Güncelleme Tarihi:
EKİM ayı sonunda Erdek Körfezi’nde başlayan müsilaj, yaklaşık 45 günde İzmit Körfezi’ne ulaşarak güneyden kuzeye Marmara Denizi’ni örümcek ağı gibi sardı. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, ‘denizin akciğerleri’ olarak bilinen denizçayırları ve pinaların tehdit altında olduğu uyarısında bulundu. Prof. Dr. Sarı, “Üzerleri müsilajla battaniye gibi örtülmeye başlanan canlılar nefes almakta ve beslenmekte zorluk yaşıyor. Müsilajla kaplanan denizçayırları fotosentez yapamadıkları için tehlike altında. Acilen tedbir alınmazsa 1 saatte 6 litre deniz suyunu filtre eden pinalar, 1 metrekaresi günlük 10 litreden fazla oksijen üreten denizçayırları, mercanlar ve daha sayamadığımız yüzlerce canlı tehdit altında” ifadelerini kullandı.
‘KİRLİLİK YÜKÜ AZALTILAMADI’
Prof. Dr. Sarı, müsilaj oluşumunu önlemeye ilişkin şu uyarılarda bulundu: “2021’de 22 eylemden oluşan Marmara Denizi Eylem Planı (MDEP) oluşturulmuş, müsilajsız Marmara’ya ulaşmak için stratejik plan hazırlanmış olsa da Marmara’nın kirlilik yükü azaltılamadı. 2021’de yüzde 51 oranında ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulan evsel atıklar, 2024’te ancak yüzde 0.7 ilerleme ile yüzde 51.7 oranında arıtılabilmektedir. Uygulamada başarılı olmadığımız, müsilajın yeniden ortaya çıkması ile anlaşıldı. Bilim, rehberliğini yapmış ve artık iş, uygulayıcılardadır. Birbirimize suç atmak yerine MDEP altında imzası olan tüm kurumlar işbirliği yapmalı, suların ısınmasıyla birlikte müsilajın artacak olan ekolojik ve ekonomik etkileri acilen azaltılmalı.
‘DERİN DEŞARJ DURDURULMALI’
Müsilajın şimdiden yüzeye çıkmaya başlaması, suların ısınmasına paralel olarak yüzeye çıkma olasılığının arttığını, önlem alınmadığı takdirde bizi zor bir ilkbahar ve yazın beklediğini gösteriyor. Belediyeler, ön arıtmadan sonra atıkları derin deşarjla denize boca etmeyi acilen durdurmalıdır. Denizin kirlilik yükünü azaltmak için akarsuların zehir kanalına dönüşmesine neden olan sanayi atıkları denetimle engellenmeli.”