Güncelleme Tarihi:
Kadıköy Bağdat Caddesi’nde 11 Temmuz 2015 tarihinde, kullandığı lüks otomobil ile yol kenarındaki çiçekçi Mehmet Emin Kaya’ya (34) çarparak ölümüne neden olduğu iddiasıyla aranan ve 87 gün sonra teslim olan hukuk fakültesi öğrencisi Murathan Öztürk (19), “Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak” suçundan 4.5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, ehliyetine de 2 yıl 6 el konulan Öztürk için hiçbir indirim maddesi uygulamadı.
Davanın ikinci celsesi, yoğun güvenlik önlemi altında Anadolu 77. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Murathan Öztürk ile çiçekçi Mehmet’in kardeşi müşteki Cengiz Kaya ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme Hakimi Çağan Hanımeli, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nden gelen raporda, sürücü Murathan Öztürk'ün kavşağa yaklaşmadan evvel süratini azaltmadığı, kontrolsüz şekilde şerit değiştirmek isterken sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırıma çıkıp maktulün ölümüne neden olduğunun belirtildiğini açıkladı.
Hakim, özel hastaneden alınan alkolsüzlük raporuna da yer verilen raporda, sanık sürücü Murathan Öztürk'ün dikkatsiz ve özensiz davrandığından asli kusurlu, ölen Mehmet Emin Kaya'nın ise kaldırım üzerinde bulunduğu için kusursuz olduğunun açıklandığını söylerken, taraflar bu rapora itiraz etmedi.
YÜZDE 91 CEZAYI YETERSİZ BULDU
Hürriyet.com.tr bu konuyla ilgili bir anket yaptı ve okuyucularına "7 yıl hapis cezasını yeterli buluyor musunuz?" sorusunu yöneltti. Ankete saat 00.00 itibariyle 37 bin kişi katıldı ve 'Yeterli bulmuyorum' yanıtını verenlerin oranı yüzde 91'i buldu.
Hakimin bilirkişi raporunu açıklamasının ardından, Çiçekçi Mehmet Emin Kaya’nın ailesinin avukatı İlknur Tunç, özel hastaneden alınan alkol raporunun sahte olduğunu belirterek, savcılığın bu konuda soruşturma başlattığını belirtti. Sanığı alkolsüz olarak gösteren raporun altında imzası bulunan biyokimya uzmanı O.G.’nin, raporun verildiği gün hastanede olmadığını ve raporda kendisine ait gibi görünen imzanın sahte olduğunu söylemesiyle başlatılan soruşturmada ayrıca bu tetkiklerin bu hastanede yapılmadığı bilgilerinin olduğuna da dikkat çekildi.
SANIKTAN SAHTE RAPOR AÇIKLAMASI
Avukatlarının, “Raporun sahteliği hastaneyi bağlar” açıklamasının ardından söz verilen sanık Murathan Öztürk, “Ben hastaneye başvurdum. İdrarımı aldılar. İdrarı kurye ile tetkiklerin yapılacağı başka bir yere gönderdiler” dedi. Sanık Murathan Öztürk yaptığı son savunmasında şunları söyledi:
“Ben, basının yargı üzerindeki etkisini bilmeme rağmen ve tutuklanacağımı bilerek kendim gelip teslim oldum. Bu olay herkesin başına gelebilir. Trafik kazasıdır. Benim AK Parti Gençlik Kolları başkanlığı yapmış olmam, basının bu kadar çok üzerime gelmesinin nedenidir. Aracımın bagajındaki AK Parti resimleri ve Cumhurbaşkanına ait fotoğraflar, linç kampanyasında etkili olmuştur. Özellikle AK Parti karşıtı olan medya olayı büyütmüştür. Normal günde alkol kullanan insan değilim. Kaldı ki Ramazan ayında, oruç tutulan günde alkol kullanmam düşünülemez. Kaza benim dikkatsizliğimden oldu. Mahkemenin, basının hazırlamış olduğu iddianameyi dikkate almadan karar vereceğini düşünüyorum. Basında hüküm verilmiş olup, bir an önce cezamı almak isterim. Ben ölen kişinin ailesinden yine özür diliyorum. Ömrümün sonuna kadar maddi manevi onların yanında olacağım. Başarılı bir hukuk öğrencisiyim. Tek isteğim bir an önce tahliye olup okuluma devam etmek.”
