Muhtıra değil laiklik hassasiyeti

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na bilgi veren, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 27 Nisan’ın e-muhtıra değil, TSK’nın laiklik hassasiyetini gösteren bir bildiri olduğunu söyledi. Büyükanıt, 4 Mayıs 2007’de Başbakan ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde yapılan görüşmeyi de rutin olarak nitelendirdi.

GAZETECİLERİ ATLATTI

Büyükanıt, komisyonun bulunduğu Dolmabahçe Sarayı’na dün saat 11.10’da, gazetecileri atlatarak arka kapıdan geldi. Görüşme saat 11.15’te başladı. Büyükanıt’ın önünde “Genelkurmay Başkanı Emir Subaylığı” yazılı bir dosya ile “Yaşar Büyükanıt-Bana Göre” adlı bir kitap, komisyon başkanı Nimet Baş’ın önünde “27 Nisan Bildirisi Süreci” yazılı dosya vardı. Büyükanıt 3 saat süren görüşmede şunları söyledi:

DOLMABAHÇE RUTİN

“27 Nisan muhtıra değil TSK açıklaması. Muhtıra olmadığını Başbakan da söyledi. Dolmabahçe görüşmesi de sır değil, rutin. Ben geçmişte Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz’ın güvenlik danışmanlığını yaptım. Bu görevim nedeniyle o zaman da başbakanlarla görüşürdüm, bunlar rutin görüşmelerdir. Bu da öyle bir görüşme. Genel görüşmelerin tutanağı da olmaz.”�
Büyükanıt, CHP’li Ahmet Toptaş’ın, “27 Nisan’da o muhtırayı yayınladığınızda telefonuna çıkmadığınız Başbakan’la 5-6 gün sonra görüşme yapıyorsunuz. Başbakan da bu görüşme için, ‘Benimle mezara kadar gidecek sır’ diyor. Kaldı ki siz de o zaman güvenlik danışmanı değil, Genelkurmay Başkanı’sınız, bu normal mi?” sorusuna, “Başbakan’a göre sır olabilir ama bana göre sır değil. Genel konuları konuştuk” karşılığını verdi. Büyükanıt, Erdoğan’ın telefonuna neden çıkmadığı sorusu üzerine, “Böyle bir şey sözkonusu olamaz. Gece uyuduktan sonra aramış. Sabah da İstanbul’a gitmek üzere karayoluyla yola çıktım. Bolu’da haberim oldu, İstanbul’a gider gitmez de arayıp konuştum” dedi.

BAŞBAKAN SÖYLEDİ

Büyükanıt, Toptaş’ın, “Bir plan seminerine katıldı diye açılan davada 16 yıla kadar mahkûmiyetler verildi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ terör örgütü yöneticiliğinden cezaevinde ama hükümete karşı yapılmış bir eylem olarak nitelenen bu bildiriyle ilgili soruşturma bile açılmadı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Bununla ilgili bir avukat şikayette bulunup tazminat davası açtı. Ankara İdare Mahkemesi de bu davada bunun için ‘idari bir işlemdir’ dedi. Yani bu önemli bir şey değil, sıradan bir şey. Zaten bunun muhtıra olmadığını Başbakan söyledi, ben söylemiyorum. Başbakanın açıklaması var, ‘bu bir muhtıra değil’ diye.”

SEÇİMİ ETKİLEMEDİ

Büyükanıt, “Muhtıra değilse siz nasıl tanımlıyorsunuz?” sorusuna ise, “TSK zaman zaman laiklik hassasiyetlerini ortaya koyar. Bu da TSK’nın laiklik hassasiyetini ortaya koyan bir açıklamadır” dedi. Büyükanıt, “Peki amacına ulaştı mı?” sorusuna karşılık da, “Bir bildiriyle de olmaz zaten bunlar” dedi. MHP İstanbul Milletvekili Atilla Kaya’nın, “Siz önemsiz diyorsunuz ama bu olay seçimleri etkiledi. Gittiğimiz her yerde karşımıza çıktı, haksız bir rekabet oluşturdu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da zaten ‘oyumuzu 10 puan arttırdı’ dedi” sözleri üzerine Büyükanıt, “Ben de araştırdım, zaten o partinin oylarında bir yükselme vardı. Bundan dolayı bir artış olmamıştır” karşılığını verdi.

Başbuğ için üzülüyorum

Büyükanıt, “Başbuğ’a gündüz Genelkurmay Başkanlığı, gece terör örgütü yöneticiliği yaptığı suçlaması var, böyle bir şey olabilir mi?” sorusuna, “Kendisini teğmenliğinden beri tanırım. Benim Kara Kuvvetleri Komutanlığımı da yaptı. Gündüz Genelkurmay Başkanlığı, gece terör örgütü yöneticiliği yapmak gibi bir şey olabilir mi? Böyle bir şey olmaz. Durumuna da üzülüyorum” diye konuştu.

JİTEM yoktur

Yaşar Büyükanıt, “JİTEM” sorularına, “JİTEM diye bir birim yoktur. Genelkurmay Başkanıyken Doğan Güreş Paşa’nın JİTEM hakkında duyumlar aldığını belirterek, Eşref Bitlis Paşa’dan bunların araştırılmasını istediğini biliyorum. Bir gün bir bankacı bana, ‘Bana JİTEM’deniz diye gelip bir şeyler istiyorlar’ şikayetinde bulununca ‘polise git’ dedim. JİTEM hakkında bunun dışındaki duyumlarım da herkesin ki kadardır” yanıtını verdi.

Erdoğan’ı dinleyebiliriz

Görüşmeden ilk çıkan isim Atilla Kaya, “Büyükanıt’a 4 Mayıs 2007’de Başbakan Erdoğan’la Dolmabahçe’de yaptığı görüşmeyi de sorduk. Büyükanıt rutin bir görüşmeydi dedi. Ben de bunun üzerine, bu konunu diğer muhatabı Başbakan Erdoğan’ı da dinlememiz gerekir dedim. Başbakan’ın pazartesi-salı günü dinlenebileceği gündeme geldi” dedi.