüştük... Eski sevgililerinizden birinin sizi bir müzisyen için terk etmesi üzerine müzisyen olmaya karar verdiğinize dair bir söylenti dolanıyor. Bu hikáye kulağa biraz saçma geliyor zira sizin gibi müzik üretebilmek için sanırım hırslanmaktan öte, doğal bir yetenek de gerekir?- Aman Tanrım, bu saçmalığı da nereden duydunuz? Tamam, eski sevgilim benden önce bir gitaristle çıkıyordu ama ben onunla tanışmadan yıllar önce de müzikle uğraşıyordum zaten.16 yaşında evi terk ettiniz ve birkaç sene bir evsiz olarak yaşadınız. Bu yılların insanlığa ve şehir hayatının zorluklarına dair söyleminizde, çevreci ve hassas yaklaşımınızda bir katkısı oldu mu?- Evet, evle sorunlarım vardı. Sokakta yaşadığım dönemde gerçekten çok parasızdım ve karnımı doyurmak için türlü türlü işler yaptım. Üstelik müzik epey pahalı bir uğraş. Zor yıllardı. Yine de şimdiki hayatımın daha kolay olduğunu söyleyemeyeceğim. Her dönemin ve sosyal koşulun kendine özgü güçlükleri oluyor. Şimdi yanımda bir sürü kişi çalışıyor. Sözleşmeler, kontratlar, maaşlar. İş büyüdükçe konsantre olmak da zorlaşıyor. Bazen o zamanki hafifliği, basitliği özlüyorum. Bana artık eskisi gibi çevreye duyarlı şarkılar yapmadığımı söylüyorlar. Bu doğru değil. ‘‘This Corner of the Earth’’ tamamen çevreyle ilgili bir şarkıdır. ‘‘Cosmic Girl’’ün klibinde spor arabalarla ilgili bir durum olduğu için pahalı otomobil fetişisti olduğuma kadar geldi iş. Otoparkımda birkaç lüks araba var diye artık çevreyle ilgilenmediğim fikrine nasıl varılıyor anlayamıyorum. ‘‘Virtual Insanity’’ genetik bilimindeki gelişmelerin ürkütücü boyutları üzerineydi ama kimse bunlar üzerinde durmuyor. Üstelik bu tarz şarkılar yaptığınızda, sizi devamlı söylev çekmekle, bilmişlikle itham eden bir kesim de oluyor. Zaman değişiyor. Son albüm daha çok aşk üzerineydi. İnsan her an aynı şeyden bahsedemez ya... Yaptığım şeyi tekrar etmekten hoşlanmıyorum. Elbette ki hükümetler ve büyük şirketler birbirleriyle yarışacaklar diye çevrenin içine edildiğinin bilincindeyim. Dünyada beslenecek altı milyar insan var. Aslında ne düşünüyorum biliyor musunuz? Başkan Bush'un bir an önce çiftliğine dönmesi gerektiğini... Cheney, o ve babası gibi adamlar yüzünden oluyor her şey. Dünyanın bütün petrolüne sahip olmak istiyorlar çünkü roketlerin petrole ihtiyacı var. Silah tacirleri bayılıyorlar Bush'a tabii...Peki ya Blair? Onun politikalarını tasvip ediyor musunuz?- O gibi sersemlere ne derseniz onu yaparlar.
Seçim döneminde elini sıkan salaklar arasında olduÄŸuma memnunum aslında. Kendimle ilgili pek çok ÅŸeyi fark etmemi, hatalarımla yüzleÅŸmemi saÄŸladı. Bir gerzeÄŸi gördüğüm an tanıyabilmem gerekirdi; bundan sonra bir daha yanılmam. Adama her ÅŸeyi sorabilirsiniz, o da size aynı bön ifadeyle yanıt verebilir: ‘‘Manchester'ın domatesleri hakkında ne düşünüyorsunuz?’’ diye sorarsınız ve o da en ufak bir fikri varmış gibi; ‘‘Hmmm, domatesler hakkında gerçekten endiÅŸeliyim.’’ Herif sahtekár... Burada burnumuzun dibinde Ä°rlanda ile yaÅŸadığımız sorunlar varken, Irak'ta ne iÅŸimiz var Tanrı aÅŸkına? Afrika neden o kadar ilgilerini çekmiyor mesela? Filistin meselesiyle ilgili neden yapıcı hiçbir geliÅŸmeyle alakadar olmuyorlar? Afganistan ile sorunlarının ne olduÄŸunu gördük iÅŸte. Oradan Irak'a hareket edebilmek için: ‘‘Dünyanın bütün petrol rezervlerine sahip olmak istiyorum müsaadenizle; teÅŸekkür ederim...’’ Bütün mevzu bu... Bu sayede her ailenin her ferdi ÅŸahsi ve devasa otomobiller kullanıp hamburgerlerini zıkkımlanabilecekler. Biz de gerizekálı yerine konulmuÅŸluÄŸumuzla kalacağız!MüziÄŸiniz pek çok farklı janrı içeriyor: Acid jazz, funk, klásik, R&B gibi farklı müziklerin senkronizasyonuyla yarattığınız kendinize ait bir tarzınız var. Ä°nternete ve aşırı dozda teknolojiye karşı olduÄŸunuz da biliniyor. MüziÄŸiniz açısından teknoloji bir artı deÄŸer mi yoksa eksi mi?- Benim favorim funky jazz ama evet, birçok farklı müzikle haşır neÅŸir olabildiÄŸimiz için memnunuz. Ä°nternet mevzuuna gelecek olursak dünyanın en faydalı mecraı olduÄŸunu düşünmüyorum. Kendi çocuklarımın bütün günlerini monitör önünde geçirmesi taraftarı deÄŸilim yani. Dışarı çıkıp güneÅŸ altında eÄŸlensinler istiyorum. Ne olacak sonunda? Bu acayip bilgisayar lisanı yüzünden okuma yazmayı öğrenmekten, kitap okumaktan, hatta insanlarla diyalog kurmaktan bile aciz konuma düşecekler. MüziÄŸe gelince, ben iÅŸin kolayına kaçıyorum. Ä°ÅŸin teknik kısmını baÅŸkalarına bırakıyorum.Bir Ä°ngiliz olarak Brit Müzik Ödülleri tarihinde 17 adaylıkla rekor kırmışlığınız bulunuyor. Buna karşın bu ödülü hiç kazanamadınız ama ABD'den bir Grammy Ödülü'nüz var; ki bu da oldukça ironik bir durum! Sanatın yarışması ve ödüller konusunda ne düşünüyorsunuz?- Ne diyeyim? Sonuçta Grammy, müziÄŸin Oscar'ı kabul ediliyor. Elimde olmadan seviniyorum. Ä°ngilizler bana ödül vermek istemiyorlarsa da kendi bilecekleri iÅŸ...Türkiye'de nasıl bir izleyiciyle karşılaÅŸmayı bekliyorsunuz? Türkiye'deki hayranlarınız ve genel itibarıyla Türk müziÄŸi hakkında bir fikriniz var mı?- Çok ÅŸey bildiÄŸimi iddia edemeyeceÄŸim. Gözlerimi faltaşı gibi açıp bakacağım. Merakla bekliyorum. Umudum karşılıklı epey bir kuduracağımıza dair... Siz merak etmeyin ama, biz elimizden geleni yapacağız. Ä°yi bir ÅŸeyler göreceksiniz yani, hahhhaaa...Â
button