Mühendis baba kızını kurtaramadı!

Çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere berbest bırakılan Feridun Özgül, “Kızımızı yitirmek üzereyiz. Ancak buna asla izin vermeyeceğim” derken, kızı Ceylan Özgül tekrar İstanbul'a döndü.

Ceylan Özgül'ün İstanbul'dan babası Feridun Özgül tarafından otomobille Ayvalık'ın Altınova Beldesi'ne kaçırıldığı ihbarını alan jandarma, dün akşam Ayazkent Sitesi No: 50'deki eve baskın yaptı. Evde bulunan Ceylan Özgül, babası 57 yaşındaki Feridun Özgül, eniştesi 65 yaşındaki Ubeyt Avcı, arkadaşları 26 yaşındaki Kübra ve 29 yaşındaki Ender Yelkenci kardeşler karakola götürüldü. Ceylan Özgül, burada babasından şikayetçi oldu, kendisini zorla kaçırıp alıkoyduğunu öne sürdü.

İddiaya göre, İstanbul'dan özel uçakla 3 avukat gece Edremit Körfez Havaalanı'na geldi, Ayvalık'a geçip Ceylan Özgül'ün ifade vermesine nezaret etti. Genç kız, sağlık kontrolü için Sağlık Ocağı'na gönderildi. Ceylan Özgül, sağlık durumunun iyi olmadığını ifadesini daha sonra vereceğini söyleyerek, İstanbul'a gitmek üzere yola çıktı.

Jandarmadaki sorgularının ardından, Feridun Özgül, kızını zorla kaçırıp alıkoymak, olay sırasında yanlarında olan kızının arkadaşı Tülin Marangozoğlu'nu tehdit etmek, Ubeyt Avcı, daha önce Adnan Hoca cemaatinden ayrıldığı ileri sürülen Kübra Yelkenci ve Ender Yelkenci kardeşler ise ‘yardım ve yataklık’ suçlarından adliyeye sevkedildi.

‘BENİ BIRAKMA’

İstanbul'daki bir holdingte genel koordinatörlük yaptığını belirten elektrik ve elektronik mühendisi Feridun Özgül, adliyeye çıkarılmadan önce yaptığı açıklamada kızını zorla kaçırmadığını iddia etti. Özgül, şunları anlattı:

“Kızım bu cemaate katılalı 3 yıl oldu. 11 aydan bu yana kendisini hiç görmedim. Annesi hasta olmasına rağmen 8-10 ayda bir eve geliyordu. Gelirken de cüsseli, irikıyım en az 3 koruma yanında olurdu. Bu korumalar ben ve annesiyle Ceylan'ın özel görüşmesine izin vermezdi. Kızım nasıl bu hale düştü bilmiyorum. Kendisiyle dün görüştük. Evimize geldi. Yanında kız arkadaşı vardı. Özel görüşmek istedim. Arkadaşı Tülin karşı çıktı. Aramızda tartışma yaşandı. Seslerimize karşı komşumuz Serkan çıktı. Serkan'dan yardım istedim. Serkan'la birlikte Tülin Marangozoğlu'nu dışarıya çıkardık. Baba-kız gibi konuştuk. İstanbul'da gezdik, yanımıza arkadaşları Yelkenci kardeşleri de aldık. Sohbet ettik. Akşam üzeri gezerken, ailemizden söz ettim. Hızlı feribota geldiğimizi farkettik. Çok duygulandım. Kızım da çok duyguluydu. ‘Beni bırakma baba’ diyordu. Hızlı feribota girdik. Planlanmış bir şey değildi. Bandırma'ya çıktık. Bacanağım Ubeyt'in yeni ev aldığını anlattım. Ayvalık'a geldik. Oturduk çay içtik. Ayvalık tostu yedik. Bacanağımla buluştum. Onların evine doğru yola çıktık. Bu arada kızım sürekli tedirgindi. Ceylan, polis aracını görünce beni ‘Arkadaşlarımız benim kayıp olduğumu bildirmişlerdir’ diye uyardı. Bacanağımın evine geldik. Sohbet ettik. Artık bizi üzmeyeceğine söz verdi. Hatta Ayvalık'ı çok sevdiğini, annesiyle birlikte bir hafta tatil yapmak istediğini söyledi, benden otelde oda ayırtmamı istedi. Her şey yolundaydı. Ben de güven uyandırdı. Bir iki kez çikolata ve şeker almak için bakkala gitti. Hiçbir sorun yoktu. İkinci çıkışında arkadaşlarına telefon etmiş. Kaçırıldığını ileri sürmüş. Yerimizi de söylemiş. Ancak bize hiç belli etmedi. Tam yemeğe oturacağımız sırada jandarma geldi. Kızım Adnan Oktar'ın Bilim Araştırma Vakfı'nda üst düzey yöneticiydi. İyi bir pozisyonu vardı. Peşini bırakacaklarını sanmıyorum. 27 yaşında bir kız, nereden parayı bulmuş, özel uçak tutup İstanbul'dan avukatlar getirtiyor, Jaguarlı korumalarla dolaşıyor. Biz kızımızı yitirmek üzereyiz. Ama buna izin vermeyeceğim. Anneler, babalar çocuklarını Adnan Hoca'nın cemaatinden uzak tutsun.”

Feridun Özgül, kızının psikolojik durumunun iyi olmadığını gözlediğini, vasisi tayin edilmek istemiyle girişimde bulunacağını da söyledi. Feridun Özgül, bacanağı Ubeyt Avcı, Kübra Yelkenci ve Ender Yelkenci, akşam saatlerinde çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.