Güncelleme Tarihi:
İnternet, hayatımızın her alanına girdikçe internet erişimi sağlayan cihazlar da farklı biçimlerde karşımıza çıkıyor.
İnternetsiz bir PC’nin düşünülemediği günümüzde, PC’siz internet pekala düşünülebiliyor. Amaç internete bağlanmak olunca, kullanılan araç da zamana ve mekana göre değişiklik gösterebiliyor. Dizüstü PC’ler, netbook’lar, tablet PC’ler ve cep telefonları derken şimdi de hepsi içinde PC’ler (AIO All-in-One) çıktı. Apple’ın popüler hale getirdiği bu PC’ler sayesinde masaüstü PC performansından ödün vermeden, o gürültücü, toz tutan, ısınan ve tabii ki bolca yer kaplayan kasalardan kurtulmuş oluyoruz. Artık tüm PC donanımı, biraz kalınca bir monitörün içine sığmış durumda.
Hepsi içinde PC’lerin en büyük avantajlarından biri hareketli olabilmesi. Kuşkusuz dizüstü PC misali sürekli yanınızda taşıyabileceğiniz cihazlar değil bunlar. Fakat böyle bir PC’yi evinizde bir odadan diğerine taşımak gayet kolay. Ayrıca bu PC’lerin bazı modellerinde dokunmatik ekran özelliği bulunuyor. Ki bu özelliğe bir kere alıştıktan sonra vazgeçmek istemeyeceksiniz.
DOKUNMATİK PC ’NİN KEYFİ
PC’yi dokunarak yönetmek, fotoğraflara basit bir çimdikleme hareketiyle zum yapabilmek çok keyifli. Dahası bazen çeşitli sebeplerden ötürü fare kullanmak yerine dokunmayı tercih edebiliyorsunuz. Örneğin mutfakta yemek yaparken, göz attığınız yemek tarifleri arasında basit bir dokunuşla gezinmek, küçük ama önemli bir fark yaratıyor.
Şu anda büyük üreticilerin gözdesi konumunda olan hepsi içinde PC’lere iyi bir örnek diyebileceğimiz MSI Wind Top AE2210, zengin donanım özellikleriyle dikkat çekiyor. En yeni Intel işlemcilerinden Core i3 2100 ile donatılmış ürün, düşük güç tüketiminin yanında, başarılı bir performans grafiği çiziyor. 21.5 inçlik full HD ekran dokunmatik olduğu gibi, çoklu dokunma özelliğini de destekliyor. http://tr.msi.com
Cin gibi TV’ler
Zamane TV’leri pek akıllı... Peki eskiden aptallar mıydı? Bu konu biraz çetrefilli olsa da, televizyon diye aldığınız bir cihazla oyun oynayıp internete bağlanınca mecburen ‘televizyon’ kelimesinin önüne ek bir sıfat koymak gerekiyor. 2011 model TV’ler arasında müstesna bir yere sahip Samsung 8 serisi; 40, 46 ve 55 inçlik Full HD LED modellerle öne çıkıyor. 3D özelliğine sahip bu seri, zarif tasarım ve gerçekçi görüntüyle dikkat çekerken, düşük güç tüketimi sayesinde çevreciliği de elden bırakmıyor. Samsung uygulama dükkanından indirip kuracağınız uygulamalarla, TV’niz tam bir çoklu ortam lunaparkına dönüşüyor. Samsung’un bu TV’lerde sunduğu internet deneyimi, PC’nizi aratmıyor. Zira tarayıcıda flash ve java desteği mevcut. Üstelik TV izlerken beğendiğiniz programları USB belleğe ya da sabit diske kaydedebiliyorsunuz. Hatta bu kayıt sırasında başka bir kanalı izlemeniz bile mümkün. Böylece sevdiğiniz programlar çakışsa bile kaydedip daha sonra izleyebilirsiniz. Samsung 8 serisindeki en hoş özelliklerden biri de akıllı TV arabiriminde gezinirken, güncel TV görüntüsünün hep ekranın köşesinde bulunması. Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlarla mükemmel bir entegrasyon sunan bu TV’lerdeki Skype desteği sayesinde, ücretsiz görüntülü görüşme yapmak da mümkün.
BUNLARI YAPIN
Dizüstü PC satın alırken, özellikle mobil yoğunluklu kullanacaksanız, mutlaka ağırlığına da dikkat edin. Performans ve fiyat tabii ki önemli kriterler. Fakat örneğin 2.5 kiloluk bir dizüstü PC’nin; çanta, güç kaynağı ve aksesuarlarıyla 5 kiloya yaklaşacağını unutmayın. Dolayısıyla dizüstü PC’lerde 2.5 kilonun üzerindeki her 100 gramın, size kol kası ve bel ağrısı olarak geri döneceği aklınızda bulunsun.
BUNLARI YAPMAYIN
Biten pilleri çöpe atmayın. Doğayı kirletici özelliğinden ötürü biten pilleri biriktirerek, pek çok AVM içinde bulunan pil toplama kutularına bırakın. Benzer şekilde akü ya da kesintisiz güç kaynağı gibi pil türevi cihazları çöpe atmaktan kaçının. Bunun yerine ilgili cihazın üreticisini arayarak yardım isteyin. Çoğu üretici, bu gibi durumlarda gerektiğinde eve kadar gelerek vadesi dolmuş ürünü geri alıyor.