"Müsteşarla görüşme iddialarını müfettişler incelesin"
Güncelleme Tarihi:
Ayşegül USTA/İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2010 14:34
BALYOZ Güvenlik Harekat Planı’na ilişkin soruştura kapsamında tutuklanan eski 1’inci Ordu Komutanı, Emekli Orgerenal Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Karahan ve tutuklamaları yapan üye hakim Ali Efendi Peksak ile 26 Şubat’ta Beşiktaş Adliyesi'nin yanındaki Four Seasons Otel’de görüştükleri yönündeki habelere ilişkin HSYK’nın müfettiş görevlendirmesi gerektiğini söyledi.
Haber konusu olan toplantının içinde yargıcın bulunmaması gerektiğini savunan Celal Ülgen, "Umarım o toplantının içerisinde yargıç olmayacaktır. Yargıç bulunması halinde, o taktirde artık hukuk cinayetinden söz edebileceğiz. Umarım böyle bir sonuçla karşılaşamayız" dedi. Balyoz Soruşturması'nın yürütüldüğü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Beşiktaş’taki adliye binasına gelen avukat Celal Ülgen, şunları söyledi:
"Bugün gazetelerde Turan Çolakkadı ve tutuklamaları gerçekleştiren yargıçla ilgili bir otel odasında adliyenin karşısında buluştukları yolundaki bir haber vardı. Bu haber içinde bulunduğumuz, süreç içinde oldukça önem arzeden bir haber. Eğer bu haber doğru ise o taktirde HSYK’nın öncelikle bu konuda bir araştırma yapması ve müfettiş görevlendirmesi gerekecek. Bunu talep edeceğiz ve özellikle öncelikle de o otelin güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesini ve irdelenmesini istiyoruz. Umarım o toplantının içerisinde yargıç olmayacaktır. Yargıç bulunması halinde o taktirde artık hukuk cinayetinden söz edebileceğiz. Umarım böyle bir sonuçla karşılaşamayız."
TOPLANTIDA SİLİVRİ CEZAEVİNE YAPILACAK DURUŞMA SALONU KONUŞULDU
Basın mensuplarının "Adliye binasının inşasına ilişkin görüşmeler yapıldığı söylendi. Bunu nasıl değerlendriyorsunuz?" sorusunu ise Celal Ülgen, "Adliye binası inşaası değil. Bunu kesin olarak biliyoruz. Anladığım kadarı ile Beşiktaş’taki bu olağanüstü yargılamlar Kafes Planı ile ilgili, sözde Balyoz Planı ile ilgili yargılamalar ve buna benzer yargılamalar hatta Hrant Dink davası da olabilir. Bu davaların tümünün Silivri Cezaevi Kampusü içerisinde inşaa edilecek duruşma salonunda yapılması öngürülüyor. Görüşmenin o merkezde olduğunu düşünüyorum. Burada dikkat çekilmesi gereken bir konu, bir yandan siyasi iktidarın, ’sivilleşiyoruz, askerin etkisini azaltıyoruz’ derken diğer yargılama gibi bir etkinliği hem cezaevi hem askeri alanlar içerisine çekmesi, çekmeye çalışması çabası büyük bir çelişki oluşturuyor. Kamuoyu bunu da mutlaka yargılayacaktır" diye yanıtladı.
TOPLANTIDA YARGIC VARSA BU BİR HUKUK CİNAYETİDİR
"Oradaki görüşme tesadüf müdür?" sorusu üzerine ise Celal Ülgen, "Başlangıçta da söylediğim gibi Cumhuriyet savcılarının özellikle 250’inci madde ile görevlendirilmiş özel yetkili savcıların Adalet Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı ile görüşmesini artık kanıksar olduk. Ama eğer bunun içerisinde bir yargıç varsa bu ülkemiz için son derece önemlidir. Vahimdir. Bir hukuk cinayetidir. Umarım böyle bir sonuçla kaşılaşamayacağız çünkü aksi taktirde hem hukukumuza yazık etmiş olacaklar hem de mahkemelerin güvenilirliğini zedelemiş olacaklar. Tutuklmalar öncesi yapılmış bir görüşme olması işi katmerlendirmiş olacak. Bildiğiniz gibi daha öncede polislere savcıların ve hakimlerin bir yemek macerası vardı. Bu konudada insan hakları mahkemesine gitmiştik ama bu işleri biz Türkiye’de çözmeyi demokratik anlamda çözmeyi tercih ediyoruz. Umarım burada çözeceğiz ve normalleşeceğiz" dedi.
TAM TEŞEKKÜLLÜ HASTANEYE SEVK EDİLMESİNİ İSTİYORUZ
Müvekkili Çetin Doğan’ın sağlık sorunları yaşadığını belirten avukat Celal Ülgen, tansiyonunun 20 ve üzerinde olduğunu söyledi. Çetin Doğan’ın tam teşeküllü bir hastanede kontrol altına alınamsını talep ettiklerini sözlerine ekleyen Celal Ülgen, "Çünkü cezaevi koşullarında tansiyonunu düşürme olanağı bulunmamaktadır. Bir yaşamsal tehlike olabilir. Düşünün 70 yaşında olağan yaşamaya alışmış, dingin bir dönem geçirmesi gereken bir kişi dört duvar arasına konuluyor. Bu stres ve yaşam biçimindeki ani değişiklik insan sağlığını olağan üstü bir biçimde etkileyebilir. Bu konudada hem sağlık kuruluşlarının görevlerini yapmasını talep edeceğiz. Hem de tahliyesi cihetine gidilmesi için yeni bir başvuruyu hazırlamak üzereyiz. Onuda yarın sabah mutlaka vereceğiz" diye konuştu.