TAHLİYE YOK, 7 YIL HAPİS
Son sözünü sorduğu sanığın, “İstemeyerek sebep olduğum olaydan üzüntü duyuyorum” demesi ardından mahkeme, karar için ara verdi. Ara sonrası kararını açıklayan hakim, taksirle bir kişinin ölümüne neden olan Murathan Öztürk’ü, suçun işleniş biçimi, işlendiği yer, asli ve tam kusurlu olması nedeniyle 5 yıl hapse mahkum etti. Hakim, sanığın bilinçli taksirle hareket ettiğini kabul ettiğini de belirterek, cezasını beşte iki oranında artırarak 7 yıla çıkardı. Sanığın olaydan sonraki davranışlarının bir bütün olarak değerlendirildiğinde, iyi hal indirimi uygulanamayacağını da belirten hakim, suçtaki kusurun ağırlığı nedeniyle cezanın başka yaptırımlara çevrilmemesine de karar verdi. Mahkeme hakimi, sanığın ehliyetinin 2 yıl 6 ay süreyle geri alınmasını da hüküm altına alarak tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Duruşma çıkışı açıklama yapan Mehmet Emin Kaya’nın kardeşi Cengiz Kaya, “Güçlünün adaleti değil, adaletin gücü gerçekleştiği için mutluyuz. Bugüne kadar bizim bu adalet mücadelemizde başta basın mensupları olmak üzere yanımızda olan herkese çok teşekkür ediyoruz. Biz en başından beri şunu söylemiştik, bizim o çocuğa karşı bir kinimiz, öfkemiz, nefretimiz yok. Ona hakkımızı da helal ettiğimizi söylüyoruz. Bizim, kızgınlığımız ve öfkemiz onu yanlış yönlendirenlereydi. Onu yanlış yönlendiren üst aklaydı. İnşallah Türkiye’ye bir ders olur. Ailesi de, avukatları da oturup düşünürler ‘acaba biz nasıl yanlışlar yaptık, nerede yanlış yaptık diye.’ Türkiye’ye emsal bir karar çıktığı için de mutluyuz. Bundan sonra da trafik kazalarının daha az gerçekleşmesi için bir örnek olur, sürücüler için bir örnek olur bu ceza. Bununla ilgili de inşallah yasal bir düzenleme de çıkartılır başka insanların canı yanmasın” dedi.
Baba Mehmet Selim Kaya ise, “adaletin tecelli ettiğine inanıyorum. İnşallah tarihe, millete örnek olsun bu dava. Yalan ve iftirayla mahkemeye çalıştılar. Ama Allah’ın adaletini yanıltmaya kimsenin kuvveti yoktur” diye konuştu.
AV. SARICA: 3 YIL 8 AY YATAR
Av. Alper Sarıca, Murathan Öztürk’ün ceza evinde kalacağı sürenin 3 yıl 8 ay olduğuna işaret etti. Av. Saracı, Öztürk’ün, resmi evrakta sahtecilik suçundan da suçlu bulunması halinde ayrıca ceza alacağını kaydetti. Av. Sarıca, “Ayrıca kişinin kazadan sonra ne olursa olsun yaralının tedavisi için çaba göstermesi, ambulans çağırması gerekirken olay yerinden kaçması da hüküm verilirken sanığın aleyhine dikkate alınacak bir husustur. Eğer mahkemeye sahte bir alkol raporu sunuldu ise uygulamada mahkeme tarafından sanık hakkında ayrıca resmi evrakta sahtekarlıktan da işlem yapılması için savcılığa ihbarda bulunulmasına karar verilir. Bu durumda sanığın ayrıca resmi evrakta sahtekarlıktan da 2 ila 5 yıl arasında bir hapis cezası alması söz konusu olacaktır” dedi.