Münih'ten sonra

Güncelleme Tarihi:

Münihten sonra
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2006 14:28

Usta yönetmen Steven Spielberg yine tarihin tozlu bir sayfasını açıyor. 1972 Münih Olimpiyatları'nda yaşanan ve 11 İsrailli sporcu ile teknik adamın ölümüyle sonuçlanan kanlı baskının sonrasını Münih adlı filmde beyazperdeye taşıyor.

Haberin Devamı

"Hepsi öldüler..." 1972 Münih Olimpiyatları sırasında yaşanan trajik olayı anlatan TV sunucusu tam 21 saat süren dehşetin nasıl sona erdiğini işte bu kelimelerle dile getiriyordu.

Münihten sonra

Film için karanlık ve kaotik bir atmosfer yaratılmış.



Oysa herşey ne kadar da keyifli başlamıştı. Barışçı bir mücadelenin hüküm sürdüğü 1972 Münih olimpiyatları ikinci haftasına girmişti. Yüzücü Mark Spitz ve jimnastikçi Olga Korbut arka arkaya kazandıkları madalyalarla olimpiyat tarihine girmeye hazırlanıyorlardı.

İşte tam bu sırada hiç beklenmeyen (belki de içten içe bilinen ama gerçekleşmesi hiç istenmeyen) bir olay meydana geldi. 

Haberin Devamı

Kendilerine Kara Eylül adını veren Filistinli bir grup Olimpiyat Köyü'nü ele geçirdi. Filistinli grup tarafından rehin alınan İsrailli 11 sporcu ve teknik heyetin tamamı Münih varoşlarındaki Furstenfeldbruck Havaalanı'nda Alman kurtarma ekiplerinin düzenlediği operasyonda çıkan çatışma sonucu öldü.

İşte aradan 21 saat geçtikten sonra Jim McKay adlı televizyon sunucusu orada yaşanan trajik katliamı tüm dünyaya şu sözlerle özetledi: “Hepsi öldüler.”

"TANRI'NIN GAZABI"

Bu görkemli spor olayı sırasında yaşanan kanlı eyleminin sonrasında gelişen gizli intikam operasyonu koyu bir esrar perdesi arkasında kaldı. İsrail gizli servisi Mossad tarafından başlatılan “Tanrının Gazabı” intikam operasyonu, modern zamanların en şiddetli ve en agresif suikast senaryolarından birisi olarak tarihe geçti.

Usta sinemacı Steven Spielberg, 1972 Münih Olimpiyatları sırasında yaşanan bu korkunç olayın sonrasında gelişenleri Münih adlı filminde beyazperdeye taşıyor.

Spielberg'in filminde insani detaylar önplana çıkıyor. YÖnetmen kendi deyimiyle tarafsız bir şekilde olup bitenlerin perde arkasını yansıtmaya çalışıyor.

SENARYONUN TEMELİNDE KANADALI GAZETECİNİN KİTABI VAR

Film Kanadalı gazeteci George Jonas’ın “Vengeance” adlı kitabını temel alıyor. Senaryoyu “Angels in America”daki çalışmasıyla Pulitzer ve Tony ödüllerini kazanan Tony Kushner kaleme aldı.

Haberin Devamı

Filmin oyuncu kadrosunda ise Eric Bana, Daniel Craig, Geoffrey Rush, Mathieu Kassovitz, Hanns Zischler gibi oyuncular yer alıyor.

FİLMİN KONUSU

Spielberg’in “Munich”inde anlatılan öykünün odak noktasında vatansever İsrailli istihbarat subayı Avner (Eric Bana) vardır. Münih katliamının acısını yüreğinde hisseden

Münihten sonra

Spielberg ve film ekibi çekimler sırasında.

Avner, orada yaşanan vahşete büyük öfke duymaktadır. Ephraim adlı bir Mossad ajanı (Geoffrey Rush) onunla temas kurarak İsrail tarihinin en tehlikeli görevini teklif eder. Hamile karısını geride bırakması, kimlik belgesinden vazgeçmesi ve İsrail istihbaratı tarafından Münih katliamının ardındaki beyinler olarak belirlenen 11 Filistinlinin izini sürüp öldüreceği çok gizli bir göreve çıkması istenmektedir.

Haberin Devamı

Avner henüz çok genç ve deneyimsiz olduğu halde bu görevi kabul eder. Liderliğini yapacağı intikam timinde dört kişi daha vardır: Son derece sert ve acımasız mizaca sahip Güney Afrika doğumlu sürücü Steve (Daniel Craig); Sahte doküman düzenlemekte uzmanlaşmış Alman Yahudisi Hans (Hanns Zischler); Belçika’da oyuncak üreticiliği yaparken sonradan patlayıcı madde uzmanlığı eğitimi alan Robert (Mathieu Kassovitz) ve diğerlerinin yaptığı işi sonradan “temizlemekle” görevli olan sessiz, sakin ve metodik kişilikli Carl (Ciaran Hinds)...

Avner ve ekibinin tam bir gizlilik içinde başladığı görev, Geneva’dan Frankfurt’a, Roma’ya, Paris’e, Kıbrıs’a, Londra’ya ve Beyrut’a uzanan çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Ellerindeki hedef listesinde çok sıkı korunan isimler vardır. Görevleri ise bu kişilerin izini sürerek teker teker avlamaktır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!