Güncelleme Tarihi:
Büşra Pekin ve Ersin Korkut'un da rol aldığı film, çaresizlikten promosyon malzemesi olan Rıza'nın trajikomik hikayesini anlatıyor.
Yılmaz Erdoğan'ın 4 yıl aradan sonra yazdığı, yönettiği ve başrolünü üstlendiği "Neşeli Hayat" filmi, seyirciyle buluşmak için gün sayıyor. Erdoğan, kış aylarında İstinye Park ve Reşitpaşa mahallesi ile İstanbul'un çeşitli mekanlarında çekilen filmi için "küçük adamın büyük hikayesi" diyor: "Üç yıl önce bir alışveriş merkezinde, iki metre boyunda bir vitamin gördüm. Bir promosyon malzemesiydi ve içinde de insan vardı. Kendi kendime 'Bunun
içinde kim var acaba' diye sordum. Sadece üzeri yazılı bir tişörtle promosyon yapılsaydı, ne ben ne de başkaları içindekini merak ederdi.
Dolayısıyla bu tanıtım şekli insanı 'hiçleştiren' bir yanı olduğu için çok dikkatimi çekti. Bana değişik bir bakış açısı verdi. Ve 'Bunun içinde kim
var' sorusu, 'Neşeli Hayat' meselesini ortaya çıkardı. Çekimler sırasında Ömer Hayyam'ın bir dörtlüğüne rastladım. Şöyle diyordu: 'Yarım somunun var
mı, bir de küçücük evin, kimsenin kulu kölesi değil misin, en neşeli hayat senin...' Filmin özeti işte bu."
Afiş seçiliyor
"Neşeli Hayat"ın hangi afiş ile vizyona gireceği henüz belli değil. Yılmaz Erdoğan ve BKM ekibi, Emre Erdem ile Mehmet Turgut'un hazırladığı afişlerden hangisini seçeceğine önümüzdeki günlerde karar verecek.
Parayla saadet olmaz
Filmin "Neşe nedir?" sorusuna yanıt aradığını söyleyen Yılmaz Erdoğan, mutluluğu paraya endekslemenin de yanlış olduğunu belirtti: "Neşe direkt
parayla ilişkili bir şey midir yoksa paranın ötesinde bir şeyden mi söz ediyoruz? Biz işte bu filmde neşeli hayatın başka bir şey olduğunu
anlatıyoruz. Pek çok zengin insanın aslında çok neşeli hayatı yok. Onlar kadar imkanı olmayan ama daha neşeli birçok insan var. Bu ters orantıyı
kendi hayatımızda da görebiliriz."