Mumcu'dan liderlere: El ele tutuşun, öpeyim

Mumcu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, çiftçilerin sorunlarını gündeme getirdi. Antalya'daki çiftçilerle görüştüğünü anlatan Mumcu, “çiftçilerin, ümitsizlik, karamsarlık içinde olduğunu, ne olacağız endişesi taşıdıklarını” ifade etti. Turizm sezonunda işe başlaması gereken 70 bin kişinin işe alınmadığını, çiftçilerin yaşadığı sorunların, Türkiye'nin sosyal problemi olma adayı olduğunu kaydeden Mumcu, “Hükümet 'Enflasyonu düşürdük' diye övünürken, çiftçi çoluğunu çocuğunu doyuramaz hale gelmiştir. Mazota yapılan zamla, çiftçinin lokması kursağından alınıyor” diye konuştu.

Son 3 yılda mazota yüzde 130, gübreye yüzde 300'ün üzerinde zam gelmesine rağmen tarım ürünlerinin fiyatının 3 yılın gerisine gittiğini kaydeden Mumcu, “Başbakan'ın çay-simit hesabı tutmuyor ama makarna üzerinden yaptığı hesaplarda çiftçinin mağduriyeti var” dedi.

“O ELLERİNİZİ ÖPECEĞİM”

Erkan Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın TOBB'un Genel Kurulu'nda el ele tutuşarak çektirdikleri fotoğrafa değindi.

“Sonradan görmelerin, şöhret yakalamak adına bir dost bularak el ele tutuşup fotoğraf çektirdiğini” öne süren Mumcu, “Türk siyaseti, milletin televole merakını keşfetti. Habire televole fotoğrafı çektiriyor” diye konuştu.
“Allah'a şükür Mumcu o fotoğrafta yok” diyen Erkan Mumcu, “Öyle bir sır karesinden azade ettikleri” gerekçesiyle Başbakan Erdoğan'a teşekkür etti. Çektirilen fotoğrafın, samimi ve hakiki olması gerektiğini vurgulayan Mumcu, şöyle devam etti:

“Kabul ettik, ne güzel fırsat. İktidar ve ana muhalefet partisinin oyları bir araya geldiğinde her şeyi yapmaya kadir. Meclis'i 20 gün uzatıp, halkın isteklerinden 3'ünü gerçekleştirelim. Siyasi Partiler Kanunu'nda düzenleme yapıp, memleketi lider sultasından kurtaralım. Siyasete güvensizliği ortadan kaldırmak için dokunulmazlığı sınırlandıralım. Cumhurbaşkanını, iki turlu seçimle halkın seçmesini sağlayalım. Gelin bunları yapın, millet o birbirinizin elinden tuttuğunuz ellerinizi öpsün. Ben de öpeceğim. Milletin namına, bir milletvekili olarak, milletin hayrına yapacağınız bu işlerden dolayı birbirinizin el ele tuttuğunuz o ellerinizi öpeceğim; söz, şeref sözü. Ama samimiyet yok. Hakikaten el ele verip, kardeşçe milletin önünü açacak iş yapmanın zerresi yok. Samimiyetsizliğin daniskası.”

TOBB'UN 2002'DEKİ GENEL KURULU

Mumcu, TOBB Başkanı'nın Başbakan Erdoğan'a fotoğraf çektirme teklifinde bulunduğunu, Erdoğan'ın ise “Erkan Mumcu o fotoğrafta varsa ben olmam” dediğini ileri sürdü.

“Bunların demokrasi anlayışı ne kadardır? Onlar demokrasiden ne anlıyor, bizim demokrasi anlayışımızı görmek için net bir fotoğraf” diyen Mumcu, 2002 yılında düzenlenen TOBB Genel Kurulu'na kendisinin Anavatan Genel Başkan Vekili; Recep Tayyip Erdoğan'ın ise AK Parti Genel Başkanı olarak katıldığını söyledi.

O yıl yapılan TOBB Genel Kurulu'nda herkese söz verilmesine rağmen Recep Tayyip Erdoğan'a verilmediğini belirten Mumcu, konuşmasında Erdoğan'a söz verilmemesini, 'Demokrasi buna izin vermez' diyerek kınadığını, diğer partililere söz verilip, bir parti genel başkanına söz verilmemesinin ayıp olduğunu söylediğini anlattı.  Mumcu, “Onların demokrasi anlayışı bu. (Erkan Mumcu gelmesin, konuşmasın. Niye çünkü Erkan Mumcu'nun söyleyeceği sözlere, soracağı sorulara verecekleri cevapları, gözünün içine bakacağınız gözünüz yok” diye konuştu.

“SÜRECİN PAYANDASI OLUYORLAR”

Ticaret ve sanayi odaları camiası ile TOBB yönetimini temsil eden 3-5 kişiyi ayırt ettiğini belirten Mumcu, şöyle devam etti:

“Onlar (TOBB yöneticileri), her iktidara olduğu gibi, bu iktidara da yaranmaya çalışıyor. Niye, temsil ettiği insanların çıkarı için mi? Hayır, kendi çıkarları için. Hesap vermekten korktukları işleri için. Milyonlarca TOBB üyesinin hakkı olan paraları, başkalarına helikopter, işe yaramayan devlet binalarına milyonlarca para veriyor, geçinip gidiyorlar; yani TOBB'un üyelerinin aleyhine gelişen bir sürecin payandası oluyorlar. Kimin paydası; Türkiye'de işsizlikten yakınan, reel sektörün istihdam yaratma gücünü engelleyen yasalardan yakınan TOBB temsilcilerine, 'Her TOBB üyesi bir kişiyi işe alırsa işsizlik çözülür' diyen bir başbakana yapıyorlar. Korkudan yapıyorlar.”

“BUNLARIN DEMOKRASİ ANLAYIŞI BU”

“Bizim söz haklarımızı kısıtlamak için Başbakan'ın onlarla işbirliği yapmasına alışığız” diyen Mumcu, Anavatan Partisi kongresine katılacağı gün, partilere hazine yardımını düzenleyen kanunun AK Parti ve CHP'nin işbirliğiyle çıkarılarak, partisinin yardım almasının engellendiğini söyledi.

Anavatan Partisi'nin grup kuracağı günlerde AKP ve CHP'nin Meclisi tatilden çağırarak, RTÜK üyeliklerini aralarında paylaştığını ifade eden Mumcu, “Belediyeler Birliği, Anavatan'ın hayat verdiği bir kurumdur. Çoğunluğumuz olduğu bir dönemde, bütün partili belediyeleri içine aldık. Şimdi eski DEHAP, CHP ve AKP'nin dışında Belediyeler Birliğine yönetici alınmıyor. Bunların demokrasiden anladığı bu. Ben de diyorum ki; bütün kargalar aynı dalda, şimdi millet nereye ateş edeceğini biliyor” diye konuştu.