Müjde! Coca-Cola'nın suyu da çıktı!

Belki bazılarınız bakkalda, markette görmüştür. Coca-Cola'nın suyu çıktı. Adı Turkuaz. ÖğrendiÄŸime göre yeni suyu için Coca-Cola büyük bir reklam kampanyasına hazırlanıyor. Tabii ki, eÄŸer Enis Öksüz'ün daha doÄŸrusu MHP'nin aklına, ‘‘Türklerin onurunu koruyup, Türk parasının onurunu iki paralık edecek’’ yeni bir cin fikir gelmezse..Bayram deÄŸil seyran deÄŸil Coca-Cola niye su pazarına giriyor derseniz, aslında dünyanın birçok pazarında olduÄŸu gibi Türkiye'de de giderek büyüyen alkolsüz içecekler pazarının 2003-2005 yıllarında gazlı içecekler pazarından daha büyük bir satış hacmine ulaÅŸması bekleniyor. Alkolsüz içecekler pazarında ise paketlenmiÅŸ su yıllık ortalama yüzde 8 büyüme oranıyla en hızlı büyüyen kategori...Turkuaz, Bursa'da yeraltı havzasından (600 metreden) çıkarılıyor, filtre ediliyor, mineral ilave edilerek, piyasaya sunuluyor. Bu nedenle Tarım Bakanlığı, ilgili tebliÄŸ gereÄŸi, onu bildiÄŸimiz sulardan saymıyor. Sofra içeceÄŸi kategorisinde tescil ediyor. Tescil edene kadar da Coca-Cola'nın anasını aÄŸlatıyor! Bu nedenle de ÅŸiÅŸelerin üzerinde ‘‘YaÅŸamın deÄŸiÅŸmez lezzeti Turkuaz-Sofra içeceÄŸi’’ yazıyor. (Aman Turkuaz'ı sofra dışında bir yerlerde içmeyin, Tarım Bakanlığı'na ayıp olur).Tarım Bakanlığı'nı ‘‘Niye bu suyu yeni bir kateoride deÄŸerlendiriyor’’ diye eleÅŸtirdiÄŸimi sanmayın. Bana, bu ‘‘sofra suyu’’ tanımlaması, her neyse biraz garip geldi de.. Dünyada bu tarz ürünler ‘‘Processed water’’ (iÅŸlenmiÅŸ su), ‘‘Purified water’’ (saflaÅŸtırılmış su), ‘‘table drink’’ (sofra içeceÄŸi), ‘‘minearally enriched water’’ (mineralle zenginleÅŸtirilmiÅŸ su) ismiyle tanımlanıyor. Bence bunlardan en uygun olmayanı sofra içeceÄŸi. Hiç olmazsa ‘‘mineral katkılı su’’ falan denseydi..Türkiye su pazarının liderleri Hayat, Pınar gibi ulusal markalar, Niksar, Erikli gibi bölgesel pazarlarda etkili olan markalar Coca-Cola'nın yeni kategoriyle su pazarına girmesinden oldukça rahatsızlar. Hatta bazı rakiplerin yeni suyun pazara giriÅŸini yavaÅŸlatmak için (Gerçi Enis Öksüz varken düşmana ne gerek var ama!) ‘‘Alt tarafı artezyen suyu’’ diyerek karalama kampanyasına baÅŸladıkları, Turkuaz'ın tescil iÅŸlemlerini zorlaÅŸtırdıkları kulislerde konuÅŸuluyor...Rakipler eÄŸer korkuyorlarsa çok haklılar aslında. ‘‘Sofra içeceÄŸi’’ bugün dünyada tüm paketlenmiÅŸ su pazarının yüzde 37'sini oluÅŸturuyor. Ve bu kategori kaynak suyu kategorisinden daha hızlı büyüyor. Coca-Cola'nın bu kategoride Dasani, Bonaqua, Ciel, Vital, Kin, Perfect Water, Nordic Mist gibi uluslararası pazarda çok güçlü markaları var. ÖrneÄŸin Dasani ABD'de üçüncü sırada, Bonaqua ise Almanya'da 550 marka arasında 6'ıncı sırada..Geçen ay ABD'de Coca-Cola ile Pepsi arasında su pazarında müthiÅŸ bir reklam savaşı baÅŸladı. Cola-Cola, Dasani'yi öne çıkarmak için 20 milyon dolar harcarken, Pepsi de pazarını korumak için Aquafina'sına 20 milyon dolar yatırdı.Turkuaz'ı denedim. Su iÅŸte. Damağımda tanımlayamadığım bir tad algıladım. Kendine bir ÅŸekilde pazarda yer bulacaktır. Kaynak suyu kategorisindeki büyüklere önerim, ÅŸimdiden rekabetçi stratejilerini hazırlamaları. EÄŸer Turkuaz Türkiye'de baÅŸarılı olursa, Pepsi'nin de ezeli rakibini yalnız bırakmayacağı kesin. Åžimdiden yerleri saÄŸlamlaÅŸtırmak lazım.