Güncelleme Tarihi:
Partisinin grup toplantısında konuşan Mumcu, dün İstiklal Marşı'nın kabul edilişinin yıldönümünün kutlandığını hatırlatarak, milletin yazdığı ve milletin destanının anlatıldığı bu marşın, milletin ruhunu açığa çıkardığını söyledi.
Mumcu, milli şair Mehmet Akif Ersoy'un sadece milletin hissiyatını ifade etmediğini, aynı zamanda kafası millet için çalışan bir insan olduğunu anlatarak, Ersoy'un, “Çiğnerim, çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım” sözleriyle, milletin istiklale olduğu kadar adalete olan duyarlılığını da dile getirdiğini kaydetti.
Milli Şair'in ömrünün, o dönemde milletin içine düştüğü düşünce bunalımının, nifak bunalımının aşılması için yepyeni bir akledişe ihtiyaç duyduğunu söyleyerek geçtiğini anlatan Mumcu, şöyle devam etti:
“Başkaları gibi yapmamıştır. Millete şirin görünmeyi seçmemiştir. Milletin basma kalıp önyargılarıyla barışmayı tercih etmemiştir. Tam tersine yanlış düşünceye karşı yanlış akledişe karşı mücadele yürütmüştür. Bunun tersini yapanlar vardır. Damara göre şerbet vermeyi başaranlar vardır. Gerçekle bağdaşmasa da milletle hemfikirmiş gibi gözükmenin olmazsa olmaz şartı, kalp kontağını kesmektir. Milletle kalp kontağını keserseniz, artık dilinizden her şey dökülebilir. Eğer milletinizle kontağınızı kesmemişseniz, dilinizden dökülecek şey sadece isyandır.”
OLAYLARI ANLATIRKEN GÖZLERİ DOLDU
ANAVATAN lideri Mumcu, her hafta ülke gündemini sarsan acılar yaşandığını, her akşam televizyon kanallarında anaların ağladığını söyledi.
İstanbul Sarıyer'de iki kardeşin ölümüyle yaşanan olaya da değinen Mumcu, bir hafta önce kadınlar gününün kutlandığını, ama anaların hala ağlamaya devam ettiğini belirtti.
Adana'da fosseptik çukurunda bir çocuğun daha kaybedildiğini, 30 günlük bebesiyle bir kadının fuhşa zorlandığını, “bebe sütten kesilsin” diye annenin memesine sabun sürüldüğünü anlatan Mumcu'nun duygulandığı görüldü.
Gözleri dolan Mumcu, “Böyle bir durumda kıyamet kopmayacaksa ne zaman kopacak? Böyle bir durumda hepimiz, 'Yeter artık bu insanlık onuruna saldırıdır' deyip ne zaman ayağa kalkacağız? 'Bu bizim insanlığımıza bir tecavüzdür' deyip ayağa kalkmayacaksak, ne zaman kalkacağız?” diye sordu.
Her şeye alıştıkça insanlıktan uzaklaşıldığını kaydeden Mumcu, yüreğinde insanlık onuru taşıyan kişilerin susmaması gerektiğini belirterek, “Alıştığımız, katlandığımız şeylerin bir gün kaybolup gideceğini mi yok olacağını mı zannediyoruz? Evrende hiçbir şey kaybolmuyor, yok olmuyor. Her şey dönüp gelip bizi buluyor. Her gerçek dönüp gelip bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor. İnsan olmanın onuru ile ayağa kalkmak, isyan etmek ve bu suskunluk zincirini koparıp atmak, suskunluk fanusunu parçalayıp kırmak bizim insanlık görevimiz” dedi.
“İSTANBUL SUÇUN BAŞKENTİ”
ANAVATAN Genel Başkanı Mumcu, geçen hafta valiler ve emniyet müdürleri kararnamesi çıktığını, ama İstanbul'da hiçbir şeyin değişmediğini söyledi. ”İstanbul suçun başkenti haline geldi. İnsanların sokağa çıkacak en küçük cesareti kalmamış” diyen Mumcu, anaların yüreklerinin kuş gibi çarptığını söyledi.
