Güncelleme Tarihi:
Köln merkezli araştırma ve danışmanlık şirketi Rheingold’un yaptırdığı ve bu hafta yayımlanan bir çalışmaya göre, Almanların yüzde 46’sı için, günlük hayatın stresi ve kendilerini sürekli erişilebilir hissetmeleri aldıkları zevki gitgide azaltıyor.
Der Spiegel'in aktardığı araştırmaya göre gençler için durum daha da kötü. Yaşı küçük katılımcılar arasında “kendini iyi hissetme yeteneğini kaybettiğini” öne sürenlerin oranı yüzde 55.
Yemek, içki, tatil, eğlence hatta cinsellik sırasında bile keyif alamayan Almanlarla ilgili araştırmacıların yorumu net: “Neşe genimiz gittikçe daha çok bozuluyor; nasıl keyif alınacağını unuttuk.”
Araştırmanın sonuçları, Almanların son yıllarda Avrupa’da oluşturduğu imajı da doğrular nitelikte.
Almanya’nın Dünya Kupası’na ev sahipliği yaptığı 2006 yılında Almanlar olumlu bir imaj çizmişti. Ancak ekonomik kriz döneminde bu imaj ortadan kalktı. Yerini kendi başarılarını kabul etmeyen, plajda güneşlenirken bile rahat etmeyen aşırı çalışkan bir toplum imajı aldı.
Rheingold bünyesindeki psikologlardan Ines Imdahl, “O dönemde Almanlar hayattan zevk almayı bilen insanlardı. Ancak 2008 yılında bu ruh hali değişti” dedi. Imdahl, sorunun Avrupa borç krizinin yarattığı ağırlığın Almanların üzerine çökmesi olduğunu belirterek, “Bu sadece şikayet etmek değil. İnsanlar krizin ağırlığını sırtlanmak zorunda hissediyor” diye konuştu.
Ancak Almanların sorunu sadece kriz değil. Asıl mesele kendi mükemmeliyetçilikleri. Rheingold’un araştırmasına katılanların yüzde 81’ine göre, bir şeyden keyif almak için önce bir başarıya ulaşmış olmak gerekiyor. Hatta Almancada “Önce iş, sonra eğlence” diye bir deyim bile var.
Ama bu deyim bütün Almanları memnun etmiyor. Hatta Almanların büyük bir çoğunluğu baskı altında hissediyor. Imdahl, “İnsanlar bize çoğu zaman akşam yorgun argın evlerine geldiklerini ama ‘Ne başardınız?’ sorusuna yanıt veremediklerini anlattılar” diye konuştu.
Araştırma sırasında uzmanlar Almanların tipik bir zevk alma sistemi olduğunu da keşfederek buna “zevk DNA’sı” adını verdi. Bu sistemde ilk adım bir şey kazanma duygusu. Ardından uzun zamandır hasret duyulan bir keyfe hazırlık geliyor. Ancak sadece beklenmedik bir olumlu olaydan tam keyif alınabiliyor.
Bununla birlikte Almanların çoğunluğu bu “zevk DNA’sı”ndan yoksun. Araştırmaya katılanların yüzde 91’i zevkin hayatı yaşanabilir kıldığını düşünse de sadece yüzde 15’i sorunlarını unutup tamamen mutlu hissettiği zamanlar olduğunu hatırlıyor.
Katılımcıların üçte ikisi için ise böyle bir an yakalamanın şartı kırmızı ışıkta arkadaki sürücüyü egzoz dumanına boğmak gibi provokatif şeyler yapmak.