Ä°letiÅŸim Platformu göreve.. Acilen!IMF BaÅŸkanı Köhler'in Enis Öksüz'ü hizaya getiren mektubunda da belirttiÄŸi gibi Türk halkı, belirsizlikten kaynaklanan dedikodu ve söylenti çokluÄŸu nedeniyle yeni ekonomik programa güvenmiyor. Türk halkı artık iyice korkuyor.Nasıl korkmasın? Her kafadan bir ses çıkıyor. Halk yalnız. Kimse onu adam yerine koyup sistemli, planlı bir ÅŸekilde ekonomik programın ne olduÄŸunu ona anlatmıyor ki.Halktaki belirsizliÄŸi ortadan kaldırmanın tek yolu onunla planlı, sistemli iletiÅŸime geçmek, onunla sosyal reklam kampanyası mantığı altında sürekli iletiÅŸim halinde bulunmaktır.Madem bunu hükümet düşünmüyor, madem bunu Kemal DerviÅŸ düşünmüyor, ya da sadece ‘‘ekonomik program uyguluyoruz’’' deyince ya da iki işçi sendikası baÅŸkanı ile biraraya gelince halkla iletiÅŸtiklerini sanıyorlar, o halde bunu Türkiye için ‘‘Her ÅŸeyin nedeni iletiÅŸim eksikliÄŸi’’ diyen ‘‘İletiÅŸim Platformu’’ yapmalıdır.Ä°letiÅŸim Platformu'nun, kendinden çok amacını öne çıkaran Tarkan'lı, Türkan Åžoray'lı, Fatih Terim'li, Sakıp Sabancı'lı reklam kampanyasından belki ne olduÄŸunu tam olarak anlayamadınız, ama Ä°letiÅŸim Platformu çok güçlü bir yapı. AraÅŸtırmacılar DerneÄŸi, Grafikerler Meslek KuruluÅŸu, Halkla Ä°liÅŸkiler Danışmanları DerneÄŸi, Halkla Ä°liÅŸkiler DerneÄŸi, Reklamcılar DerneÄŸi, Reklamcılık Vakfı, Reklamverenler DerneÄŸi, Reklam Yazarları DerneÄŸi, Tanıtım Sektörü EÅŸgüdüm ve AraÅŸtırma DeneÄŸi ve Uluslararası Reklamcılar DerneÄŸi'nden oluÅŸan bir çeÅŸit iletiÅŸim federasyonu.Bu yeni oluÅŸuma, bu iletiÅŸim gücüne ÅŸu an ÅŸiddetle Türkiye'nin gereksinimi var. EÄŸer bu oluÅŸum isterse, bu iÅŸe kendini adarsa Türkiye'ye yeni ekonomik programı en iyi ÅŸekilde anlatacak programı kısa süreder hazırlar ve uygular. Medyadan da istediÄŸi desteÄŸi bulur.Hatta kafaya koyarlarsa hükümeti, hatta Kemal DerviÅŸ'i de programı konusunda sistemli iletiÅŸim kampanyası konusunda ikna edebilirler. Yeter ki istesinler..EÄŸer ekonomik programa tam bir halk desteÄŸi saÄŸlanırsa, bu kez korkma sırası gözü oy avcılığından dönmüş politikacılara gelir. Kolay kolay kimse bir kaç bin oy uÄŸruna çocuklarımızın kaderiyle oynamaya cesaret edemez.Ben Himinileri çok seviyorum onlar için, onların geleceÄŸi için ve hepimizin Himinileri için hepimiz adına Ä°letiÅŸim Platformu'ndan rica ediyorum. Yapın ÅŸunu. EÄŸer destek istiyorsanız sonuna kadar sizinleyiz.Ä°ÅžTE SÄ°ZE HEDEF: PÄ°AR TN-Sofres'in her ay yapmış olduÄŸu Trendpoll araÅŸtırmasında Ocak 2001'den, Haziran 2001'e gelecek bir yıl içinde ekonomik durumunun kötüye gideceÄŸine inananların oranı yüzde 54.1'den yüzde 73.6'ya geldi.Üç ay sonraki ölçümlerde bu oranı yine yüzde 50'lere çekemezsek sonumuz kötü... Haydi!Yemekten bir saat sonra çay için!DR. Özlem Alpin'den ÅŸu mesajı aldım: ‘‘Çayın vücuttaki demiri aktif olarak azaltmadığı doÄŸrudur. Çay yediÄŸimiz yemekteki demirin sindirim sistemi tarafından emilimine engel olur, bu da belli bir zaman dilimi içinde kaybedilen demirin yerine yenisinin konamaması anlamına gelir. YemeÄŸin çayla birlikte yenmesi, ya da hemen sonrasında çay içilmesi durumunda kimyasal olarak demire ‘baÄŸlanma' kapasitesi daha yüksek olan çay ortalıkta demir namına ne bulursa yapışacak sindirim hücrelerine metabolize edecek bir demir içeriÄŸi bırakmayacaktır. Bu durumda yemek ile ilk çay arasına bir saatlik süre konması tavsiye edilir.’’Gördüğünüz gibi çay tek başına demiri azaltmıyor, ama diÄŸer besinlerle etkileÅŸimi vücuttaki demir emilimini engelliyor. BaÅŸka bildiÄŸi olan var mı?ÇekirgelikYarışı her zaman hızlı, savaşı her zaman güçlü kazanmayabilir. Ama onlar üstüne bahse girmekte yarar var. (Damon Runyon)Â