İnsanların hayatlarını kaybettiğini ama kimsenin kılının kıpırdamadığını anlatan Erkan Mumcu, “Sanki bütün bunlar kader ve buna katlanmak zorundayız” diye konuştu.
Kürsülerden inanılmaz milliyetçi ve vatanperver nutukların atıldığını ifade eden Mumcu, bir milletin ortak değerlerini kutsamak zorunda olduğunu, ama kimilerinin nutuklarının, batılı anlamda olmadığını savundu.
ANAVATAN lideri Mumcu, “Gerçekte bir asabiye duygusuna, biz ve ötekiler duygusuna dayanmaz, gerçekte bizi biz yapan değerlere duyulan bağlılıktır, aşktır, sevgidir. İnancımıza, dinimize, gelenek göreneklerimize, büyüklere saygıya, yardımlaşmaya, iyilikseverliğe duyulan saygıdır” dedi.
Türkiye'nin milliyetçiliğinin böyle bir şey olduğunu ifade eden Mumcu, tarihte Anadolu, Ortadoğu ve Osmanlı coğrafyasında kurtla kuzunun koyun koyuna yaşadığını söyledi.
“ASKERİ GÜÇLE BAŞARAMADILAR, NİFAKLA YAPMAK İSTİYORLAR”
Erkan Mumcu, bu coğrafyaya nifak sokulduğunu da dile getirerek, şunları söyledi:
“Ne oldu da bu coğrafya parçalandı? Çok açık nedeni var. Bu coğrafyanın sahip olduğu zenginliklere göz koyanlar, bu coğrafya üzerinde bir muktedir irade istemedi. İstemediler saldırdılar, askeri güçle başaramadıklarını nifakla başardılar. Bugün aynı şeyi milletimize, Türkiye'ye tekrar yapmak istiyorlar. Bu millet neyin ne kadar değerli olduğunu gerçekten biliyor. Neyin uğruna ölünecek bir değer olduğunu biliyor. 20 yıldır terör belasıyla bu toplumu düşman etmeye çalışanlar, bir adım yol ilerleyemediler. Bu terör belasını başımıza saranların hedefi Türkler ile Kürtleri düşman etmekti. Onlar hala kız alıp vermeye, bir aile çatısı içerisinde kanlarını, canlarını kaynaştırmaya devam ediyorlar. İşte bizim milletimizin vereceği insanlık dersi budur.”
“1 MİLYARDER, 1 MİLYON YOKSUL...”
ANAVATAN lideri Erkan Mumcu, Hükümetin borçlanmaya ilişkin politikasını da eleştirerek, son 5 yılda kamu borçları için 184 milyar dolar faiz ödendiğini öne sürdü.
Borçlanmanın bedelini en çok yoksulların ödediğini ifade eden Mumcu, şunları kaydetti:
“Bu bedelin bir kısmı komisyon olarak Türkiye'de çok küçük bir mutlu azınlığa servet olarak aktığı için. Bunun için... Bu parti (ANAVATAN) hiçbir zaman servete düşman olmadı. Bugün de servete düşman değiliz. Ama aynı soruyu tekrar soracağım. Her yıl milyarderler listesine yeni milyarderler katılıyor. İki tane liste var önümüzde bir tanesi Forbes'in milyarderler listesi, diğeri ise TÜİK'in yoksul milyonlar listesi. Her sene bu listeye 1 milyarder katılıyorsa, diğer listeye 1 milyon yoksul katılıyor.
Japonya'nın 5 katı kadar milyarderimiz var. Japonya dünyanın ikinci büyük ekonomisi ama milyarder rekortmeni Türkiye...'Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa. Yaşasın kefenimin kefili karaborsa', işte bu düzenin adı bu. Bu düzen bir karaborsa, kıtlık düzeni. Bu düzen, bir sömürü düzeni. Bu düzen, uluslararası sermayeye, Türk insanının emeğini, aklını, ömrünü haraç gibi veren sistem. Hükümet, bu düzenin bekçisi...”