"Bugün gazetelerde Turan Çolakkadı ve tutuklamaları gerçekleştiren yargıçla ilgili bir otel odasında adliyenin karşısında buluştukları yolundaki bir haber vardı. Bu haber içinde bulunduğumuz, süreç içinde oldukça önem arzeden bir haber. Eğer bu haber doğru ise o taktirde HSYK’nın öncelikle bu konuda bir araştırma yapması ve müfettiş görevlendirmesi gerekecek. Bunu talep edeceğiz ve özellikle öncelikle de o otelin güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesini ve irdelenmesini istiyoruz. Umarım o toplantının içerisinde yargıç olmayacaktır. Yargıç bulunması halinde o taktirde artık hukuk cinayetinden söz edebileceğiz. Umarım böyle bir sonuçla karşılaşamayız."
TOPLANTIDA SİLİVRİ CEZAEVİNE YAPILACAK DURUŞMA SALONU KONUŞULDU
Basın mensuplarının "Adliye binasının inşasına ilişkin görüşmeler yapıldığı söylendi. Bunu nasıl değerlendriyorsunuz?" sorusunu ise Celal Ülgen, "Adliye binası inşaası değil. Bunu kesin olarak biliyoruz. Anladığım kadarı ile Beşiktaş’taki bu olağanüstü yargılamlar Kafes Planı ile ilgili, sözde Balyoz Planı ile ilgili yargılamalar ve buna benzer yargılamalar hatta Hrant Dink davası da olabilir. Bu davaların tümünün Silivri Cezaevi Kampusü içerisinde inşaa edilecek duruşma salonunda yapılması öngürülüyor. Görüşmenin o merkezde olduğunu düşünüyorum. Burada dikkat çekilmesi gereken bir konu, bir yandan siyasi iktidarın, ’sivilleşiyoruz, askerin etkisini azaltıyoruz’ derken diğer yargılama gibi bir etkinliği hem cezaevi hem askeri alanlar içerisine çekmesi, çekmeye çalışması çabası büyük bir çelişki oluşturuyor. Kamuoyu bunu da mutlaka yargılayacaktır" diye yanıtladı.
TOPLANTIDA YARGIC VARSA BU BİR HUKUK CİNAYETİDİR
"Oradaki görüşme tesadüf müdür?" sorusu üzerine ise Celal Ülgen, "Başlangıçta da söylediğim gibi Cumhuriyet savcılarının özellikle 250’inci madde ile görevlendirilmiş özel yetkili savcıların Adalet Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı ile görüşmesini artık kanıksar olduk. Ama eğer bunun içerisinde bir yargıç varsa bu ülkemiz için son derece önemlidir. Vahimdir. Bir hukuk cinayetidir. Umarım böyle bir sonuçla kaşılaşamayacağız çünkü aksi taktirde hem hukukumuza yazık etmiş olacaklar hem de mahkemelerin güvenilirliğini zedelemiş olacaklar. Tutuklmalar öncesi yapılmış bir görüşme olması işi katmerlendirmiş olacak. Bildiğiniz gibi daha öncede polislere savcıların ve hakimlerin bir yemek macerası vardı. Bu konudada insan hakları mahkemesine gitmiştik ama bu işleri biz Türkiye’de çözmeyi demokratik anlamda çözmeyi tercih ediyoruz. Umarım burada çözeceğiz ve normalleşeceğiz" dedi.
TAM TEŞEKKÜLLÜ HASTANEYE SEVK EDİLMESİNİ İSTİYORUZ
Müvekkili Çetin Doğan’ın sağlık sorunları yaşadığını belirten avukat Celal Ülgen, tansiyonunun 20 ve üzerinde olduğunu söyledi. Çetin Doğan’ın tam teşeküllü bir hastanede kontrol altına alınamsını talep ettiklerini sözlerine ekleyen Celal Ülgen, "Çünkü cezaevi koşullarında tansiyonunu düşürme olanağı bulunmamaktadır. Bir yaşamsal tehlike olabilir. Düşünün 70 yaşında olağan yaşamaya alışmış, dingin bir dönem geçirmesi gereken bir kişi dört duvar arasına konuluyor. Bu stres ve yaşam biçimindeki ani değişiklik insan sağlığını olağan üstü bir biçimde etkileyebilir. Bu konudada hem sağlık kuruluşlarının görevlerini yapmasını talep edeceğiz. Hem de tahliyesi cihetine gidilmesi için yeni bir başvuruyu hazırlamak üzereyiz. Onuda yarın sabah mutlaka vereceğiz" diye konuştu.