Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2003 00:00
İstanbul'da 2 sinagoga yönelik bombalı saldırılar sonucu ölen 1'i Rumen, 5'i Türk vatandaşı 6 Musevi için Ulus Aşkenaz Musevi Mezarlığı'nda yapılan cenaze törenine, İsrail Parlamentosu Başkanı Reouven Rivlin ve Devlet Bakanı Güldal Akşit'in yanı sıra saldırılarda yaralananların da aralarında bulunduğu 3 bine yakın kişi katıldı.Geçtiğimiz Cumartesi sabahı gerçekleşen blı saldırılarda hayatını kaybeden 6 kişinin naaşı, 1986 yılında Neve Şalom Sinagogu'ndaki saldırıda ölen 20 Musevi için yaptırılan Aşkenaz Anıtı önünde katafalka konuldu. Sağanak yağış nedeniyle mezarlığın bahçesinde bulunan küçük sinagogun önü tenteyle kapatılarak, olaylarda yaşamını yitiren 6 kişinin yakınları için oturma yeri haline getirildi. Protokol mensupları da buraya alındı. Valilik'ten alınan özel izinle Romanya vatandaşı Anna Rubinstein'in de aralarında bulunduğu cenazeler Türk bayrağına sarılırken, naaşlarının üzerine de ''acının sembolü'' olduğu belirtilen birer mum dikildi. Musevi vatandaşlar ve İsrail'den gelen ZAKA üyeleri, cenazelerin başında nöbet tutup, Tevrat'tan dualar okudular. Saldırıda hayatını kaybeden 8 yaşındaki Anet Rubinstein'ın naaşı başında, öğrenim gördüğü Özel Bilgi Koleji'nden arkadaşları nöbet tuttu. Ölenlerin yakınları, bu sırada taziyeleri kabul etti. Hahambaşı İshak Haleva ve Türkiye Hahambaşılığı Fahri Müşaviri İshak İbrahimzade'nin konuşmalarından sonra, Tevrat'tan dualar okundu. Ardından katafalkta bulunan naaşlar, omuzlara alınarak götürüldükleri mezarlıkta toprağa verildi. Cenazelerin defnedilmesinden sonra ise Musevi inanışına göre ''hercanlı ölümü tadacak'' gerçeğini simgeleyen ''tören sofrası'' merasimi yapıldı. Bu sırada törene katılanlara yumurta ve peynir dağıtıldı.    Türkiye Hahambaşılığı Basın Sözcüsü Silvio Ovadio, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, İstanbul'daki bombalı saldırılarda ölen Museviler için biri sinagogta, diğeri de mezarlıkta olmak üzere iki ayrı tören yapıldığını söyledi.  Ovadio, Cumartesi günkü saldırılarda iki sinagogun da hasar görmesi nedeniyle cenaze töreninin mezarlığa alındığını anlatarak, geleneklerine göre cenazelerin bayrağa sarılmadığını, ancak bu törendeİstanbul Valiliği'nden alınan özel izinle böyle bir uygulama gerçekleştirildiğini bildirdi. YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİCenaze töreninden dolayı Ulus ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Çok sayıda polis mezarlık içi ve çevresinde görev yaparken, panzerve ambulanslar hazır bekletildi, bir polis helikopteri de bölgede sürekli uçuş yaptı. Törene katılanlar, mezarlığa girişte üst aramasından geçirildiler. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Foto
Film Şube Müdürlüğü'nden bir görevli, katılımcıları kamerayla görüntüye aldı. Aralarında İsrail'in de bulunduğu çeşitli ülkelerden gelen çok sayıda yabancı basın mensubunun da yer aldığı gazeteciler için, mezarlık girişinde platform oluşturuldu. Ancak yağmura karşı açılan şemsiyeler, basın mensuplarının görüntü almasını güçleştirdi. YARALILAR DA KATILDIYoğun yağmur altında gerçekleşen törene, İsrail Parlamentosu Başkanı Rivlin, Devlet Bakanı Akşit, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, İstanbul Emniyet MüdürüCelalettin Cerrah, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, Süryani Kadim Cemaati Metropoliti Yusuf Çetin, İsrail'in Ankara Büyükelçisi Pinhas Avivi, Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül,
Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği MüsteşarıRobert Deutsch, işadamı İshak Alaton'un da aralarında olduğu çok sayıda işadamı, Vicdan Çağrısı Vakfı Başkanı Schneter Arthur, yabancı misyon şefleri, dini cemaatlerin temsilcileri ve bombalı saldırılarda yaralananların da yer aldığı 3 bine yakın kişi katıldı. Törende, Avrupa'daki 15'e yakın sinagogdan temsilci de hazır bulundu. Bu arada AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bazı bakanların, törene çelenk gönderdiği görüldü. HAHAMBAŞI HALEVA: ARTIK MASUM CANLAR KATLEDİLMESİNTörende konuşan Hahambaşı Haleva, ''dinlerinin temel öğretisinin 'benzerimizi kendimiz gibi sevmekte' vücut bulduğunu'' ifade ederek, ''tüm dinlerin öğretilerini insan sevgisi ve yaşamın kutsallığı üzerine inşa ettiğini'' bildirdi. Konuşmasında sık sık Tevrat'tan alıntılar yapan Haleva, ''dünyanın küçüldüğü, sınırların kalktığı yeni düzende hiçbir inancın terörü desteklemesi veya öğretmesinin düşünülemeyeceğini'' kaydetti. Haleva, Yahudiler'in tarih boyunca salt dinlerinden ötürü birçok kıyıma ve katliama maruz kaldığını anlatarak, ''Günümüzde saldırılar artık sadece Yahudileri hedef almıyor. Tüm inançlardan insanlar da bu anlamsız ve insanlık dışı saldırılarda yaşamlarını kaybetmekte ve zarara uğramaktadırlar'' diye konuştu. ''Tanrı sevgisine giden yoldaki ilk aşamanın, rengi, dini, milleti, kökeni ne olursa olsun insanı sevmekten geçtiğine'' işaret eden İsak Haleva, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İnsanı sevmek, dünya yüzeyine dalga dalga yayıldıkça insanlar arasında sevgi daha çok işbirliğine, daha ileri bir kalkınmaya yol açacak ve terörün köküuruyacaktır. Çağrım dünya ve tüm insanlığa; gelin artık el ele verelim, birbirimizi ve her birimizi sevmeyi, insanyaşamını kutsal bilmeyi artık başaralım. Dualarımız göklere, insanlar arasındaki kardeşliğin gelişmesi, terörün yerini barışın, sevginin, ahengin ve mutluluğun alması için yükselsin. Büyük Önder
Atatürk'ün de tüm dünyaya verdiÄŸi ölümsüz mesajı, 'yurtta sulh, cihanda sulh' her yana yayılsın. Artık masum canlar katledilmesin. Müslüman kardeÅŸlerimizin mübarek ramazan ayında,Yahudi aleminin kutsal Cumartesi gününde bundan sonra hiçbir zaman artık çocuklar, kadınlar ölmesin.'' ''SÄ°ZLERE GÃœVENÄ°YORUZ, DAÄ°MA GÃœVENECEĞİZ''Türkiye Hahambaşı Haleva, ''tüm dünyanın tek vücut bu ilkeye katıldığında terörün beslenecek alan bulamayacağını'' belirterek, insanlık dışı saldırıda yaÅŸamlarını yitirenlere ''rahmet'', yaralılarada ''acil ÅŸifalar'' diledi. Müessif olay öncesi ve sonrası kendilerini koruyan devlete ve emniyet güçlerine teÅŸekkür eden Haleva, ''Her an yanımızda olan ve görevini canı pahasına ifa eden Türk polisine minnettarız. Sizlere güveniyoruz, daima güveneceÄŸiz'' dedi. ''Törenin bir sinagogda yapılması gerektiÄŸini, ancak törene katılan halkı barındırabilecek 2 sinagoglarının da patlamalarda tahrip olduÄŸunu'' vurgulayan Haleva, acılarını paylaÅŸan baÅŸta CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer, BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, bakanlar, siyasi parti liderleri, yabancı ülkelerin devlet baÅŸkanları ile törenin mezarlıkta yapılmasına katkı saÄŸlayan BeÅŸiktaÅŸ Belediye BaÅŸkanı Yusuf NamoÄŸlu'na teÅŸekkür etti. ENGÄ°N ÖZTÃœRK BEYKOZ'DA TOPRAÄžA VERÄ°LDÄ°Kuledibi'nde Neve Åžalom Sinagogu'na yönelik bombalı saldırıda ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede ölen Engin Öztürk'ün cenazesi Beykoz'da topraÄŸa verildi. Tedavi gördüğü Taksim Ä°lkyardım Hastanesi'nde hayatını kaybeden 36yaşındaki, 2 çocuk babası Engin Öztürk'ün cenaze namazı Beykoz KavacıkYıldırım Beyazıt Camii'nde öğleyin kılındı. Cenaze daha sonra Beykoz Åžahinkaya Mezarlığı'nda defnedildi. Kuledibi'nde ''Meganur Elektrik'' adlı dükkanı iÅŸleten Engin Öztürk'ün eÅŸi Nesrin Öztürk, 12 yaşındaki kızı Özge ile katıldığı cenazede saldırıyı kınayarak, ''Müslümanlıkta can almak var mı? Allah'ından bulsunlar. Bizi yetim bıraktılar. Nefessiz kaldım. Åžimdi biz ne yapacağız?'' diye tepki gösterdi. Engin Öztürk'ün amcası Fuat Öztürk ise yeÄŸeninin olay günü iÅŸe erken gittiÄŸini anlatarak, ''KomÅŸu esnafa giderek bir süre sohbet etmiÅŸ. Dükkanına gitmek için ayrılırken patlama olmuÅŸ. Dükkan sinagogun karşısındaydı. Patlamada boynundan ağır yara almıştı'' dedi. Â
button